Ada, Gıda güvenliği dikkate alınmalı
Gıda Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Mehmet Hulusi Ada, hızlı nüfus artışı ve hızla gelişen endüstrileşmeyle birlikte gıda güvenliğinin öneminin daha fazla arttığını söyledi.
Gıda katkı maddeleri de kontrolsüz bir şekilde kullanıldığını dile getiren Ada, “Bütün bunlara bilinçsiz beslenen tüketici eklenince özellikle sağlık sektörü doğrudan etkilenmektedir. Kanserle ve obezite ile mücadele, gıda zehirlenmeleri nedeniyle uygulanan antibiyotik tedavileri ve diğer sağlık harcamaları ülke ekonomisine ciddi zarar vermektedir. Burada sağlıklı ve güvenilir gıdanın üretiminden tüketimine kadar geçen süreçte Gıda Mühendislerine çok büyük sorumluluklar düşmektedir” dedi.
AT ETİNİ SATANLARA CEZA VERİLMEDİ
Gıda güvenliği konusunda alınan önlemlerin yetersiz kaldığına dikkat çeken Ada, şunları söyledi: “Geçtiğimiz günlerde Bursa’da sahipleri tarafından otlatılmak üzere evlerinin yakınındaki araziye bırakılan 5 atın çalınıp kesildikten sonra etlerinin lüks semtlerdeki lokantalara kilosu 5 TL'den satıldığı haberi başta Bursa halkı olmak üzere Gıda Mühendisleri Odası olarak bizleri tedirgin etmiştir. Gözaltına alınanlar çıkarıldığı mahkemece denetimli serbestlik kapsamında serbest bırakılmış ve soğuk hava deposunu işleten kişiye para cezası kesilmiştir. Ardından serbest bırakılan zanlılardan birinin aracında yapılan aramada yine at eti olduğu sanılan 93 kilo et ele geçirilmiş ve sorgulamasında daha önceden parasını alıp teslim edemediği etler için at kesme olayına tekrar girdiğini ifade etmiştir. Böyle bir olayın gıda denetimlerinde değil de polis denetiminde ortaya çıkması gıda denetimlerinin etkinliğinin gözden geçirilmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koymaktadır. Ayrıca cezaların caydırıcı olmadığını görülmektedir. Etin kilosunu 5 TL’den alan ve satanın gayet memnun olduğu ceza alsa bile gıdada hile yapmaktan vazgeçmeyeceği bu olayda tekrar görülmektedir. Gıda üretimi ve denetimindeki kuralların uygulanmasının sağlanmasından Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı sorumludur. Ülkemizde özellikle 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanu’nun uygulamaya alındığı tarihten itibaren Gıda Mühendislerinin işletmelerden ve denetimlerinden uzaklaştırılması ile gıda üretimi ve denetimleri etkin bir şekilde yapılamamaktadır.”
GIDADA HİJYENE ÖNEM VERİLMELİ
Gıda da hijyen eğitiminin de önemine dikkat çeken Ada, “Yönetmeliğe göre gıda işletmelerinde çalışanlara hijyen eğitimini Gıda Mühendisleri veremezken diğer bazı meslekler tarafından verilmesi ile eğitimin etkinliği düşmekte ve gıda hijyeni yeterince sağlanamamaktadır. Gıda Mühendisleri tarafından yapılan gıda üretimi ve denetimlerinin sağlık sektörü ve ülke ekonomisine büyük katkısı vardır. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın 'tarladan sofraya gıda güvenliği' konusunda önemli çalışmaları olmasına rağmen gıda mühendisleri bu süreçte yeterince yer almamaktadır. Gıda güvenliğinin sağlanmasında tarlada ziraat mühendisinin; çiftlikte Veteriner Hekimin; gıdanın üretim ve denetiminde ise gıda mühendisinin var olması büyük önem taşımaktadır. Bakanlık bu aşamaların tümünde diğer bazı meslekler ile çalışmayı tercih ederken gıda denetçilerinin yaklaşık yüzde 25’inin Gıda Mühendisi olmasını yeterli görmektedir. Gıda denetimlerindeki bu durumun olumsuz yansımalarını bu olay bize tekrar hatırlatmaktadır. Mevzuata göre etin kaynağının at eti olduğu bilgisinin tüketiciye ulaştırılması gerekmektedir. Yoksa olay olmasını hiç arzu etmediğimiz şekilde at, eşek, domuz, kedi ve köpek eti de dahil dana eti diye tüketiciye sunulmasına kadar gidebilir. Tedirgin olan tüketicinin etten uzak durmaya başlaması, kanunlara uyan firmaların zan altında kalması ve haksız rekabet ile et ve et ürünleri sektörü de ekonomik kayba uğrayacaktır. Bu nedenlerden dolayı bu eti satın alarak tüketiciye sunan bu firmaların teşhir edilmesi gerekmektedir” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.