ASO Başkanı Özdebir, TÜİK’in açıkladığı GSYH verilerini sanayi açısından yorumladı
Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir, "Çin'den sonra dünyanın en yüksek büyüme rakamına ulaşılması, pandemi sürecinin en az etkiyle atlatıldığını göstermektedir. Bu da önümüzdeki döneme ilişkin pozitif beklentilerimizi güçlendirmektedir" açıklamasında bulundu.
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı, 2020 yılının son çeyreğine ait Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) verilerini sanayi açısından yorumladı. Özdebir, dördüncü çeyrekte yüzde 5,9, 2020 yılında ise yüzde 1,8 büyüme rakamı ile pandemi sürecinde yaşanılan tüm olumsuzluklara rağmen Türkiye'nin pozitif bir büyüme performansı ortaya koymasının oldukça önemli olduğunu vurguladı. Özdebir, "Çin'den sonra dünyanın en yüksek büyüme rakamına ulaşılması, pandemi sürecinin en az etkiyle atlatıldığını göstermektedir. Bu da önümüzdeki döneme ilişkin pozitif beklentilerimizi güçlendirmektedir" ifadelerini kullandı.
"Normalleşmenin başlanması ile kademeli olarak büyümeye katkı sağlayacaktır"
Sanayi sektörünün dördüncü çeyrekte yüzde 10,3, yıl genelinde ise yüzde 2,0 artışla büyümeye önemli katkı sağladığını aktaran Özdebir, "Bu rakamlar sanayi sektörünün büyümenin kalitesini arttırdığını göstermektedir. Öte yandan pandemi süreci ile zayıflayan hizmet sektörü, normalleşmenin başlanması ile kademeli olarak büyümeye katkı sağlayacaktır" açıklamasında bulundu.
Özdebir, mevcut durumda sürdürülebilir bir sağlıklı bir büyümeye ulaşabilmek için öncelikli olarak enflasyon ve cari açıkla mücadele etmek gerektiğini vurgulayarak, "Önümüzdeki dönemde yavaş büyüme performansına razı olup, gelecek dönemlerde kademeli bir büyüme rakamına ulaşmak daha sağlıklı sonuçlar verecektir" değerlendirmesinde bulundu.
"Türkiye ekonomisi ancak üretim odaklı, yüksek katma değer oluşturan ve ithalata bağımlı olmayan bir üretim modeli ile sağlıklı bir büyümeye kavuşacaktır"
Büyümenin kaynaklarının reel sektörden ziyade dış borçlanma, finans ve hizmetler sektörüne dayandığının altını çizen Özdebir, "Ekonomimizin büyümesinin, doğası gereği volatil olan ve kriz nedeniyle daralmış bulunan küresel finansal sermaye akımlarına dayandırılması yerine, istikrarlı istihdam artışı ve ekonominin genelinde verimlilik artışı sağlayan üretim ekonomisine dönüşme zorunluluğu apaçık ortadadır. Türkiye ekonomisi ancak üretim odaklı, yüksek katma değer oluşturan ve ithalata bağımlı olmayan bir üretim modeli ile sağlıklı bir büyümeye kavuşacaktır" ifadelerine yer verdi.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.