28 Şubat'ta Özel Hayat Kalmadı

28 Şubat'ta Özel Hayat Kalmadı
28 Şubat 1997 yılında yapılan askeri darbe ile birlikte alınan karalarla insanlara birçok konuda kısıtlama getirildiğini söyleyen Günaydın, insanların özel hayatlarının dahi fişlendiğini kaydetti.

28 Şubat 1997 Darbesi'nin yıl dönümü olması dolayısı ile İnsan Hakları ve Özgürlükleri Derneği (İHÖD) Genel Başkanı İsmail Günaydın, darbenin insanlara getirdiği olumsuzluklar ve bundan sonra yapılması gerekenler ile ilgili açıklamalarda bulundu. 28 Şubat 1997 yılında toplanan Milli Güvenlik Kurulu'nda (MGK) alınan kararlar ile insan haklarının ikinci plana atıldığını söyleyen Günaydın, birçok kişinin de keyfi olarak iş yerlerindin çıkarıldığını belirtti. Günaydın, “Dönemin MGK toplantısında alınan kararlar, tek tip insan oluşturma amacıyla tüm toplum kesimlerinin baskı ve dayatmalarla karşı karşıya getirmiştir. Kendi kafa yapılarına uymadıkları gerekçesiyle binlerce öğrenci okullara alınmadı. Binlerce öğretmen, hemşire, doktorun çalışma hakları ellerinden alınmıştır. Kokteyllere katılmadıkları, kişisel olarak ibadet ettikleri ve eşlerinin başları örtülü olduğu gerekçe olarak kabul edilmiş, astsubay ve subaylar Yüksek Asgari Şura Kararları ile ordudan atılmıştır. Dernek kurmak, vakıf kurmak zorlaştırılmış, bir vakfa veya derneğe bağışta bulunmak suçlanmak için yeterli sebep sayılmıştır. Toplantı ve gösteri yapmak yasaklanmış, insanların düşüncelerini ifade edeceği bütün yollar engellenmeye çalışılmıştır” şeklinden konuştu.

ÖZEL HAYATA MÜDAHALE

İnsanların özel hayatlarının da fişlendiğini söyleyen Günaydın, “Basın-yayın organları üzerinde oluşturulan sansürcü tavırlarla basın susturulmuş, emir-komuta zinciri içerisinde oluşturulan manşetler attırılmıştır. Karargahtan yazdırılan manşetlerin yer aldığı gazete ve dergiler arşivlerde yenidir. Önceleri Batı Çalışma Grubu sonraları Başbakanlık Takip Merkezi adı alan yapılar ile keyfi izlemeler yapılmış, insanların özel hayatları didik didik edilmiştir. Şirketler, özel işyerleri, yeşil sermaye adı altında ayrımcılığa tabi tutulmuş, alış-veriş fişleri dahi kontrol edilerek ticari hayat sınırlandırılmaya çalışılmıştır. Özel hayatın gizliliği ilkesi keyfi izleme mekanizmaları ile yok edilmiş, özel işyerleri bile ideolojik ayrımlara tabi tutulmuştur. Esnafın ticari hayatı bitirilmek istenmiş, ayrımcı suçlamalarla hedef gösterilmiştir” diye konuştu. Ferit Hepokur-Memleket

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.