28 Şubat zulmü MÜSİAD'da konuşuldu

Konferansın açılış konuşmasını gerçekleştiren Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Konya Şubesi Basın-Halkla İlişkiler ve Cuma Toplantıları Komisyonu Başkanı Lokman Koyuncuoğlu, “Hocamızın mesleği olan tıp doktorluğunda halk nazarında değeri büyük ancak bizim gözümüzde değeri 28 Şubat döneminde sürece tek başına kafa tutmuş bir profesör olmasıdır. Burada önemli nokta şudur. Eğer bir 28 Şubat sürecini yaşamamış olsaydık hem ekonomik hem de siyasi olarak ülkemiz geldiğimiz noktaya en az beş yıl öncesinde ulaşırdı” dedi. Açılış konuşmasının ardından konferansa geçildi. 28 Şubat sürecinde üniversitede yaşadıklarını anlatan Akademisyen Prof. Dr. Ömer Karahan, “28 Şubat döneminde kanunlarda nizamlarda olmayan suç icatlarıyla, gerçek anlamda bulunmayan tutanaklarla toplumun lokomotifi olması gereken üniversiteler aynı bir tırın otoyolda yan yatıp trafiği tıkaması gibi, maalesef Türkiye’nin istikbal akışını tıkamış bir kurum haline geldi” diye konuştu. Süreçte yaşadıklarını anlatan Prof. Dr. Ömer Karahan, “Dönemin hükümetinin darbeci 28 Şubatçılarla birliktelik içinde hareket etmesinin ardından çalışanlar için başörtüsü yasağını pekiştiren bir genelge yayınladı. Çok sayıda suçsuz devlet memurunun işine son verilmesi ve başbakanın genelgesi beni çok rahatsız etti.

Ben o dönemde tıp fakültesinde dekan yardımcısıydım. Her hafta değerlendirme toplantısı yapardık. Ben bu konuyu ilk defa bu toplantıların birisinde gündeme getirdim. Dedim ki, bu sıkıntı bir gün gelip bizim kapımıza dayanacak isterseniz şimdi böyle bir sıkıntı ile karşılaşırsak ne yaparız tartışalım. Dönemin dekanı bana sen rektör olursan ne yaparsın sorusunu sorduğunda; burası Konya, burası Selçuk Üniversitesi böyle bir sıkıntı bize yakışmaz derim dedim. Bana böyle bir uygulama yapacak rektörü görevden alırlar dedi. Bende bunu görevden alınırsa kahraman olurlar dedim. Bu görüşmemin rektörlüğe yansıdığını duyunca bu konuda dik durursak kahraman oluruz bu kadar basit dedim” ifadelerini kullandı. Dönem içinde kurumlarda haksızlıkların olduğunu belirten Ömer Karahan, “O dönem içinde sevdiğimiz bir arkadaşımızı ana bilim dalı başkanı oldu. Çok saygıdeğer bir arkadaşımızdı. Ana bilim dalı başkanı iken kendisine bir yazı geliyor. Yazıda 8 öğrencinin ismi bulunuyor ve sizin kliniğinizde yaptığımız kontrollerde bu öğrencilerin başörtülü olarak derse girdiğini tespit ettik diyor. ancak arkadaşımız araştırdığında klinikte bir kontrolün olmadığını öğreniyor. Ondan sonra araştırıldığında bu öğrencilerden dört tanesinin bu çizginin dışında olduğunu ispat ediyor. Bu öğrencilerden ikisi o gün Isparta’ya staja gitmişler ve Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi dekanlığından stajda olduklarını ispat edici resmi yazıda getirdiler.

Diğer bir öğrencide od gün ana bilim başkanlığından izin aldım memleketimde işim vardı memleketteydim diyor. Dördüncü öğrenci de başörtüsü ve yasak başka bir konu içiren herhangi bir şey giymedim diye dilekçe veriyor. Burada bir isim sehven yazılıyor olabilir ancak sekiz isimden dördü bunu yaşıyorsa bu oturulmuş masa başında uydurulmuş bir iştir. Bundan sonra ana bilim dalı başkanımız hakkında soruşturma açtılar ve görevinden ayırdılar” dedi. 28 Şubat sürecinde üniversite öğretim görevinden çıkartıldığını da anlatan Karahan, yaşananla mücadeleye siyasi ve sivil toplum kuruluşları aracılığı ile devam ettiğini söyledi.

Toplantının sonunda MÜSİAD Konya Şubesi Basın-Halkla İlişkiler ve Cuma Toplantıları Komisyonu Başkanı Lokman Koyuncuoğlu ve Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Olgun, Prof Dr. Ömer Karhan’a günün anısına hediye takdim etti. Karahan, daha sonra MÜSİAD üyelerine kitabını imzaladı.