Cari açık korkutuyor!
IMF'ye göre Türkiye'nin 2012 yılında, Avrupa'da en hızlı büyüyen 3. ülke olduğunu belirten Yakup Yıldırım, “Bu büyümenin önümüzdeki yıl yüzde 4, 2014 ve 2015 yıllarında ise yüzde 5 olacağı öngörülmektedir. Fakat cari açık hala ekonomimizi tehdit ediyor” dedi
Anadolu Aslanları Sanayicileri ve İşadamları Derneği (ASKON) Konya Şube Başkanı Yakup Yıldırım, yaptığı yazılı açıklamada 2012 yılını değerlendirdi ve 2013 ile ilgili beklentilerini açıkladı.IMF'ye göre Türkiye'nin 2012 yılında, Avrupa'da en hızlı büyüyen 3. ülke olduğunu belirten Yıldırım, "Yapısal reformların uygulanmaya devam etmesi ülkenin kalkınması için çok önemlidir. Bu çerçevede, kayıt dışılıkla mücadele, eğitimde kalitenin artırılması ve iş gücü piyasasında esnekliğin sağlanması çok önemli adımlardır. Altyapıda gerçekleştirilen yatırımlar sayesinde kara, hava ve demir yollarında büyük mesafeler kat edilmiştir. Zorunlu eğitim süresini on iki yıla çıkartarak uluslararası ortalamaların seviyesine getirilmiş oldu. 2013 yılında da, istikrarı korumayı amaçlayan, büyümeyi, istihdamı ve yatırımları destekleyen, eğitim, sağlık ve altyapıyı önceliklendiren, sosyal nitelikli harcamalara ağırlık veren, toplumsal refahı gözeten yönetim yapısının devam etmesini düşünen bir icraat tablosu arzuluyoruz. 2013 yılında yatırımlar ve istihdam dolayısıyla reel ekonomi daha fazla desteklenmeli. Tarıma ve çiftçiye 2012 yılında sahip çıkan hükümetimiz, 2013 yılında da benzer desteklerin devam etmesini bekliyoruz” dedi.
SURİYE KRİZİ İHRACATI DÜŞÜRDÜ
Konyalı sanayici ve iş adamları olarak Suriye’de yaşanan gelişmeler ihracatı olumsuz şekilde etkilediğini ifade eden Yıldırım, şunları kaydetti: “Beklentimiz bu sorunun bir an önce sonuçlandırılmasından yanadır. Bu bağlamda 2013 ve sonrasında Türkiye ekonomisinde yüksek oranlı ve sürdürülebilir büyüme ortamının sağlanabilmesi için ülkemizin rekabet gücünü artıracak, üretim ve yatırım ortamını destekleyecek, daha fazla tasarruf ve yatırım yapılmasını sağlayacak yapısal reformları bir an önce hayata geçirilmeli, yapılacak bu reformlarda esnaf ve sanatkarlar küçük ve orta ölçekli işletmeler unutulmamalıdır. Ekonomik krizin dünyayı etkilemeye devam ettiği bir düzlemde 12 aylık ihracatımızın 150 milyar doların üzerine çıkmış olması, 2023 hedeflerinin yakalanacağına en güzel delil teşkil etmektedir.” Dünya ekonomisinin ve Türkiye'nin yaşadığı sıkıntının en büyük sebebinin 2011 yılının son çeyreğinden başlayan Avro Bölgesi'nin borç krizi olduğunu dile getiren Yıldırım, ''Yine çok sıkı ilişki içinde olduğumuz gerek Afrika'nın gerekse Ortadoğu'nun çok zor bir yıl geçirmesi bizi zorladı. Türkiye ise 2010 ve 2011 yıllarında yüzde 9,2 ve yüzde 8,5 gibi hızla büyüdü. Türkiye küresel krizden çok hızlı bir çıkış yakaladı. Hatta dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden biri oldu. Ancak, bu süreçte AB mali ve finansal anlamda çok ağır sorunlar ile boğuşuyordu'' dedi.
CARİ AÇIK EN BÜYÜK TEHDİT
Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: Biz bu sevinci yaşarken, Türkiye'nin önünde iki büyük risk vardı, bir tanesi cari açıktı, diğeri de kredi hacmiydi. İki rakam ciddi ölçüde alarm verdiğinden dolayı Hükümet 2012 yılında ekonomik anlamda yavaşlamak gerektiğine karar verdi ve de frene bastı. Son açıklanan 3. çeyrek büyüme rakamı yüzde 1,6'ya kadar düştü. Bizler Türkiye olarak hakikaten frene çok sert bir şekilde bastık. Önceki gün açıklanan rakamlar bu gerçeği ap açık ortaya koymaktadır. Avrupa krizden çıkamadı ve bizim ihracatımız ciddi anlamda bu bölgelere geriledi. Artık eskiden olduğu gibi ihracatımızın yüzde 55’lerini bu tarafa yapmıyoruz. Ancak yeni pazarlar bularak açıklarımız kapattık hatta atraksiyon dahi yapmayı başardık bu önemli bir gelişmedir. Esasen biz şimdi artık sadece ciroların yakalanmasıyla yetinmeyip, ileri derecede katma değer üreten ürünlere ve stratejik değerlere yönelmenin hesaplarını yapmalıyız. Çünkü gerçekten pazar çok dinamik ve rekabet çok yüksek. Bir taraftan bu tarz gelişmeleri irdelerken diğer taraftan ülkemizin büyüme stratejileri ve bölgesel entegrasyon projeksiyonları ile ilgilenmeye çalışmalıyız. Zira yarın bu tarz bir atılımla ancak doğru yerleri yakalama fırsatımız olacak. 152 milyar dolar ihracat karşısında 237 milyar dolar ithalat yapıyoruz. Dış Açık sistematik olarak düşüyor. Bu düşüşü anlamlı bir şekilde yönetmek ve dış ticaret dengesini yakalamak gerekecek. Açıklarımızın sebepleri biliniyor. Bu çerçevede reform niteliğinde adımlar atılmalı ve ihracatımızı artırmak için çalışmalar yoğun şekilde devam ettirilmelidir.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.