"Artık bebek katili demeyin"
Uşşak, süreçte siyasilerin konuşmalarına, medyanın da diline dikkat etmesi gerektiğine dikkat çekip, alışılmış, bildik bazı söylemlerin sürece zarar verdiğini belirterek, "Malum örgütün liderini ve kurucusunu merkeze alan bir habercilik anlayışı, Kürt olmayanların duygularını tahrik eder. O kişi hakkında hal böyleyken, yıllardan beri süre gelen ve kullandığımız sıfatları kullanmanın bir anlamı yoktur. Bebek katili veya şudur budur gibi” dedi. Küçük Millet Meclisi Toplantısı’na katılmak için Kayseri’ye gelen İç Anadolu Akil İnsanlar Heyeti Sözcüsü Cemal Uşşak, Gazeteciler Cemiyeti’nde basın toplantısı düzenledi. Toplantıda, çözüm sürecine ilişkin bugüne kadar yaptıkları çalışmaları değerlendiren Uşşak, medyanın şu ana kadar görevini yerine getirmediğini iddia ederek, "Ne yazık ki, medyadan gereken desteği göremedik. Medya bugüne kadar kötü haber, iyi haber mantığıyla hareket etti" diye konuştu.
SÜRECE DESTEK YÜZDE 60’LAR CİVARINDA
Şu ana kadar 9 ilde toplantılar yaptıklarını belirten Uşşak, desteğin yüzde 60’lar civarında olduğunu belirtti. Uşşak, "Vatandaşlarla sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle görüşmeler yaptık. Bu görüşmelerde bazı vatandaşlar eyalet sisteminin geleceğini, ülkenin bölüneceği, Abdullah Öcalan’ın serbest kalacağı, dağdan inen teröristlerin normal hayatlarına devam edeceği yönündeki endişelerini dile getirdiler. Toplumda oluşan kaygılar bunlar. Ama sürece inanan ve destek verenlerin sayısı oldukça fazla. Bununla ilgili bir araştırma yok ama, ben izlenimlerim itibariyle desteğin yüzde 60’lar civarında olduğunu gözlemledim" dedi.
40 BİN CAN TELEF OLDU
17 yıldır sürekli sarı basın kartı taşıdığını hatırlatan Uşşak, çözüm sürecinde siyasilerin konuşmalarına, medyanın da diline dikkat etmesi gerektiğini ifade ederek şöyle dedi: "Dünyanın her ülkesinde böyle süreçten geçilirken medyanın dili önemli olmuştur. Bizim ülkemiz gibi kanlı kinli, geride 40 bin canın telef olduğu dönemde medyanın katkısı olmadan bu iş çözülemez. Geçen dönemde arkadaşlarımızın parantez içinde söylüyorum, asıl sorumluluk merkezlerdedir. Bu sürece kimi medya kuruluşlarının ve yazarlarının pek destek olmadığını, genel kalıplaşmış ifadelerle barış dilini kullanmadıklarını görüyoruz. Bu süreçte medya diline dikkat etmelidir. Elbette gazetecilik yapılacak ama birincisi; malum örgütün liderini ve kurucusunu merkeze alan bir habercilik anlayışı, Kürt olmayanların duygularını tahrik eder. İkincisi; o kişi hakkında hal böyleyken yıllardan beri süre gelen ve kullandığımız sıfatları kullanmanın bir anlamı yoktur. Bebek katili veya şudur budur gibi. Her doğru her yerde söylenmez. Geçen zamanda gördük ki, buna riayet edilmedi. Bunun yanında, anayasayı ‘Şu isimler yapsın’, ‘Şu maddeler anayasada yer alsın’ gibi söylemler de ne yazık ki, süreci olumsuz etkileyen söylemler arasında yer alıyor. Bugüne kadar binlerce insanımızı kaybettik.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.