Can dostların özlemi 52 gün sürdü!
Tahsin Çakın, Mehmet Çakın'ın babası Rasim Çakın'la amca oğlu idiler.
Ancak akran olan iki isim beraber büyüdükleri, beraber okula gittikleri, beraber aylandan su çektikleri, beraber kuzu ve koyun güttükleri, yazın sıcak ve tozuyla, kışın soğuğu ve tipisiyle kavruldukları Bayramdüğün'de kişiliklerini de; Mevlana'nın o meşhur sözünde olduğu gibi, "Hamdım, piştim, yandım" hesabı pişirdiler!
İkisi de, Bayramdüğün başta olmak üzere çevresinde çok sevildi, çünkü her ikisi de bir komşusunu dünyalık bir şey için üzmedi.
Mehmet Çakın hayata bakışındaki temizliği, saflığı içtenliği gülüşlerine, Tahsin Çakın ise esprilerine gizlemişti sanki.
İki kafadarın bir birine benzeyen kişilikleri kaderlerini de etkilemiş olacak ki ikisinin de derdinin adı "kanser oldu"
Belki imtihanları çoğu zaman imkansızlar oldu.
Ama ikisi de kimseden medet ummadı!
Birisi koyunlarında, diğeri tarlasında ve ustalığında rızkını aradı!
Ve hep hani rahmete kavuşanların arkasından özel duaların edildiği bir gece varya: 52'nci gece... İşte Mehmet Çakın amcaoğluna o gece kavuştu.
İşte arkada göz yaşı dökenler de aynı; eş, dost, yiğen ve akrabayla birlikte bir eş ve 3'er evlat!
Mekanlarınız cennet olsun güzel ağabeylerim...
M. KESKİN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.