Eşitlik sistemi kurmalıyız

Eşitlik sistemi kurmalıyız
Konya Sivil Toplum Kuruluşları tarafından bu yıl 10.’su düzenlenen Ufuk Turu Toplantıları Alanya’da başladı.

 “Türkiye’nin Geleceği” konulu toplantı açılış konuşmaları ve tanışma ile başladı. Toplantıya Konya’dan ve Türkiye’nin çeşitli illerinden sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, akademisyenler ve yazarlar katıldı. Toplantı Mehmet Emin Parlaktürk hocanın Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Toplantının açılışında konuşan Konya Sivil Toplum Kuruluşları İcra Heyeti Başkanı Latif Selvi, hiçbir zaman köşesine çekilen insanlar olmayacaklarını belirterek, “Sabahattin Zaim Hoca aramızdan ayrıldı. Fakat ömrü boyunca davası içi mücadele etti. Her zaman mücadele içerisinde olmalıyız. Burada kamuda, üniversitelerde görev yapan arkadaşlarımız var. Sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, kanaat önderleri var. Bizim de söyleyecek sözümüz var diyen arkadaşlarımız var. Herkese hoş geldiniz diyorum” dedi.

SİSTEM İNSAN ODAKLI OLMALI

Modernitenin dayatmış olduğu materyalist hayat tarzının inançlarımıza, değerlerimize ve toplumsal yapımıza büyük zarar verdiğini dile getiren Selvi, “Bize hep mutluluk getireceklerini söylediler. Fakat bahsettikleri mutluluk bir türlü gelmedi. Milyonlarca insan öldü. Bir tarafta açlık ve diğer tarafta ise sefahat oldu. Zenginlik diğer insanları köleleştirmek için olmamalıdır. Zenginlik, dünyada adaleti ve eşitliği sağlamak için olmalıdır. Biz bunun için mücadele etmeliyiz. Hepimizin sorumluluğu büyük. Bu yaşam bir köle sistemi getirmişse, biz bu sistemle mücadele etmek zorundayız. İnsani olan değil, insani köleleştiren bir sistem kurdular. Bu sistemi değiştirmeliyiz. İnsani değerler üzerine bir sistemi kurmalıyız” dedi.

DEĞİŞİM STK’LARIN ELİYLE OLMALI

Ufuk Turu Toplantılarının önemine dikkat çeken Selvi, “Bu tür çalışmalar devam etmeli. Bu toplantılar ufkumuzu açıyor. Ülkemizin birikimini bize taşıyan akademisyen, düşünce adamları ufkumuzu açıyor. Biz çok önemliyiz, değerliyiz. Kendimize güvenmek zorundayız. İnsani değerlere dayanan bir sistem olacaksa, bu sisteme katkıda bulunabiliriz. Sivil toplum kuruluşlarının bu yüzden önemi büyüktür. Sistemin değişimi bizlerin eliyle değişmeli. Toplum mühendislerinin dayatmalarına karşı durmalıyız. Ülkemizde ve dünyamızda bir takım olaylar yaşanıyor. Türkiye’nin geleceğini konuşacağız” diye konuştu.

BİZ NE İSTİYORSAK O OLACAKTIR

Dünyada yeni dengeler oluştuğunu ifade eden Selvi, şunları söyledi: “Bu değişimde Türkiye’nin buradaki görevi nedir? Toplumların etkisi ne oldu? Twitterde bir araya gelerek, 2 milyon insan Mısır’ın Tahrir Meydanında bir araya geldiyse insanlar artık bilinçleniyordur. Bu insani değerleri nasıl ortaya koyacağız. STK’lar artık dünyanın geleceğinde büyük rol oynayacaktır. Hep birlikte çözümün bir parçası olmak zorundayız. Sürekli katılımı sağlamalıyız. Bugüne kadar gelinen noktanın çok önemli olduğunu görüyorum. Birlikte çalışmalara ihtiyacımız var. Birlikte yapacağımız çok önemli hizmetlerimiz olacaktır. Biz ne istiyorsak o olacaktır. Bize yapılan dayatmaları kabul etmeyeceğiz.

ARTIK DEĞİŞİME YÖN VERMELİYİZ

AK Parti Konya İl Başkanı Ahmet Sorgun da dünyada ve Türkiye’de değişim sürecinin yaşandığını belirterek, “STK’ların bu değişimin dışında kalması düşünülemez. Tamamen değişime ayak uyduramayız. En iyisi değişimi yönetmektir. Bu da bize bağlıdır. Bu yüzden sivil toplum kuruluşlarına büyük görev düşüyor” dedi. Toplantının şeref konuğu Yazar Rasim Özdenören de İslam’ın insana eşref-i mahlûk olarak baktığını söyledi. Cumhuriyetle birlikte Türkiye’nin yeni bir platforma girdiğini dile getiren Özdenören, “İçimizdeki süreç bu platform üzerinde öz eleştirinin mümkün olup olmadığını soruyor. Yeni bir anayasa hazırlama döneminden geçiyoruz. Bu anayasanın getirdiği toplumsal süreç, özeleştiri sağlamamıza ortam hazırlayacak mı? Yoksa hala içinde bulunduğumuz kurulu düzen gibi elimize ayağımıza pranga vuracak mı? İçinde bulunduğumuz sistem bize özeleştiri hakkı tanımıyor. Yeni anayasa kendimizi rahatça ifade etmemizi sağlamalı. Bir ülkede aydınlar kendini ifade etmekten çekiniyorsa, orada hürriyet ve özgürlük yoktur. Türkiye’nin hâlihazırda iktisadi ve hukuki alanında yapılacak birçok şey var” ifadelerini kullandı.

VESAYET ORGANLARININ YAPISI DEĞİŞMELİ

Seçilmişlerin olduğu yerde atanmışların olması demokrasiye aykırı olduğunu aktaran Özdenören, “Milli Güvenlik Kurulu’nun yapısı değişmelidir. Bir tarafta seçilmişler var. Bir tarafta atanmışlar var. Bu demokrasinin homojenliğine aykırıdır. Valileri de halk seçmelidir. Diğer vesayet organlarından biri de YÖK, RTÜK, Devlet Planlama Teşkilatı gibi kurumların da yapısı değişmeli. Bu kurumlar ne zaman hükümetle ters düşse sorunlar ortaya çıkıyor. Hükümetle ahenkle çalışan kurumlar olmalı. Bunlar hükümetle ders düştüğü zaman dişlerini gösteren kurumlar olabiliyor. Bu kurumlara öyle yetkiler verilmiş ki; bu demokrasiye aykırıdır. Bir üniversitenin rektörünü YÖK seçiyor. Üniversiteler kendini rektörünü seçebilmelidir. YÖK’ün ve RTÜK’ün görevleri ve yetkileri gözden geçirilmelidir” diye konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.