Gözleriyle değil gönülleriyle öğretiyorlar

Gözleriyle değil gönülleriyle öğretiyorlar
Doğuştan görme engelli öğretmen karı koca, 17 yıllık evlilikleri sürecinde hem iş hem de özel hayatlarını büyük bir dayanışma ile sürdürüyor.

Doğuştan görme engelli öğretmen karı koca, 17 yıllık evlilikleri sürecinde hem iş hem de özel hayatlarını büyük bir dayanışma ile sürdürüyor.

Konya'da yaşayan 45 yaşındaki Ramazan ve Feriha Almaz çifti, görme engelli olmalarına rağmen öğretmenlik mesleğini en güzel şekilde yapmaya çalışıyor. Selçuklu Hocacihan Anadolu İmam Hatip Lisesi'nde rehber öğretmen olarak görev yapan Feriha Almaz öğrencileri tarafından çok seviliyor ve kendisi de aynı şekilde hem okuluna, hem de öğrencilerine özel ilgi gösteriyor. Rehber öğretmen olarak odasında öğrencilerin sıkıntılarını dinleyen ve onlara çözüm için tavsiyelerde bulunan Almaz'a öğrenciler de ilgi gösteriyor. Öğretmenlerini yalnız bırakmayan öğrenciler, okul koridorlarında, merdivenlerden iniş çıkışlarda, okula geliş gidişlerde kendisine eşlik ediyor. Öğrenciler, öğretmenleri Feriha Almaz'ın öğretmenler gününü de kutlayarak kendisine hediye verdi.

Görev yaptığı okulun ilk tercihi olduğunu söyleyen ve kendini kısa sürede kabullendirdiğini belirten Feriha Almaz, "Yaklaşık 2 yıl önce kendi isteğimizle Niğde'den geldik. Okulum ilk tercihimdi. Buraya gelmeden okulumu sevmiştim. Öğrencilerimle münasebetim, öğrenci öğretmen ilişkilerim gayet iyi. Onlar beni, ben onları ilk birkaç ay içerisinde kabullendik sevdik" dedi.

"Öğrencim hangi ruh halindeyse o role bürünüyorum"

Gerçekleştirdiği görüşmelerde öğrencilerin kendisinden memnun kaldığını ifade eden Almaz, "Yaptığım görüşmelerde, çocuklar benden çok memnun olduklarını söylüyorlar. Onlarla bazen öğrenci öğretmen, bazen abla kardeş, bazen anne evlat, bazen iki dost, bazen de o öğrencinin beni hangi role ittirmeye ihtiyacı varsa o roldeyim. Çünkü bizim mesleğimiz katılık barındırmaz. Katı olsam hiçbir öğrenciyle iletişim kuramam. Kendi bireysel sıkıntılarımı, hayatla ilgili problemlerimi, zorluklarımı hiçbir zaman mesleğime karıştırmadım" şeklinde konuştu.

"Üniversite ve lise yıllarımda çok sıkıntı çektim ama üstesinden geldim"

Üniversite ve lise hayatında brel alfabesi kullanamadığı için çok sıkıntılar çektiğini de anlatan Feriha Almaz, "Bize güvenen, bize değer veren, bizimle birlikte çalışmayı arzu eden bir idarecimiz var. Bu yönden kendimi şanslı hissediyorum. Şimdiye kadar çalıştığım okullarda böyle bir ortam olmamıştı. Çok sıkıntı çektim, özellikle üniversite eğitimi alırken. Tabii oralarda brel alfabesiyle eğitim almak mümkün değil, buna lise de dahil. Hep mürekkepli yazıyla, kulaktan eğitimle eğitim yıllarımı tamamlamaya çalıştım. Çok zor oldu ama bu zorluğun ötesinde azim ve gayret vardı. Bir gün her şeyin değişeceğini, o günkü zorluklardan, farklı güzelliklerin olacağını ve onların bir gün gelip beni bulacağı içime doğuyordu. Genel olarak da hayat felsefem, "zor ama imkansız" değildir. Bunu hep öğrencilerime de söylerim. Zor olması ayrı, imkansız olması ayrıdır. Eğer insan isterse zorları kolay, imkansızları imkan dahiline dönüştürebilir" diye konuştu.

"Yaşadığım bütün zorluklarda eşim hep yanımda oldu"

Bu zamana gelene kadar birçok zorluklar çektiğini de ifade eden Feriha Almaz, "Eşim hayatta en yakın destekçim oldu. Gerek eğitim hayatımda, gerekse özel yaşantımda, hep yanı başımda oldu. Her zaman istişare ettiğim, bana güç kuvvet veren, yanlışa düşmemden beni koruyan, en yakınımdaki insandı. Onunla bu hayatı paylaşmak büyük bir keyif. Hayatın yükünü hafifletiyor. Bu nedenle kendisine teşekkür ederim. Mesleğimi icra ederken de, bu mesleği elde ederken de yaşadığım sıkıntılara dirençli olmamı sağlayan, canım öğretmenlerime, bana emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Hala lisedeki öğretmenlerimle görüşüyorum. Bağımı kesmedim. Bu güzel bir duygu. Hem öğretmensiniz, hem öğrenciniz var ama aynı zamanda başka bir öğretmenin öğrencisi olarak ilişki sürdürüyorsunuz. Her iki rolü de aynı anda yaşamak ve o rollerde insanın üzerine düşeni yapması, o konuda kendisini güçlü, donanımlı hale getirmesi için bana göre bir avantajdır" dedi. Feriha Almaz, bütün meslektaşlarının öğretmenler gününü de kutladı.

"Aramızda görev dağılımı yaptık"

Felsefe öğretmeni ve şimdilerde emekli olan Ramazan Almaz ise doğuştan görmediğini ve eğitim hayatında yazılardan kaynaklanan birçok zorluk yaşadığını belirtti. Hem kendinin, hem de eşinin görme engelli olduğundan kendi aralarında görev dağılımı yaptıklarını ifade eden Ramazan Almaz, "Eşimle Niğde'de beraber çalıştığımız okulda tanıştık. Evlilik kararımızı orada aldık. İkimiz de görme engelli olduğumuzdan dolayı bir takım sıkıntılarla karşılaşacaktık. Kendi aramızda bir görev paylaşımı yaptık. Eşim, "ben ev işlerinde başarılıyım" dedi. Ben de evin dışarıdaki işleri üstlenirim dedim ve bu şekilde görev paylaşımıyla uzun yıllar birlikteyiz. Şuanda da Konya'dayız. Konya'da güzel bir yuva kurduk. Öğrenci olduk, öğretmenlerimiz bize emek verdi. Biz de öğretmen olduk, iyi öğrenciler, iyi insan ve topluma faydalı bireyler yetiştirmeye çalıştık. Öğrenciler yetiştirdikçe de seviniyoruz" şeklinde konuştu.

Gözleriyle değil gönülleriyle öğretiyorlar

Gözleriyle değil gönülleriyle öğretiyorlar

Gözleriyle değil gönülleriyle öğretiyorlar

Gözleriyle değil gönülleriyle öğretiyorlar

Gözleriyle değil gönülleriyle öğretiyorlar

Gözleriyle değil gönülleriyle öğretiyorlar

Gözleriyle değil gönülleriyle öğretiyorlar

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.