Bu Sınav Adil Değil

2 milyon 600 bin öğrenci bugün üniversite sınavına girdi. Hepsine Allah zihin açıklığı versin, emeklerini yağlı eylesin.

Fakat bu sınav, eğitim sistemimizdeki büyük bir çarpıklığın son halkası olmaktan başka bir şey değildir. Devlet 12 yıl okuttuğu, emek verdiği çocuğun bilgisini bu zamana kadar ölçememiş de 315 dakikalık iki sınavla ölçmeye çalışıyor. 12 yıl eğitilen çocuğun becerisini, yeteneğini, yatkınlığını bu kadar süre içinde keşfedememiş de bu iki günde keşfetmeye çalışıyor. Yani 12 yıl emek veren çocuğun tüm çabası 315 dakikada ölçülmeye çalışılıyor. Üstelik bu ölçme sıradan bir ölçme de değil. Çocuğun asıl hayatı o ölçümün sonucuna göre şekillenecek.

Bilgiyi, beceriyi, çalışmayı, yeteneği... Hepsini bir kenara bırakın bu insanın doğasına, psikolojisine aykırı. Bu işi ciddiye alan kaç insanın ruh hali böyle bir yükümlülük altında sağlam kalabilir ki? Kaç çocuk böyle bir baskıya gerçekten dayanır ve o sınava sağlıklı bir ruh haliyle girebilir?

Üstelik biyolojik bir varlık olan insan o gün hasta olamaz mı? Ya da yakınlarının başına kendi başına bir iş-kaza gelmiş olamaz mı? Annesi veya akrabası hastanede olan bir çocuk çok iyi çalışmış olsa bile sınavda verimli olabilir mi?

Dahası 12 yıl boyunca zorla okutulan bu gençlerin hepsini tek kişiymiş gibi aynı sınava tabi tutmanın insani ve bilimsel mantığı nedir? Seçme öğretmenlerin görev yaptığı, on binlerce lira ödenen kolejlerde okuyan öğrenciyle ücretli öğretmenlerin (maalesef) görev yaptığı köydeki bir okulun öğrencisini aynı sınava sokmak adil midir?

Yapmayın! Yazık oluyor bu milletin evlatlarına, emeğine, parasına...

Bu adil olmayan, bilimselliği hiç olmayan akıl ve mantık dışı sisteme bir son verin. Yerine geçebilecek üstelik çocukların üniversite kapılarında yığılmalarını engelleyecek pek çok sistem var.

Eğitimin hükumet meselesi değil memleket-devlet ve gerçek bir beka meselesi olduğunun farkına varın.

Tekrar başarılar çocuklar...