Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: “Bu gece, manevi diriliş ve ahlaki yükselişimiz için önemli bir fırsattır”
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, tüm İslam aleminin Regaib Kandili'ni tebrik ederek, "Bu geceyi kapsamlı bir tefekküre vesile kılarak ihmallerimiz, ihlallerimiz ve hatalarımızla yüzleşerek kalbimizi her türlü kirden tövbe ile arındırmaya ve kendimizi yenilemeye çalışacağız" dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Regaip Kandili dolayısıyla yayımladığı mesajda, "Muhterem kardeşlerim, rahmeti, bereketi ve mağfireti bol bir mevsimin aydınlığı üzerimize düştü. Her yıl manevi bir yenilenme iklimi olarak müjdelerle gelen mübarek üç aylara kavuşmanın sevincini yaşıyoruz. Bugün Regaib Gecesi'ni idrak edeceğiz inşallah. Manevi dünyamızın bereket iklimi olan bu zamanlar, kendimizle yüzleşmek ve bir hayat muhasebesi yapmak önemli bir imkandır. Nitekim Peygamber Efendimiz (sav); "Allah'ım! Recep ve Şaban aylarını bize mübarek kıl ve bizi Ramazana kavuştur" diye dua ederek bu müstesna ayların önemine dikkat çekmiş; Müslümanların zihin ve gönül dünyasında bir "özel zaman bilinci" inşa etmiştir. Bu gece içerisinde bulunduğumuz rahmet ikliminin ilk cuma gecesidir. İçten ve samimi bir kalple Allah'a yönelen kulların affedileceğinin ümit edildiği mübarek bir gecedir. Rabbimizin rahmet ve mağfiretinin gönüllerde büyük bir arzu olarak belirdiği rağbet gecesidir" dedi.
"Bu gece manevi diriliş ve ahlaki yükselişimiz için önemli bir fırsattır"
Regaip Kandili'nin önemine dikkat çeken Erbaş, "Cenab-ı Mevla'mızın ikram ve inayetiyle idrak edeceğimiz bu gece, manevi diriliş ve ahlaki yükselişimiz için önemli bir fırsattır. Dolayısıyla bu geceyi kapsamlı bir tefekküre vesile kılarak Rabbimize, kendimize ve bütün mahlûkata karşı sorumluluklarımızı yeniden gözden geçireceğiz. İhmallerimiz, ihlallerimiz ve hatalarımızla yüzleşerek kalbimizi her türlü kirden tövbe ile arındırmaya ve kendimizi yenilemeye çalışacağız. Ancak, tövbelerimizi sadece bireysel temizlenmenin değil toplumsal ve küresel arınmanın da vesilesi yapmak zorundayız. Nitekim bugün özellikle son yüzyılda yaşanan küresel felaketler, musibetler ve krizler sebebiyle insanlık, bedenen ve ruhen yorgun düşmüştür. Bütün bu olumsuzluklar karşısında bizlere düşen en temel görev; iman, sabır, dua ve tevekkül değerlerini kuşanmaktır. Küresel düzeyde yaşanan ve ülkemizi de tehdit eden tüm bu sorunların üstesinden gelebilmek için gereken bütün tedbirleri alarak bireysel sorumluluklarımızı yerine getirmek ve dayanışma ruhuyla hareket etmektir. Daha güzel bir istikbalin inşası için var gücümüzle çalışmaktır" ifadelerini kullandı.
"Rahmet yüklü bu mübarek günleri, Rabbimizle yaptığımız misakımızı tahkime şahit kılmalıyız"
İslam aleminin mübarek günlerinin bir fırsat olduğunu söyleyen Erbaş, "İdrak ettiğimiz bu mübarek gün ve geceleri birer fırsat bilip, Rabbimizin engin rahmetine ve mağfiretine sığınmalıyız. Kalpleri çoraklaştıran ümitsizlik, çaresizlik, bencillik, kin ve nefret duygularından uzaklaşarak sevgi, şefkat, muhabbet ve samimiyetle duaya durmalıyız. İlim, irfan ve hikmetin ışığıyla bütün yeryüzünü aydınlatmanın gayreti içerisinde olmalıyız. Rahmet yüklü bu mübarek günleri, Rabbimizle yaptığımız misakımızı tahkime şahit kılmalıyız. Bu duygu ve düşüncelerle aziz milletimizin ve bütün İslam aleminin ruhumuzu kuşatan, gönüllerimizi ferahlatan mübarek üç aylarını tebrik ediyorum. Üç ayların Müslümanların birlik ve dirliğine, insanlığın barış ve huzuruna vesile olmasını Yüce Rabbimizden niyaz ediyorum" dedi.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.