Eskilli Zeki Usta'nın eserleri Şeb-i Arus'un gözdesi

Eskilli Zeki Usta'nın eserleri Şeb-i Arus'un gözdesi
Hz. Mevlana’nın 741. Vuslat Yıldönümü etkinlikleri çerçevesinde her yıl olduğu gibi bu yıl da sanatla ilgilenen birçok kişi ve kurum, Mevlana Kültür Merkezi içerisinde bulunan sergi salonunda yaptığı sanat eserlerini sergiliyor.

El emeği ve göz nuru eserlerin sergilendiği bu sanat meydanı, Sema törenini seyretmek üzere Mevlana Kültür Merkezi’ne gelenlerin büyük dikkatini çekiyor. Her gün binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlayan Mevlana Kültür Merkezi’nde Sema etkinlikleri öncesinde sanat eserlerinin sergilendiği bu alan dolup taşıyor.

Birbirinden ilginç ve dikkat çekici sanat eserlerinin yer aldığı stantlar, ziyaretçilerin yoğun ilgisini çekerken, Aksaray’ın Eskil ilçesinde ikamet eden 75 yaşındaki marangoz Zeki Satıcı’nın farklı ağaç türlerinden yaptığı ve tarihi camilerin minyatürlerini konu alan çalışması en çok dikkat çeken stantlar arasında bulunuyor.

Asıl mesleği marangozluk olan ve başta Konya olmak üzere birçok şehirdeki camilerin minber ve mihraplarının yapımı ile ilgilenen Zeki Satıcı, bu eserleri nasıl yaptığını Yenigün Gazetesi’ne anlattı. Evinde de bir atölyesinin bulunduğunu ve bu atölyede boş zamanlarını camilerin minyatürlerini yaparak değerlendirdiğini dile getiren Zeki Satıcı, “İlk olarak 1975 yılında Edirne Selimiye Camii’nin bir minyatürünü yaptım. Bu eserleri yapmak çok uzun zamanımı, yıllarımı aldı. Boş kaldıkça atölyeye çekiliyor ve camiyi tamamlamak için çaba sarf ediyordum. Televizyon izlemiyor, başka işlerde meşgul olmuyordum. Artık, işimden arta kalan zamanlarda camiyi bitirmeye çalışıyordum. Birebir aynısını yapmaya çalıştım. İlk eserim olan Edirne Selimiye Camii’ni tamamladıktan sonra, çevremdekiler görüp hayran kaldılar. Çevremdekilerin bu beğenisi beni yeni ahşap eserler yapmaya yönlendirdi. Daha sonra 1985 yılında Mevlana Müzesi’ni yaptım. Her birine 5 sene ömrümü verdim. Hobi olarak yapıyorum. Maddi bir kaygı taşımıyorum. Ardından Aksaray Ulu Camii’yi 2 yılda bitirdim. Şu ana kadar 4 eser ortaya koydum. Şimdi de Ravza’nın bir minyatürünü yapmak için uğraşıyorum. Elbette ki eksiklerim vardır. Benimkisi dediğim gibi sadece bir hobiden ibaret” dedi.

Minyatür ahşap eserlerde ceviz, kayısı, şimşir ve meşe gibi ağaç türlerini kullandığını kaydeden Zeki Satıcı, “Yaptığım eserleri daha çok insana gösterebilmek için Hz. Mevlana’nın 741. Vuslat Yıldönümü Etkinlikleri çerçevesinde burada bir yer de ben alayım istedim. Etkinliklerin ilk gününden bu yana buradayım. Yaptığım eserler yerli ve yabancı turistlerin dikkatini çekiyor. Uzun uzadıya inceleyenler oluyor. Zaman zaman nasıl yaptığımı, ne kadar sürede yaptığımı soruyorlar. Hepsi ile yakından ilgilenmeye ve sorularını cevaplayarak onları aydınlatmaya çalışıyorum. Talep eden olursa da satabilirim” ifadelerini kullandı.

Eserlerinin kendi gözündeki maddi değerinin paha biçilemez olduğunu ancak, her eseri için de bir bedel belirlediğini dile getiren Zeki Satıcı, “Bu eserlerde emek var. Alın teri var. Uzun yılların birikimi var. O yüzden bendeki maddi karşılığı çok yüksek. Ama talep eden olursa Mevlana Türbesi’ni 50 bin TL’den; Edirne Selimiye Camii’niz 40 bin TL’den; Aksaray Ulu Camii’yi 20 bin TL’den; Eskil Ulu Camii’yi de 10 bin TL’den satabilirim” dedi.

İbrahim Çiçekçi yenigün

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum