Dilber: Futbol dibe vurmuş durumda
İsmail Dilber, yaptığı açıklamada, bir süredir gündemde olan futboldaki şike iddialarının Türk Futboluna olumsuz etkilerine değinerek, “Şike iddiaları etkiledi etkileyeceği kadar. Yani ister var olsun, ister yok olsun. Şu anda futbol sevimsiz bir halde. Yani kulübünden, oyuncusuna, antrenöründen, yöneticisine, taraftarına kadar sevimsiz bir halde. Zaten medya ve basın bu işi her konuda, her detayıyla, olumlu veya olumsuz olağanüstü etkiliyor. Her tarafta herkes bu işi biliyor ve konuşuyor. Herkes kararlar da veriyor. Fakat bunların hepsinin bileşiminde hem Avrupa’da, hem dünyada, hem de Türkiye’de futbol en alt seviyede dibe vurmuş durumda. Şike söylentileri ilk çıktığı zaman da deprem niteliğinde denilmişti. Depremden sonra da ne kadar zarar olduğunu görüyoruz. Bu ifade edildiği gibi 9 şiddetinde deprem niteliğinde. Yani futbol şimdi dipte” diye konuştu.
Dilber, Türk futbolunun içinde bulunduğu bu durumdan çıkabilmesinin tüm camianın kenetlenmesine bağlı olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: “Bir kere futbolun paydaşları hep beraber, bir araya gelip, düşünerek, hak, hukuk, adalet içerisinde bu zararı en alt seviyeye nasıl getiririz konuşmalı. Yoksa laf üreterek, taraf olarak, kulüpte taraf olarak karşıt bir görüş olarak her şeyi ben biliyorum diye futbolu kurtarmaya kalkamayız. Konuştukça da batarız. Düşünüyoruz, nasıl konuşacağımızı da bilmiyoruz. Bu konuda işi üstlenen kesime bıraksak, biraz geriye doğru yaslansak, biraz izlesek birçok şeyi kurtarabiliriz. Yani bu işin uzmanları varsa, var ki bu ülkede uğraşıyorlar. Federasyon da var. Kulüpler dahi bu işe karışmasın, hiç kimse karışmasın. Ne basın, ne medya... Hiç kimse karışmasın bıraksınlar işin uzmanlarına, uzmanları çözsün. Farklı bir bilgi aktaracağım derken de herkes başka bir şey satmak için uğraşıyor. Bunları konuşarak da batağa saplanıyoruz.”
Bu konuda bir demeç vermek için de dikkatli olmanın gerektiğine dikkat çeken İsmail Dilber, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yani lafın nereye gideceğini, nereye çekileceğini iyi düşünmek lazım. Çünkü her konuşma karşılığında bir konuşmayı getiriyor. Öyle şeyler geliyor ki sinirimizden duramıyoruz. Bunları açıklayıcı net de konuşamıyoruz. Çünkü onlar konuştuğu zaman ben buradan tenkit ediyorum. Benim konuşmalarım da tenkit edilecek. Federasyon var. Savcı almış delilleri, bırakalım onlar halletsin. UEFA, FIFA yetkilileri neyi öngörüyorsa öyle davranmamız gerekecek. Fakat bakıyorum televizyonlarda hiç tanımadığım insanlar bu konu hakkında fikirler üretiyorlar. Bu durum karşısında nasıl konuşacağımızı da bilmiyoruz.”
BASKI KURTULUŞ DEĞİLDİR
Türkiye Antrenörler Derneği Başkanı Dilber, avukatın aktardığı bilgileri insanların saptırarak kendi bilgileriymiş gibi yalan yanlış topluma satmanın uğraşısı içinde olduğunu bildirdi. İsmail Dilber, şöyle devam etti: “Bunları çok konuşarak da batağa saplanıyoruz. Burada bir demeç verirken de çok dikkatli olmak lazım. Yani lafın nereye gideceğini düşünmek lazım. Her konuşma karşılığında bir konuşma getiriyor. Bazen öyle şeyler duyuyoruz ki sinirimizden duramıyoruz. Federasyon var, Savcı var, UEFA’sı, FİFA’sı varsa bırakalım onlara. Hiç bilgisi olmayan insanlar yorum yapıyor. Biraz geri durabilir miyiz acaba, işler daha sakin olur, daha çabuk karar verilir. Bu işin içinde olan insanları baskı altına almak bir kurtuluş mudur?. Bireysel olarak insanlar pervasızca konuşabilir, ama benim böyle bir hakkım yok. Bir toplumu, camiayı temsil ediyoruz. Onlara en ufak bin leke sürmemek taraf olmamak adına susmayı yeğledik bugüne kadar. İçimizden geldiği gibi konuşamayız.”
KİMSENİN YANINDA DEĞİLİZ
Futbolda şike olayı ile ilgili iki antrenörün de tutuklu olduğuna ve kendi camialarından olan bu arkadaşlarının yanında olduklarını söylemenin doğru olmadığına değinen Dilber, “Biz, ‘Arkadaşlarımız mümkün değil şike yapmaz’ desek, bu insanın doğasına aykırı. Dünyanın her tarafında eğer ruhunda bu varsa her yerde şikeye bulaşır. Amerika, İngiltere, Almanya’daki bir terbiyesiz oyuncuyla, Türkiye’deki terbiyesiz oyuncu arasında hiçbir fark yoktur. Yıllardan beri bu işe kaç kişi bulaşmış. İki arkadaşımız bulaşmış gözüküyor. İnşallah suçsuzdurlar. Fakat neyin yanındayız meçhul. Dürüstün mü, şüphelinin mi yanındayız. Ortada bir laf. Hoş şeyler değil inşallah yapmamışlardır diyorum. Hiçbiri yapmamıştır. Yapmış olmalarını söylemeye dilimiz varmıyor. Bir boş anda bir laf çıkmıştır belki ağızlarından, o cümle onları buralara taşımıştır. Eğer bulaşmışlarsa, şeriatın kestiği parmak acımaz diyeceğiz” şeklinde konuştu.
ŞİKENİN CAMİAYA ETKİSİ
Dilber, bu işin gereğinden fazla büyütüldüğünü, vurgulayarak, “Şike olayına öyle bir açıdan bakılıyor ki dünyada siyasetten, tıbba kadar her alanda çalışan yüzlerce insan hata yapıyor. Avukatlar, hakimler hata işliyor. Bu yer yerinden oynayacak demek değil. Kişisel ya da camia bazında hangisinde böyle şeyler olmuyor. Futbolda yaşanan şike soruşturmasını da bu kadar fazla büyütmemek lazım” dedi.
CAMİAYA MESAJ
Konuşmasının son bölümünde futbol camiasına konu hakkında tavsiyelerde bulunan İsmail Dilber, sözlerini şöyle tamamladı: “Her konuşmaya dikkat edilsin. Yazan, çizen insanlar, oyuncular, antrenörler hepsi çok dikkatli konuşsunlar. Hatta konuşmamalarını öneririm. Ne kadar çok konuşulursa, o kadar telaş yaratılıyor. Yöneticiler çok dikkatli olmalı. Sabırlı olursak her şeyin üstesinden geliriz. Sezon hazırlıkları bitince Süper Lig ve Bank Asya Birinci Lig’de görev yapan teknik direktör ve antrenör arkadaşların hepsini toplayıp şike soruşturmasının yarattığı olumsuz tabloyu konuşma düşüncesi içerisindeyiz.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.