Araştırmacı-Yazar Demirer: "Hiçbir belge yok, mezarlık yok, 1 buçuk milyon Ermeni’nin öldürüldüğüne dair bir belge ellerinde yok"

Araştırmacı-Yazar Mehmet Arif Demirer, "Hiçbir belge yok, mezarlık yok, 1 buçuk milyon Ermeni'nin öldürüldüğüne dair bir belge ellerinde yok" dedi.

Yazar Arif Demirer, Biden'ın Ermeni olayları hakkında "soykırım" açıklamasının ardından bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını, elinde kanıtların olduğunu, üstelik bu kanıtların Ermeni yazarlar, yöneticiler ve Amerikalı yazarların kaleminden olduğunu söyledi.

Her şeyin 1914 yılında Ermenilere giden tekliflerle ve Ermenilerin ihanetiyle başladığını belirten Araştırmacı-Yazar Mehmet Arif Demirer, Pastırmacıyan isimli bir siyasetçinin "Ermenistan neden özgür olmalıdır?" isimli kitabında 1914 yılında, hem Osmanlı'dan hem de Rus ordusundan teklif geldiğini ve bu teklifler karşısında Ermenilerin Rusya'nın teklifini kabul ederek Osmanlı'ya ihanet ettiğini belirtiyor.

Osmanlı'nın birçok cephede savaşarak güçsüz durumda kaldığı sırada Ermenilerin ihanetinin gerçekleştiğini ifade eden Demirer, "Bu boşlukta isyan başlatıyor 18 Mayıs 1915'te Van'ı Ruslara teslim ediyor. Bakın süreç nasıl gelişti. Öncelikle ihanet etmeye karar verdi, çeteleri eğitti, eğitimli çetelere Ruslardan silah buldu ve isyanı başlattı. İsyanı başlattığı zaman Osmanlının yapacağı 2 şey vardı. Ya isyanı başlatan Ermenileri kurşuna dizecek ki buna kimse ses çıkartamaz, ama Osmanlı'nın insan tarafı ağır basıyor ve 1915'te sevk ve isyan kanunu çıkartıyor. Bu karar ile Ermenileri savaş bölgesinden çıkararak İmparatorluğun Arapların yaşadığı vilayetlere gönderdi" diye konuştu.

"Ermenistan, Osmanlı'nın ültimatomu ile kurulan bir devlet"

Osmanlı'da 3. kolordunun toparlanmasından sonra Doğu'da kaybedilen toprakların tekrar alınması için harekete geçtiğini belirten Demirer, "3. kolordu derlenmiş toparlanmış, donanımları tamamlanmış, Vehib Paşa komutasında ordu halinde Doğu harekatı başlıyor. Batum'u alıyor, Ardahan'ı alıyor, Kars'ı alıyor devam ediyor Gümrü'yü alıyor, Nahçivan demir yolunu alıyor. Daha çok gideceğini anlayan Ermeniler barış istiyor. Osmanlı o sıra saatli bir ültimatom veriyor. Şu gün şu saate kadar devletlerinizi kurun, ilan edin, ben karşımda doğru dürüst devlet görmek istiyorum diyor. Bunun üzerine acele bir şekilde Gürcistan Cumhuriyeti, Azerbaycan ve Ermenistan devleti kuruluyor. 2020'de Paşinyan 102. kuruluş yıldönümünü kutluyoruz diye övüne övüne bir tören yaptı. 102 yılını kutladığı Ermenistan, Osmanlı'nın ültimatomu ile kurulan bir devlet" ifadelerini kullandı.

"Bu karar sürpriz oldu deniyor hayır sürpriz falan değil"

Amerikan Senatosunun önemli olduğunu vurgulayan Demirer, "Biden'ın kararında senato "soykırım" diye bir karar aldıktan sonra "soykırım" dememe şansı yok. Bunu biz beklemeliydik buna göre hazırlanmalıydık. Bu karar sürpriz oldu deniyor hayır sürpriz falan değil. Senato 12 Aralık 2019'da "soykırım" sözcüğünü içeren kararı oy birliği ile alınmıştı zaten" ifadelerine yer verdi.

"Hiçbir belge yok, mezarlık yok, benim 1 buçuk milyon Ermeni'yi öldürdüğüme dair bir belge ellerinde yok"

Biden'ın "soykırım" diye nitelendirdiği ifadeleri değerlendirerek durmamak gerektiğini söyleyen Demirer, "Bu karardan sonra 2 şey yapalım. Birincisi olayın tamamına bakalım, Türk-Ermeni ilişkileri iktidardaki İttihat ve Terakki partisi ile iktidara gelecek parti Taşnak Partisi ile arasındaki ilk ilişki Ağustos 1914. Bu yedi yıldaki olayları teker teker olayları ortaya koyalım. Kendi tezimizi hazırlayalım, biz de ofansif tez hazırlayalım. Bu tezi tarihçiler, askerler, diplomatlar birlikte yapacaklar. Onların elinde hiçbir belge yok, mezarlık yok, benim 1 buçuk milyon Ermeni'yi öldürdüğüme dair bir belge ellerinde yok ama benim elimde hayatta kalan 1 milyon 586 bin Ermeni'nin yaşadığını gösteren 5 tane belge var. Biz bunları yaparsak Biden'ın dünkü beyanı havada kalır" diye konuştu.

Ayrıca Demirer, Ermenilerin sözde soykırım iddialarının gerçekleri yansıtmadığını Hitler örneği ile kıyaslayarak, Hitlerin 4 yılda 6 kampla 3 milyon Yahudi öldürdüğüne, Türklerin 7 ayda nasıl, hangi silahla, hangi cephaneyle katliam yapacaklarını sordu.