Altın fiyatları nereye gider?
Bugün yazarı Prof. Dr. Ünsal Ban yazdı:
Özellikle Avrupa kaynaklı gelişmeler, riskli varlıklardan kaçma eğilimini güçlendirdi.
Bunun altına olan talebi artırması beklenirdi ama piyasa oyuncuları güvenli yatırım alternatiflerini genişlettiğinden, gelişme bu yönde olmadı.
Bir süredir 1660-1685 kanalında hafif dalgalı-yatay hareket eden altında ocak ayının başında görülen 1640'lı rakamlara inilmesi, fiyatların geleceğine yönelik soru işaretlerini belirgin hale getirdi.
Altın, geride bıraktığımız yılın son çeyreğine kadar güvenli liman olarak görülürdü.
Bugün ise her yükselişte satış fırsatı kollanan bir yatırım aracına dönüştü.
Bu niçin ve nasıl böyle oldu, önümüzdeki dönemde neler olabilir bir bakalım:
ABD'den başlayacak olursak...
Bir süredir devam eden genişleme politikasının ülke ekonomisinde meyvelerini vermesi yatırımcıların ABD Doları'na duyduğu güveni artırıyor.
Konut sektörü ve istihdam alanında arzu edilen seviyelere henüz ulaşılamamış olsa da, iyileşme eğiliminin güçlenerek devam edeceğini işaret eden öncü göstergeler ve yönünü yukarı çeviren tahvil faizleri, doların güvenli liman özelliğini tekrardan kazanmakta olduğunu gösteriyor.
Avrupa tarafına da bir bakalım...
Geçtiğimiz hafta içinde İspanya ve İtalya'da yaşanan siyasi tartışmalar gündeme farklı risk unsurlarını getirdi.
Öte yandan hafta içinde gerçekleştirilen Eurogroup toplantısında, finansal sorunların daha ağır bastığı görüldü.
Ekonomik açıdan 2013 sonu gibi işlerin yoluna girmesi beklenen Avrupa'da, bütünlüğü tehdit eden risklerin elenmesi altındaki güvenli liman algılamasını etkileyen faktörlerden biri olarak karşımıza çıkıyor.
Diğer taraftan Asya ekonomilerinde de işler iyiye gidiyor...
Çin kaynaklı "büyüme endişelerinin" beklentilerden yüksek gelen rakamlar ile etkisini kaybetmiş olması önemli.
Japonya tarafında ise son dönemde alınan genişleme ve teşvik kararları, bölge aktörlerinin işlerini ciddiye aldığını gösteriyor.
Durum böyle olunca bir zamanlar güvenli liman olarak algılanan altına rakip yatırım araçları çeşitleniyor.
Evet, belli başlı ekonomik güç alanlarındaki durumu özetledik.
Küresel ekonomide görülen iyileşme eğilimi ortada.
Bu da altın fiyatları üzerindeki düşüşlerin orta ve uzun vadede devam edeceğini gösteriyor.
Tahminler gerçekçi değil!..
Hemen şunu ifade edelim ki; birtakım finans kuruluşlarının 1850 dolar seviyelerinde olan 2013 sonu fiyat tahminlerini gerçekçi bulmuyoruz.
Özellikle borsa yatırım fonları ve fiziki altın fonlarının altına olan yatırımlarındaki rekor artış, altın fiyatlarında yaşanabilecek yukarı yönlü hareketleri kısıtlıyor.
Çeşitli finansal varlıkların üzerindeki risk unsurlarının dağılıyor olması da altına olan talebin azalmasında rol oynuyor.
Altın yukarı gitmez...
Peki nereye gider?..
Bakalım:
Bir süredir korunan 1660-1685 kanalının kırılmasıyla gelinen 1640 seviyesinin kritik olduğunu düşünüyoruz.
Öyle ki, 1630 desteğinin korunamaması fiyatın 1600 bölgesine gevşemesine neden olabileceği gibi satışların devamı ve 1600 psikolojik desteğinin kırılması durumunda da ilk etapta 1580, sonrasında da 1560 rakamları gündeme gelecektir.
Bu süreçte izleyeceğimiz kritik destekler 1630, 1580 ve 1530; takip edeceğimiz dirençler de 1660, 1685 ve 1700 olacaktır.
Altındaki yükselişleri "satış fırsatı" olarak görmek, sağlıklı yaklaşım özetle...
Altın o kadar da güvenli liman değil artık!..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.