’Büyükşehir Belediyesi sokak hayvanlarına sahip çıkmıyor’ iddiası
Eskişehir'de sokak hayvanları için mücadele veren hayvanseverler, konuyla ilgili bekledikleri çalışmalarının yürütülmemesine tepki göstererek, yeterli barınak ve hayvan hastanesinin acilen kurulması gerektiğini belirtti.
Eskişehir'de bulunan sokak hayvanlarının ihtiyaçları Tepebaşı Belediyesi ile Odunpazarı Belediyesi tarafından karşılanmaya çalışılıyor. Bunun yanında hayvanseverler ise kendi imkânları ile sokakta yaşayan canlılara ulaşarak yemek ve sağlık sorunları ile mücadele veriyor. Bazı hayvanseverlerin özel kliniklere olan borçlar on binlerce liraları aşmış durumda. Bunun yanı sıra şehir merkezinden toplanan sokak hayvanları şehrin birçok uç noktasına bırakılıyor. Buralarda ise yüzlerce hayvan başıboş gezerek hayatta kalma mücadelesi veriyor. Hayvanat bahçesi bulunan şehirde, donanımlı bir hayvan barınağı ve hastanesi bulunmuyor. Şehrin sokak hayvanı sorunu ile Tepebaşı ve Odunpazarı Belediyesi uğraşırken, çalışmalar yetersiz kalıyor. Dünyaca ünlü Eskişehir parklarında ise evcil hayvanlarla dolaşılmasının yasak olması hayvanseverlerin bir diğer tepkisi. Büyükşehir Belediyesi'nden yıllardır konu ile ilgili çalışma bekleyen hayvanseverler ne yazık ki hüsrana uğramış durumda olduklarını anlattılar.
Kendi imkânları ile Organize Sanayi Bölgesinde (OSB) "Organize pati" adı altında bir oluşum kuran hayvanseverler, bölgeye bırakılan sokak hayvanlarının bakımını üstlenmiş durumda. Hayvanseverlere Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğü, Sanayi Odası ve işletme sahipleri destek veriyor. Organize Sanayi Müdürlüğü tarafından sokak hayvanların beslenmesi için bir araçta tahsis edilmiş durumda.
"Tutsaklık eğitim değildir!"
Konuyla ilgili konuşan HAYTAP Hayvan Hakları Federasyonu eğitim koordinatörü Semra Onal, sokak hayvanlarının yükünün hayırseverlerin üzerinde olduğunu, belediyenin buna bir çözüm bulmasını belirtti. Semra Onal; "Eskişehir'de çok büyük bir hayvan sever potansiyeli var ve sokak hayvanlarının maddi ve manevi yükü bu hayırseverlerin üzerinde. Hayvan sever çok var ama hayvana sahip çıkacak bir büyükşehir belediyemiz yok maalesef. Eskişehir'de büyükşehir belediyesiyle birlikte 15 tane belediye var, bunların 3 tanesi merkezde diğerleri ise ilçe belediyesi. Merkezdeki iki belediye Odunpazarı ve Tepebaşı belediyesi bu 15 belediyenin köpek sorununa hizmet vermeye çalışıyor. Tabii ki havanda su dövüyoruz, yani yukardan akan bir çatı var ve biz altına leğen koyarak engellemeye çalışıyoruz, bu olacak şey değil. Ben burada on yıl önce aktif çalışmaya başladım, daha önce İstanbul'daydım ama buraya geldiğimde, çok fazla köpek popülasyonu vardı. Bunun en birincil nedeni yine Büyükşehir Belediyesinin ve ilçe belediyelerinin geçici bakım evlerinin olmayışı, kısırlaştırılmaması ve ilçelerde hayvan birikmesiyle kamyonlarla sanayi bölgelerine, Sultandere tarafları mezarlıklara, boş alanlara salıverilmesi. Bunlara çözüm bulabilmek için Organize Sanayi Bölgesi Patilerini kurduk. Organize Sanayi Müdürlüğünün çok büyük desteği var, teşekkür ediyoruz kendilerine. Bireysel olarak işletme sahipleri ve çalışanların çok büyük desteği var ancak bu destek yetmiyor. Bir de biz burayı faaliyete geçirince "nasıl olsa bakılıyor" diye daha çok hayvan atımı başladı.; Medeni bir şehir olarak, gelişmiş bir şehir olarak, bir Avrupa şehri olarak akvaryumumuz, hayvanat bahçemiz, müzelerimiz, parklarımız var ama ne yazık ki bu parklara bahçelere sahipli hayvanlar bile giremiyor, yasak. Mutlaka bizim geçici bakım evimiz olması lazım, rehabilitasyon merkezimiz olması lazım, hayvanlarımız kısırlaştırılması, küpelenmesi, alındıkları ortama bırakılması lazım, farklı yerlere bırakılmaması gerekiyor yasa gereği "diye konuştu.
"Büyükşehir Belediyesi'nden hiçbir destek almadık"
Organize Sanayide faaliyet gösteren bir işletme sahibi olan Halis Korkamaz, hayvan seveler olarak iki ilçe belediyesi dışında hiçbir belediyeden destek almadıklarının altını çizdi. Kormaz; "Bu süreç önce bireysel başladı, biz çevremizde yaralı köpekleri bir araya getirerek onlara barınak yapmaya başladık. Sonra organize sanayideki hayvan sever arkadaşlarla bir araya geldik ve örgütlenmeye başladık. İş adamları, çalışanlar herkes destek olmaya başladı. Böylelikle bir oluşum içine girdik. Daha sonra Organize Sanayi Bölgesi bize destek verdi, sağ olsunlar. Onlar maddi destek veriyorlar şuan da, birlikte bu organizasyonu gerçekleştirdi. Şu ana kadar Büyükşehir Belediyesinden hiçbir destek almadık, çünkü böyle bir oluşumları yok. Tepebaşı Belediyesi bize kısırlaştırmada destek oluyor, Odunpazarı Belediyesi'nin kısmi destekleri var. Ama ana sorun hayvan hastanesinin olmaması. Biz bu işe başladığımızda 1,5 yıl önce, 100 tane kısırlaştırılacak dişi hayvan vardı, biz ayda 10 tane yapsak bunun önüne geçeriz diye düşündük. Ama ciddi bir maddi külfet getiriyor, biz kendi aramızda para toplayarak bunları yapıyoruz. Şuana kadar 16 tane hayvan kısırlaştırdık. Biz kısırlaştırıyoruz ama çevre belediyelerden buraya hayvan getiriyorlar. Hayvan sayısı artıyor ve önüne geçemiyoruz. Zaten bunu basına duyurmamızın asıl sebebi bu. Fabrikamızda 46 hayvan bakıyoruz ve bunların tamamını kısırlaştırdık" dedi.
"Hayvan Hastanesi kurulmalı"
Bir diğer hayvan sever Erkan Şahlan, hayvan bakım evleri kurması ve kısırlaştırma yapmasının öneminden bahsetti ve "Belediyelerin ilçelerde hayvan bakım evleri kurması ve kısırlaştırma yapması, merkezde ise bir hayvan hastanesinin kurulması ve buna ön ayak olması gerekiyor. Kısırlaştırma özellikle yapılmazsa sayı artıyor, biz hayvan severlerinde bir noktaya kadar gücü yetiyor. Bu konuda başta büyükşehir ve ilçe belediyeleri olmak üzere ve valiliğin desteğini rica ediyoruz." dedi.
"Bölgenin güvenliği için"
1,5 yıldır bu etkinliğin içinde olan Ayça Oturmuş ve Şule Arslanoğlu, yaralı hayvanların nasıl tedavi hizmeti verildiğinden bahsettiler. Ayça Oturmuş; "Organize Bölge Müdürlüğünün, organize sanayi içerisinde fabrika sahipleri, beyaz yaka, işçi ayırt etmek sizin bir araya getirdiği proje bu. Aynı zamanda mama, müsaide alanı gibi konularda da destek görüyoruz müdürlüğümüz tarafından. Bizler de beslenmeleri, alanlarında sağlıklı kalmaları, yavrularsa kontrol altına alınması için 1,5 yıldır kesintisiz çalışıyoruz. Aldığımız sorumluluklar var bölgenin güvenliği için. Sağlık sorunları olan hayvanlar için gönüllü veterinerlerden aldığımız hekimlik hizmeti var. Bu alanda yavrularsa yaşatabiliyorsak yaşatıp daha sonra kısırlaştırıyoruz" diyerek yapılanlardan bahsetti.
Yine Ayça Oturmuş gibi çalışmalarda yer alan Şule Arslanoğlu ise; "Yaklaşık 1,5 yıldır yürütüyoruz bu projeyi. Kendi çabalarımızla beslediğimiz bu çocukları, birlikte besliyoruz. Bu süreçte sürekli saha beslemeleri yapıyoruz. Yaralı olan çocuklara klinik olarak yardımcı olmaya çalışıyoruz" durumu ifade etti.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.