Eşinin Kaynar Suyla Yaktığı Eskilli Rukiye Ay: “ölmek İstemiyorum”

Konya'da kendisi ve bir buçuk yaşındaki çocuğu kocası tarafından sıcak su ile yakılan Rukiye Ay, kocasının 3 yıl 9 ay ceza almasına tepki göstererek, "Ben orada ölebilirdim. Acılarım ağrılarım geçmeden o birkaç aya belki de dışarıda olacak. Belki de yarım bıraktığını devam ettirecek ve beni öldürecek. Ben kızımın annesiz kalmasından korkuyorum. Benim kızım annesiz büyüsün istemiyorum. Ölmek istemiyorum. Kızım için hayatta kalmak istiyorum, hak ettiği cezayı almasını istiyorum" dedi.

Olay, 9 Ocak'ta merkez Karatay ilçesi Nakipoğlu Mahallesi'nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Rukiye Ay. (23) 6 yıldır evli olduğu eşini kahvaltı yapmak için uyandırması üzerine tartışma çıktı. Tartışmanın ardından Ali A. (28) eşinin arkasından gelerek sırtına sıcak su döktü. Sıçrayan sıcak su kızlarının ayağına da sıçrayarak yandı. Komşularından yardım isteyerek hastaneye kaldırılan Rukiye A. tedavi altına alındı. Olayın ardından Rukiye A.'nın şikayetçi olması üzerine Ali A. gözaltına alındı ardından serbest bırakıldı. Yapılan itiraz üzerine tekrar gözaltına alınan Ali A. çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Savcılık tarafından sıcak suyun "silah" olarak değerlendirilmesi üzerine eşini yaraladığı gerekçesiyle Ali A.'nın 1 yıldan 4,5 yıla kadar, kızını yaraladığı için de 4 aydan 1,5 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanması istendi. Geçtiğimiz hafta yapılan duruşmada mahkeme Ali A.'yı "Silahla canavarca hisle eşe karşı kasten yaralama" suçundan 4,5 yıl hapis cezasına çarptırdı ardından iyi hal indirimi vererek 3 yıl 9 ay hapis cezası verdi. Ali A.'ya kızına karşı "taksirle yaralama" suçundan ise bin 500 lira ceza verdi.

Mahkemenin ardından karara tepki gösteren Rukiye Ay, "Olay, 9 Ocak'ta sabah eşimi kahvaltıya uyandırdığımda yaşandı. Geceden uykusuz olduğunu ve uyumak istediğini söyledi. Ben de uykusuz olduğumu söyledim. Aile kahvaltısı yapalım istedim sonra da uyumak istediğini söyleyince tamam dedim. Sonra çocuğumla birlikte kahvaltı yapıyorduk yer sofrasında. Yer sofrasını hazırlamamı o istemişti zaten. Sonra biz kahvaltı yaparken geldi arkamdan sıcak su döktü ve hakaretlerde bulundu. Sonra elimden telefonumu aldı beni banyoya sürükledi. Evden çıkmama asla izin vermedi. Ambulans, polisleri ve ailemi aramak istedim ama hiçbir şekilde izin vermedi. Daha sonra ikinci denemede komşuma sığındım. Sonra ambulans beklemeden kızını da sormadan kapıyı kilitleyip bırakıp gitti" dedi.

"Ölmek istemiyorum"

Dava sürecinde de Ali A.'nın birbirinden farklı ifadeler verdiğini anlatan Rukiye A., "Başka muhabbetlere girdi. Ben böyle bir karar olacağını kesinlikle beklemiyordum, çok daha iyi bir karar bekliyordum. Kendime ait çocuğumla birlikte huzurlu bir yuva kurmaya çalışıyorum ben. Şu an bu karardan sonra benim düzenim tamamen altüst oldu. Tekrardan evimi taşımaya başladım. Şu an evimi taşımakla uğraşıyorum. Güvende değiliz korkuyoruz, sokağa çıkamıyoruz sokağa çıktığımızda arkamızdan birisi mi gelecek takip mi ediyorlar zarar verecekler diye korkuyorum, sürekli korkarak yaşıyorum. Benim daha izlerim ve acılarım geçmedi, tedavilerim hala devam ediyor. Ben bu sıcak havalarda hala ensemi ve sırtımı kapatmak zorundayım güneş görmemesi için. Ben orada ölebilirdim. Acılarım ağrılarım geçmeden o birkaç aya belki de dışarıda olacak. Belki de yarım bıraktığını devam ettirecek ve beni öldürecek. Ben kızımın annesiz kalmasından korkuyorum. Benim kızım annesiz büyüsün istemiyorum. Ölmek istemiyorum. Kızım için hayatta kalmak istiyorum, hak ettiği cezayı almasını istiyorum" diye konuştu.