Aksaray İli 24 Yaşında
Bu gün nimetlerini yiyenlerin ve tahsis edilen makamlarında oturanların bulundukları makamları sağlayanların kıymetini bilemediği gibi sahip olunan yer altı ve üstü zenginlikleriyle diğer hazinelerininde yüzde birinin bile bilinir hale getirilmemesinden dolayı değer biçilemez defineler üstünde otururken sefilleri yaşayan Aksaray’ımızın 2. ilçelik prangasından kurtularak Vilayet olmasını sağlayan 3578 sayılı kanunun TBMM’sinde kabul edilişinin 24. yıldönümü.!
Bu gün mimarinin, tarımın ve teknolojinin yer yüzünde ilerlemesini sağlayan sayısız ilkler ve teklerin şehri,şehirlerin atası Aksaray’ın hiç hak etmediği,asla ve aslada hak etmeyeceği ikinci ilçelik prangasından Aksaray Gazeteciler Cemiyetinin yayınlarıyla oluşan kamu oyu desteğini de yanlarına alan memleketimizin hayırlı evlatlarının samimi çabalarıyla 3578 Sayılı kanun Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilmesiyle il oluşunun 24. yıldönümü.
1983’ÜN EKİMİ’NDE HÜKÜMET MEYDANINDAKİ ANAP MİTİNGİNDE HÜKÜMET KONAKLARININ İLHAM VERDİĞİ MÜJDE 6 YILLIK ÇALIŞMAYLA HEDEFE ULAŞTIRILDI!!!
Coğrafi konumundan gelen merkezi konumu ve bu coğrafi konumundan gelen jeolojik yapısıyla da yeryüzünde ve yer altında bulunan akla gelebilen her şeye sahip özelliklerinden dolayı tarih boyunca kurulan tüm medeniyetlerin en önemli merkezi veya önem verdiği yer olan Aksaray’ımızı.
Ve Aksaray’ın 24 sene önce bu gün Ekim 1983’de kaldırılan bayrağın burca dikilmesiyle hiçte hak etmediği, asla ve aslada hak etmeyeceği 56 yıl süren ikinci ilçelik prangasından nasıl kurtulduğunu bu kutlu mücadelenin başlangıcından sonuna kadar yapılan çalışmaların içinde olan Gazeteci-Yazar Ali Genç’e sorduk.
Yapılan samimi mücadelenin mutlaka yeni nesillere anlatılarak ilçelik esnasında çekilen sıkıntıların unutulmamasının yanında, vilayetliğin maddi ve manevi avantajlarının da bilinmesinin mücadelesini vereceğini belirten Ali Genç ayrıca da bunun yeni başarılarıda teşvikte edeceğini söyledi.!!!
AKSARAY’I 59 YIL SÜREN BİRİNCİ İLÇELİK PRANGASINDAN MEMLEKETİMİZİN HAYIRLI EVLADI VEHBİ ÇORAKÇI KURTARDI!!!
Ali Genç sözlerine devamla”1861’de Osmanlı’nın Fransız vilayetler sistemine geçmesiyle bazı vilayetlerin ilçe haline getirilmesi uygulamasıyla Aksaray’ımızla tarih boyunca olduğu gibi günümüzde de hiçbir ticari, kültürel bağımızın bulunmadığı.
O zamanın ulaşım şartları düşünüldüğünde aramızda yazın ve kışın ulaşımı engelleyen Hasan Dağı’nın bulunmasının yanında ayrıca da bize maddi ve manevi olarak ta vereceği hiçbir şeyide bulunmayan Niğde’ye irademiz dışında zorla bağlandık.
59 yıl süren bu hiçte hak etmediğimiz1.esaretten Kurtuluş Savaşını yapmak üzere kurulan Büyük Millet Meclis’ine(BMM) Niğde mebusu olarak katılan memleketimizin hayırlı evladı Çorakçı zade Kara Vehbi,Namı değer Vehbi Çorakçı’nın ikna ettiği geleceğin Atatürk’ü Mustafa Kemal Paşa’nın verdiği 40 numaralı kanunun 13 veya bazı kaynaklara göre ise 14 Ekim 1920’de kabul edilmesiyle kurtulduk.
AKSARAY HIZLA KALKINARAK TÜRKİYE’NİN ELEKTİRİK KULLANAN 10 ŞEHRİNDEN BİRİSİYKEN YENİDEN İLÇE YAPILDI!!!
13 Ekim 1920’de Büyük Millet Meclisinde kabul edilen ve ertesi sene 21 Martta ise resmi gazetede yayınlanmasıyla yürürlüğe giren 40 numaralı kanununla o tarihten itibaren fiilen il olan Aksaray aradan geçen 12 yıl gibi kısa bir zamanda Vehbi Çorakçı başta olmak üzere tüm hemşerilerimizin çabalarıyla devlet ve vatandaş işbirliğiyle büyük kalkınma hamleleri başarıldı.
Bu samimi iş birliğiyle Aksaray merkez ve bağlı ilçelerin tüm resmi kurumları tekamül ettirilirken ve il merkezinde de resmi kurumların bir araya getirileceği hükümet meydanındaki üç tarihi binanın yapımı.
TÜRKİYENİN İLK ELEKTİRİKYLE ÇALIŞAN UN FABRİKASI AZMİ MİLLİ UN FABRİKASI VE DİĞER YATIRIMLARLA HIZLA KALKINDIK
Aksaray Lisesi, İl Halk Kütüphanesi ve şu anda İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü olarak kullanılan Yollar İdaresi binası yapılarak günlük olarak yayınlanan bir gazeteyi de kurarak, hem kendi elektriğini, hemde şehrin elektriğini sağlayan dizel motorlar ve hidro elektrikle sağlayan Azmi Milli Fabrikasını kuran.
Kurduğu Türkiye’nin elektrikle çalışan ilk fabrikası olan Aksaray’da Milli Mücadele için kurulan Kuvayi Milliye’ derneğininde ismi olan olan,”azmin eseri” anlamına gelen “Azmi Milli” ismi verilen fabrikadan başta ordu birliklerimiz ve Kızılay olmak üzere İstanbul’da dahil Türkiye’nin onlarca şehrine un sevki yapılan gıpta ile bakılan fabrikamız.
Bu fabrikanın yanında Nevşehir,Koçhisar,Konya ve Bor arasında motorlu araçlarla ulaşımı sağlayacak şose yollar hizmete açılmasına, yakın yerleşim birimlerinden başlanarak Belde ile köylerimizin eğitim,ulaşım ve içme sularına peyder,pey çareler bulunurken 1933’ün Mart ayında kabul edilen, aynı yılın 27 Mayıs’ında Resmi gazetede yayınlanan ve 1 Haziran’da ise yürürlüğe giren 2197 sayılı kanunla hiç hak etmediğimiz halede yeniden ilçe haline getirilerek o zaman henüz elektiriğide olmayan Niğde’ye tekrar bağlandık.
AKSARAY’LILAR “NİĞDE’Lİ” OLMAYI HİÇ BİR ZAMAN KABUL ETMEYEREK İL OLMA İSTEKLERİNİ DAİMA SICAK TUTTULAR!!!
Aksaray’ın yeniden ilçe olmayı hak etmememesi, bağlandığı yerinde” Himmete muhtaç dede kime himmet ede” misalinde olduğu gibi kendisinin coğrafyasından gelen özellikleriyle bulunduğu körfez konumu ve bundan gelen eksileriyle bize vereceği maddi ve manevi hiçbir katkısının olmaması.
Ayrıca da bizimle tarih boyunca ticari ve kültürel bağınında bulunmamasının da eksileri nedeniyle Aksaray’lılar Niğde’li olmayı hiçbir zaman kabul etmediler.
Mecbur olmadıkça “Aksaray” isminin başına veya sonuna başkaca bir isim getirmediler.
Resmi işlemler dışında illaki yanına bir isim getireceklerse tarih boyunca birlikte oldukları “Konya” ismini isimlerinin başına getirip “Konya Aksaray’lıyız”dediler.!!!
Her zaman il olmayı sıcak tutarak buldukları her fırsatta ise il olmak için 1933’den başlanarak Medeni Berk ve Oğuz Demir Tüzün’le birlikte Meclise seçilen Aksaraylılar tarafında sürdürülen çalışmaların 1989’a kadar olanları çeşitli engellemeler nedeniyle başarısızlıkla sonuçlandı.
AKSARAY’IN 56 YIL SÜREN İKİNCİ İLÇELİK PRANGASINDAN MEMLEKETİMİZİN HAYIRLI EVLADI MEHMET ALTINSOY KURTARDI
1933’de Aksaray’ın ilçe haline getirilmesini hazmedemeyen hemşerilerimizin gönlündekine kavuşmalarını merhum Mehmet Altınsoy’un önderliğinde sürdürülen azimle çalışmayla kendisiyle birlikte Raşit Daldal’a nasip oldu.!
1983 yılının Ekim’inde Aksaray hükümet meydanında yapılan ve Adana’daki cılız mitingin aksine buradaki coşkulu kalabalık karşısında morali yerine gelen Anavatan Partisi(ANAP) Genel Başkanı Özal’ın miting yapılan hükümet meydanındaki o zaman iki olan tarihi binalar ilgisini çeker.!
Bunları partisine bin bir rica ile zorla getirip 6. kurucu üye yaptıktan sonra teşkilatlandırmadan ve seçimlerden sorumlu genel başkan yardımcısı yaptığı hemşerimiz Mehmet Altınsoy’a benimde hazır bulunduğum mitingde ne binaları olduğunu sorar.
Altınsoy’un bunların Aksaray vilayet konakları olduğu bilgisini kendisine vermesinden sonra mitinge katılan kalabalıkla morali yerine gelen Özal ”Mehmet bey iktidar olursak Aksaray’ı yeniden il yapalım.”der.
Bu mitingle başlayan Aksaray’ı il yapma çalışmaları merhum Altınsoy ve Özal’ın samimi akıllı iş birliğiyle devam ederken kamuoyu desteğide çalışmanın ivme kazanması için1987 yılındaki çıktartılan Bayram gazetesi haberi imdatlarına yetişti.
1987 yılının Ramazan Bayramında Aksaray Gazeteciler Cemiyeti Tarafından yayınlanan Aksaray’ın ilk Web ofset gazetesinde daha önce Aksaray üniversite sininde temeli olan Meslek Yüksek Okulu’nun kurulmasına da vesile olan,Günaydın gazetesinde 1983’de 5 gün boyunca her gün ardı ,ardına Aksaray’ı yarım sayfa tanıtırken atılan “31 İlden Büyük İlçe “manşetinin atılmasında kullandığım.
1980 Türkiye genel nüfus sayımı sonucuna göre Aksaray’ın o zamanki Türkiye’nin 67 olan ilinin 31’inden nüfus ve yüz ölçüm yönüyle büyük olduğunu gösteren ve bunu kanıtlayan, hazırlayıp daima cebimde taşıdığım,1985 genel nüfus sayımından sonra ise güncellediğim belge ilham verdi.
Her zaman cebimde taşıdığım ve daha önce teferruatlı şekilde nasıl vesile olduğunu belirttiğim belgenin katkısıyla”54 Senedir Söyleye, Söyleye Dilimizde Tüy Bitti” üst başlığı ve “Vilayetlik Hakkımız Verilsin Artık” manşetiyle başlayan.
Aralıksız olarak ta iki yıl boyunca bayram gazeteleri, özel gazeteler, merhum Çapan Tekeli kardeşimin muhabiri olduğu Hürriyet gazetesi ve bağlı gazeteleriyle.
Benim ise muhabiri olduğum Günaydın gazetesi ve bu gazeteyi de yayınlayan Veb ofset gurubunun gazetelerinde aralıksız olarak süren yayınlarımızla.
Ayrıca Kırıkkale Gazeteciler Cemiyeti ile ortaklaşa yaptığımız yayınlar ve ortak çalışmalarla oluşan kamuoyunun desteğini de ardına alan merhum Mehmet Altınsoy’un çok sıkı ve gizli şekilde merhum Özal ile birlikte geliştirip uyguladıkları stratejiyle vilayetlik kanunumuz hazırlandı.
Kanunun Hükümet teklifi olarak Meclise gelmesinden sonrada Altınsoy ve o dönemde ANAP Grup başkanlığına bu strateji gereği getirtilen Raşit Daldal’ın çabalarıyla bizzat benimde hazır bulunma bahtiyarlığını yaşadığım 15 Haziran 1989 tarihli Türkiye Büyük Millet Meclisindeki oylamada kabul edilen 3578 sayılı kanunla Bayburt,Karaman ve Kırıkkale ile birlikte il olduk.”dedi.(Belge,bilgi ve fotoğraflar Gazeteci-Yazar ve Halkla İlişkiler Uzmanı Ali Genç arşivi)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.