Harç'ın Eskil Sevgisi!
Acemi siyaset…
Sonunda reklamlara da kızıyorlar. Bu nasıl bir yayın akışıdır anlamıyorum. Genel de siyasi tartışmaları seyrederim bu ekranlardan. Ama en gıcık olduğum anlar da hep bu sunucuların anlamsız anlarda yayını yarıda kesip reklamlara gitmek istemeleridir.
Hatta tartışmanın tam ortasında , öyle heyecanlı anlatıyordur ki , tam o anda hemen araya girer sunucu ve “ reklamlara gitmek zorundayım!..” der ve tartışmanın içine e… bu nasıl bir anlayış anlamıyorum. Tabii ki sizlerinde işiniz bu ama bu kadar da olmaz ki kardeşim adam bari bırakın da sözünü bitirsin. Ne dediğini bile anlayamadan iki de bir sözleri kesilen konuşmacılar iki de bir sözleri kesildiği için söyleyeceklerini de unutuyorlar. Tabii bu kısa süre içinde öyle hızlı konuşmak zorundadır ki , tabir –i caiz ise saçmalamaya başlar. Kendisi de farkına varmaz bu durumun.
Adam tekrar söz alır veya kendisine söz verilir ama yine aynısı , söz hemen kesilir. Sanki ne söyleyeceğini bilir ve konuşmasına gerek yokmuş gibi , kabak gibi ortada bırakılır. Burada konuşmacı olmak için “melek” olmak lazım. Sabır taşı bile çatlar !...
Madem konuşturmayacaksınız neden konuk alıyorsunuz kardeşim.
Saygısızlık demek bile az kalır.
Bırakın konuşmacıları dinleyici ve izleyicileri bile çileden çıkarır bu sunucular. Konuşmacıya hiç mi saygıları yok bunların.
Bakın seçim turlarında artık ölümler bile oluyor. Bu kadar gerginliğe ne gerek var be hey kardeşim.
Neyse bu söylemler defalarca söylenir ama hiç değişmez , bundan sonrada değişmeyecektir. Bu sunucular bu işlerin hiç mi eğitimini almazlar kardeşim.
ESKİL’ den ziyaretçilerimiz vardı. Her zaman ki gibi kendilerinin tek istekleri var o da : “ ne olur ALLAH rızası için bir yüksek okul !...”
Evet söylüyorlar da bu o kadar da etkili olmuyor. Çünkü sizlerin ilçe başkanlarını bile olaya konsantre olamamış, inanmamış ki be hey kardeşim!... İşte böyle tutum ve davranışlar olursa o zaman sizlerin istekleri de yerli yerine gidemeyecektir.
Önce kendi iç teşkilatınız da çok sağlam ve dik duruş sergilemeniz gerekir. Değil ise kimselere bir şey ifade edemezsiniz.
Önce kendi teşkilatınızı sorgulamanız gerekir.
Eğer istem olacak ise hep beraber aynı ağızdan aynı tavırla isteklerinizi gerekli mercilere iletmelisiniz.
Değil ise başarılı olabilmenizi mümkün olmaz olamaz!...
İnsan bu tür siyasete o kadar şaşırıyor ki akıllar almıyor. İnsan siyaseti ne için yapar!.... Kendi yöresinde bir üniversite teşkilatının olması bu küçük ilçelere ne kadar artılar katacağını bilmezler mi?
Hani bunları bırakınız bir de yorum yapılıyormuş. “Haydi istendi nasıl bir yüksek okul getirilecek kardeşim” gibi enteresan yorumlar yapılıyormuş. İnanın insanın kafası allak bullak oluyor. Bu nasıl siyasettir. Nasıl temsilciliktir.
Nasıl bir yüksek okul olacak kardeşim!... ESKİL tarım ve hayvancılık yapılan bir yer değil midir. Bu konuları içine alan bir yüksek okul istenecek tabii ki!...
Bunu söylüyoruz ama kime söylüyoruz. Halk okul ister de asıl halka hizmet edecek olanlar buna karşı çıkıyormuş gibi bir tavrın içine girer mi ?
İnşallah akıllarını başlarına alırlar da hep beraber istişare ederler ve sayın rektörü ziyaret ederler. Siz istemezseniz size kim sahip çıkacak ki!... neden çekiniliyor ki!.. siz halkınız adına hizmet istiyorsunuz. Böyle acemi siyaset olur mu? Ne seçmesini biliyoruz ne istemesini!...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.