Belgemen, "Bu gidiş nereye?"
"Allah aşkına ne oluyor bize bize! Afet, kuraklık, virüs bizleri ders almaya sevk etmiyor menfaat hırs doyumsuzluk almış başını gidiyor!
En çok üzücü olan eskiden bir köyde insanlar komşusu ve köylüsü ile şikayetçi olur mücadele ederdi çokta değildi.
Şimdi gelenlerin yüzde 95'i baba-oğul, kardeş, amca, dayı, teyze, amcaoğlu veya akraba...
Eskiden bu saydıklarım birbirine destek olur yardımcı olurlardı şimdi bütün şikayetler bunlardan geliyor.
Menfaatinizi düşündüğünüz kadar hakkı hukuku kul hakkını Allah korkusunu yetimin fakirin ağızsız dilsiz hayvanların hakkını düşünseniz hem evinizde hem sülalenizde köyünüzde huzur bulacaksınız. Akraba, baba-oğul, kardeş bir birine ağza alınmayacak küfür iftira laf söz ediyor. Bu da huzuru, bereketi, insanlığı yok ediyor ve şeytanın işine yarıyor.
Adam doymak kanmak bilmiyor tamam köyde oturuyorsun 2 bin 3 bin metrekare yere otursun bir şey demiyoruz şikayetçisi olmasa ama adam 10.000-20.000 metrekare yere oturuyor. Bir bu kadar da çevresini koruyor etrafıma kimse yaklaşmasın diyor ne huzur kalıyor ne düzen...
Eskiden baba ve dedelerimizin komşunun evi dip dibeydi bal gibi geçinip gidiyorlardı.
Allah aşkına bu hırsı, hasetliği bırakın Allah yoluna gidelim.
Çoluğumuzu çocuğumuzu bir birine düşman değil dost bırakalım adama baksan sanki müslümanlıktan tek taviz vermez gözükür menfaatine geldi mi her şeyi unutur menfaatini de yapmadık mı hem haksız hem de küser.
Birde şu çok dikkatimi çekiyor adam alabildiğine mera ve hazineyi işgal etmiş komşusu ufak bir şey yaptı mı merayı işgal etti diye şikayete geliyor kendisinin işgalini hiç görmüyor."
haberfark.net
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.