Beslenme bir ilgi alanı değil bilim dalıdır
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi'nde görevli Diyetisyen Figen Esen, beslenmenin bir ilgi alanı değil bilim dalı olduğunu belirterek, "Bu konuda eğitimi olmayanların yani diyetisyenlerin dışındaki meslek gruplarının bu alana müdahalesi doğru değildir" dedi.
Esen, 6 Haziran "Diyetisyenler Günü" dolayısıyla diyetisyenlik mesleği hakkında bilgiler verdi. Diyetisyenin, sağlık ekibi içinde özel besinler ve beslenme konusunda uzman görüşleri olan kişi, beslenmenin ise bir bilim olduğunu ifade eden Diyetisyen Figen Esen, "Beslenme eğitimi ve uzmanlığı sertifika programı ile olmaz. Diyetisyen, 4 yıllık Beslenme ve Diyetetik eğitiminin yanında 1 yıllık hastane stajını tamamlayıp "Beslenme ve Diyetetik Lisans Diploması" alarak diyetisyen unvanını kazanıp, diyetisyenlik mesleğini uygulamaya hak kazanan profesyonel sağlık personelidir. Besin ve beslenmenin sağlık üzerindeki işlevi konusunda otoritedir. Diyetisyenler sağlık, beslenme önerileri ve beslenme bilgileri konusunda güvenli kaynaklardır. Diyetetik, kötü beslenmenin yol açtığı hastalıkları, yiyeceklerin besin değerlerini inceleyen sağlık bilgisi dalıdır. Hastalara, danışanlara diyet yazma yetkisi yasalarla verilmiş ve bunun için gerekli ve yeterli sağlık eğitimi olan tek sağlık personeli diyetisyendir" diye belirtti.
"Şok diyetler insanların sağlıklarını kaybetmelerine neden oluyor"
Yazılı medyada sıklıkla yer alan "şok" diyetlerden ve sanatçıların nasıl zayıfladıklarından bahsedildiğini aktaran Esen, "Şok diyet, diye bir şey yoktur. Şok diye sunulan diyetler günlük besin öğesi ve enerji ihtiyaçlarını karşılamada yetersizdir. Yağ kaybı yerine kas kaybına neden olurlar ve sonuçta kişiler sağlıklarını kaybeder. Beslenme bir ilgi alanı değil bilim dalıdır. Bu konuda eğitimi olmayanların yani diyetisyenlerin dışındaki meslek gruplarının bu alana müdahalesi doğru değildir" diye uyardı.
"Beslenme kişiye özel olmalıdır"
Diyetisyenlik mesleği her ne kadar zayıflama ile eşleştirilmiş olsa da, kendilerine kilo almak ya da sağlıklı yaşamak için iyi beslenmeyi öğrenmek isteyen kişiler tarafından da başvurulduğunu anlatan Diyetisyen Esen, "Hasta yatağında hastalığının özelliğine göre bir yudum besin için bizleri bekleyen bireylere de destek vererek yaşamlarının olumlu yönde değişmesine katkı sağlıyoruz. Sonuçta beslenme kişiye özel olmalıdır. Yaş, kilo, boy, cinsiyet, aktivite, metabolik hastalıklar gibi birçok parametre beslenme durumunu etkiler" sözlerini kullandı.
Beslenme ile ilgili en güncel hastalığın obezite olduğunu belirten Diyetisyen Figen Esen, bunun sebebini şu ifadelerle aktardı:
"Obezite, diğer hastalıkları da tetikler. Obezitenin kalp hastalıkları, kanser ve tip-2 diyabet gibi birçok hastalığın riskini artırdığı bilinmektedir. Araştırmalar obezitenin Covid-19 belirtilerinin da daha ağır geçmesine yol açabileceğini göstermektedir."
"Diyeti gerçek diyetisyen yazsın"
Beslenmenin bir bilim olduğunu ve diyetisyenlerin sağlık profesyonelleri olarak özel bilgi ve yetenekleri ile toplum sağlığını geliştirmeyi amaçladıklarını vurgulayan Diyetisyen Figen Esen, "Türkiye Diyetisyenler Derneği tarafından yapılan açıklamaya göre ülkemizde 1986'dan beri her yıl 6 Haziran günü Diyetisyenler Günü olarak kutlanıyor. Dünyada son 10 yıldır değişik ülkelerde de diyetisyenler günü kutlanmaya başladı. Diyetisyenler sağlık profesyonelleri olarak özel bilgi ve yetenekleri ile toplum sağlığını geliştirmeyi amaçlamaktadır. Sonuç olarak beslenme bir bilimdir. İki bin yıl önce Hipokrat'ın da dediği gibi "Besinler ilacınız, ilacınız da besinler olsun." Diyeti de gerçek diyetisyen yazsın, 6 Haziran Diyetisyenler Günü kutlu olsun" diyerek kendisinin ve meslektaşlarının gününü kutladı.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.