Bakan Çelik, Konya’da Sektörel Ortak Akıl Toplantısına Katıldı

Bakan Çelik, Konya’da Sektörel Ortak Akıl Toplantısına Katıldı
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Konya’nın geçtiğimiz yıl gerçekleştirdiği 300 milyon dolarlık tarımsal ihracatla ülke ekonomisine katkı sağladığını söyledi.Gıda, Tarım ve Hayvancılık Ba...

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Konya’nın geçtiğimiz yıl gerçekleştirdiği 300 milyon dolarlık tarımsal ihracatla ülke ekonomisine katkı sağladığını söyledi.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Konya’da İç Anadolu Bölgesi Bakanlık Koordinasyon ve Sektörel Akıl Toplantısına katıldı.

Bir otelin toplantı salonunda düzenlenen programa Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Konya Valisi Muammer Erol, AK Parti Milletvekilleri, Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, mülki idare amirleri, bakanlık merkez birimleri, bölge il müdürleri, üniversiteler, sektör temsilcileri ve çiftçiler katıldı.

Programın açılışında konuşan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Konya’nın sanayi şehir olma yolunda dev adımlarla ilerlediğini belirterek, bunun yanında 1 milyon 900 bin hektar tarım alanı, 737 bin hektar mera alanıyla tarımın kalbi konumunda bir şehir olduğuna dikkat çekti. Konya’nın 2015 yılında gerçekleştirdiği 300 milyon dolarlık tarımsal ihracatıyla ülke ekonomisine katkı yapmaya devam ettiğini kaydeden Bakan Çelik, “İç Anadolu Bölgesi tarım ve hayvancılık bakımından son derece önemli potansiyele sahip bir bölge. Yaklaşık 8 milyon hektar tarım alanı, 4.5 milyon hektar çayır ve mera olmak üzere bu potansiyelin nelere kadir olduğunu bu arazi büyüklüğüyle görmemiz mümkün. Tarla ürünlerinin yüzde 34’ünü, sebze üretiminin yüzde 11’ini, meyve üretiminin yüzde 9’u bu bölgemizde gerçekleştirilmektedir. Türkiye’deki büyükbaş hayvan varlığının yüzde 20’si, küçükbaş hayvan varlığının yüzde 19’u da bu bölgemizde gerçekleşmektedir. Bu rakamlar güzel rakamlar ama yeterli değil. Yoksa bu toplantıyı yapmaya ihtiyaç olmazdı. Türkiye her alanda olduğu gibi tarım ve hayvancılık alanında da hedeflerini ortaya koymuş olan bir bakanlık ve bir hükümet etme anlayışı var. 2023 hedeflerimize baktığımız zaman 153 miyar dolar tarımsal hasılayı hedeflemişiz. İhracatta ise 40 milyar dolar hedefini koymuşuz. Önümüzde 7 yıllık bir dönem var. 7 yıl içinde bu hedefleri yakalamamız gerekiyor. Hedeflere ulaşmamız için çok çalışmamız gerekiyor. Çok çalışınca çiftçimizin refah düzeyi yükselecek. Bunun yanında gıda arz güvenliği önümüzde dünyanın en önemli sorunlarından biri olarak duruyor. Bu konudaki sorunları aşmış olacağız. Küresel rekabatte var olan bir ülke olmak durumundayız. Küresel rekabette var olmanın yolu ise üretken bir Türkiye için bu sektörde radikal kararlar alma zorunluluğumuz var” dedi.

“TOPLULAŞTIRMA İŞİ TÜRKİYE’NİN GÜNDEMİNDEN ÇIKMAK ZORUNDA”

Bakan Çelik konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Topraklarımızın kıymetini bilmek, korumak ve geliştirmek zorundayız. Tarım dediğiniz zaman hayvancılık dediğiniz zaman işin özünde toprak var. Toprağınızı koruyamazsanız, toprağınızı geliştiremezseniz bunun ötesinde söyleyeceğiniz şeylerin hiçbir anlamı olmadığını hepimiz bilmek durumundayız. Dünyada 7 milyar insan var. 2050 yılında bu sayı yaklaşık 10 milyar insan olacak. Şu anda 7 milyar insanın yaşadığı dünyada 2 milyar insan aç ve yoksul. Böyle bir tablo var. Ve dünya tarım alanı olarak kullanması gereken 5 milyar hektar alanın ancak 1.3 milyarını kullanabiliyor. Bu 1.3 milyar alandan elde ettiği ürünün de 1.3 milyar tonu israf ediliyor. Bir tarafta bakıyorsunuz 800 milyon obez insan, diğer tarafta 2 milyona yakın aç ve yoksul insan. Bir yanda sefalet bir yanda sefahatın hüküm sürdüğü bir dünya. İnsanlık aslında toprağı gerektiği gibi kullanamamakla kendi bindiği dalı kesiyor. Kendi geleceğini karartıyor fakat insanlık bunun farkında değil. Unutmayalım ki, teknolojisiz yaşanabilir ama gıdasız yaşanamaz. Torağımızı koruyalım dememizin sebebi bundan dolayıdır. Biz ülkemizde toprağımızla ilgili olarak iktidarımız döneminde arazinin bölünmemesiyle ilgili yasal düzenlemeyi meclisten geçirdik ve yürürlüğe koyduk. Arazilerimizin paramparça olduğu bir gerçek. Miras hukuku çerçevesinde milyonlarca paça araziye dönüştü toprağımız. Bugün bu yasal düzenlemeyle hiç olmazsa zararın neresinden dönülürse kardır anlayışıyla arazinin bölünmemesi noktasında önemli önlemler almış bulunuyoruz. Arazi toplulaştırmasıyla ilgili yoğun bir çalışma içindeyiz. Yeni idare yapımızla inşallah bir genel müdürlük yalnız ve yalnız toplulaştırmayla meşgul olacak. Başka bir işi olmayacak. Bu konuyu Türkiye artık bir an önce gündeminden kaldırmak durumundadır. Verimden bahsediyorsak, gelişmiş, kalkınmış tarımdan, hedeflerini yakalamış bir Türkiye’den bahsediyorsak bu toplulaştırma işi Türkiye’nin gündeminden çıkmak durumunda. Meraların ıslahıyla ilgili önemli adımlar atıldı. Tarım arazilerinin amaç dışı kullanımının önlenmesi ve ovalarımızın korunması noktasında önemli karar aşamasında olduğumuzu da özellikle belirtmek istiyorum. Birçok şey yapıldı, birçok şey de yapılması gereken şeyler var. Şimdi 24 milyon hektar tarıma el verişli toprağımız var. Bunun ancak 20 milyon hektarını kullanabiliyoruz. Tarımda kullandığımız araziyi büyütmek zorundayız. 14.6 milyon hektar mera alanımız var. 1 milyon hektar su alanımız var. Üç tarafı denizlerle çevrili bir coğrafyada yaşıyoruz. Avantajlarımız var. Ama diğer taraftan da hızlı bir şekilde betonlaşma devam ediyor. Dünyada yılda 12 milyon hektar arazi tarım dışı kalıyor. Halen tarım arazilerimizin betonlaşma tehdidiyle karşı karşıya olduğunu aklımızdan çıkarmamamız gerekiyor. Bu mesele hepimizin meselesidir. Toprak son derece önemlidir. Biz verimli arazilerimizi betonlaştıramayız. Bununla en etkin şekilde mücadele etmek durumundayız.”

“HAYDİ GEL KÖYÜMÜZE GERİ DÖNELİM ŞARKISI HAYAL OLMAYACAK”

Köylerin ayağa kalkmadan tarımın ayağa kalkmasının söz konusu olmadığını aktaran Bakan Çelik, “Köyleri terk etmek moda halinde geldi. Köylerden kaçan kaçana. Köylü olmasa ne içeceğiz, çiftçi olmasa ne yiyeceğiz. Sabahleyin lüks ve mütevazi sofraları şenlendiren o köylünün, o çiftçinin ürettikleridir. O eli nasırlının mücadelesinin, alın terinin eseridir. O halde biz köylüyü, köye dönüşü ve köyü aziz kılacak yaklaşımlar içinde olmak durumundayız. Onun için hükümetimiz sayın Başbakan’ımızın talimatıyla 18-40 yaş arasındaki genç nüfusun köye dönmesi, meralara dönmesi, oradaki potansiyelimizin ayağa kaldırılmasıyla ilgili 30 bin lira hibe 50 bin lira faizsiz kredi destekleriyle inşallah oluşturacağımız seri projelerle gençlerimizin şehirde bulamadıkları imkanları köyde bulma durumunu oluşturacağız. İnşallah bir gün hep beraber bu şarkıyı dinleyeceksiniz. ’Haydi gel köyümüze geri dönelim’ şarkısı hayal olmayacak gerçek olacak. Bunu inşallah hep beraber göreceğiz” diye konuştu.

“ÇİFTÇİYE DESTEK 2016 YILINDA 14 MİLYAR LİRAYI BULACAK”

Hükümetleri döneminde çiftçiye verdikleri destekleri de anlatan Bakan Çelik, “AK Parti iktidarları döneminde 79 milyar liralık tarımsal desteğimiz oldu. Cumhuriyet tarihi boyunca hiçbir iktidarla mukayese edilemeyecek yükseklikte tarıma verilen destek. 2015 yılında 10 milyar liralık bir destek. 2016 yılında da 11.6 milyar lira tarıma destek verilecek. Gübre ve yemdeki KDV’yi de dikkate alırsanız bu 14 milyar lirayı bulmaktadır. Çiftçi ve kamu el ele olacak. Masada tarım değil, sahada tarım, tarlada tarım olacak. Mevzuatımız maalesef yoğun. Mevzuat o kadar karmaşık, desteklemeler o kadar çeşitli ki, bunların dosyası günler alıyor. Dolayısıyla tarlaya zaman kalmıyor. Mevzuatı azaltmamız gerekiyor. Bitkisel üretimle mi meşgul vatandaşımız bilecek ki, ben yılda 2 kere destek alacağım. Evraktan ziyade tarlada ne yapıyorsun hayvancılıkta ne yapıyorsun kafamızın orada olduğu bir kamu çiftçi el ele anlayışı ikame edeceğiz. Bir önemli konu da oda, birlik, borsalar yani sivil yapılanmalar. Çok önemsiyorum gelişmiş demokrasilerde sivil yapılanmalar çok önemli. Çiftçiyle, yönetimle adeta bir köprü mesafesinde olmaları gerekiyor. Ama bir gerçeği kabul edelim. Arkadaş siz noter değilsiniz. Mührü bas aidatı al. Bu değil ki. Bu en son düşünmeniz gereken şey. Bu konuda çok ciddi bir reforma ihtiyaç var. Birliklerimiz daha fonksiyonel, odalarımız daha fonksiyonel olmalı. Üreticiyi rahatsız edici bir oda birlik anlayışı olmaz. Yani siz sorun çözücü olmanız gerekiyor, tabiî ki ayakta durmanız da gerekiyor. Çiftçiyle, üreticiyle kol kola birliklerimizin, odalarımızın dağınıklığını kabullenmek mümkün değil. Güzel bir dayanışma içinde olacak bir yapıyı birlikte kurmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Konya Valisi Muammer Erol da, "Konya sanayisi, ticareti, tarımıyla geçmiş 10 yılı kapsayacak bir 5 yılı çok rahat çıkaracağını görebiliyoruz. İnşallah bu potansiyeli de geliştirme adına insanımızın emeği, gayreti kendilerine merkezi idarenin kol kanat germesi ve yol açmasıyla hedefine varacak gibi görünüyor. İnşallah bu toplantılar Konya’mızın tarım potansiyelini harekete geçirme adına ve çiftçilerimizin de sizleri bu kadar yakınında bulmuşken taleplerini, problemlerini doğrudan aktarma adına bir imkan verdi. İnşallah bu toplantının başarılı olmasını diliyorum" dedi.

Konuşmaların ardından toplantıya verilen arada salon önünde üretici firmalar tarafından açılan stantları gezen Bakan Çelik’e çeşitli hediyeler verilirken, Bakan Çelik ikramların tadına baktı.

Bakan Çelik’in özellikle Aksaray Malaklısı cinsi köpekle ilgilenmesi renkli görüntüler oluşturdu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.