Hayri Kozakçıoğlu'nun Ölümünde Flaş Gelişme
Savcı İsa Dalgıç tarafından yürütülecek soruşturmada, Adli Tıp Kurumu'ndan verilecek otopsi raporunun beklendiği belirtildi.
Eski DYP Milletvekili Hayri Kozakçıoğlu, İstanbul Sarıyer'de kızının evinde dün ölü bulunmuştu. Kozakçıoğlu'nun ruhsatlı "Smith Wesson" marka tabancası ile kalbine tek kurşun sıkarak intihar ettiği bildirilmişti.
CENAZESİ ADLİ TIP'TAN ALINDI
Sarıyer'de evinde ölü bulunan eski OHAL Valisi Hayri Kozakçıoğlu'nun cenazesi Adli Tıp Kurumu'ndan alındı. Dün olay yerinde yapılan incelemelerin ardından, Adli Tıp Kurumu'na getirilen Kozakçıoğlu'nun cenazesi bugün öğle saatlerinde yakınları tarafından alındı.
Kozakçıoğlu, yarın İstanbul Valiliği önünde düzenlenecek tören ve Teşvikiye Camii'nde öğle namazını müteakip kılınacak cenaze namazının ardından toprağa verilecek.
ARDINDA NOT BIRAKMADI
Bazı komşuları, Kozakçıoğlu'nun kanser tedavisi gördüğünü ve bu yüzden sorun yaşadığını belirtti. Ancak bu iddia doğrulanamadı. Bir başka iddia ise Kozakçıoğlu'nun bir süredir ailesiyle tartışma yaşadığıydı. Ancak Kozakçıoğlu, geride bir mektup ya da not bırakmadı. Hayri Kozakçıoğlu'nun evde bulunan eşi Sabire ve oğlu Ferkan ile kızları Faike ve Meral Kozakçıoğlu "Acımız çok büyük, yastayız. Konuşmak istemiyoruz" diyebildi. Kozakçıoğlu'nun cenazesi, otopsi için dün 14.30'da Adli Tıp Kurumu'na sevkedildi.
'OLAĞANÜSTÜ' SIRLARIYLA GİTTİ
Türkiye'de terörün en yoğun yaşandığı 1990'lı yıllarda ilk Olağanüstü Hal Bölge (OHAL) Valisi olan Hayri Kozakçıoğlu Manisa Alaşehir'de 1938'de dünyaya geldi. 1955'te İzmir Atatürk Lisesi, 1959'da Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden mezun olan Kozakçıoğlu bir süre Anadolu'nun çeşitli yerlerinde kaymakamlık yaptıktan sonra 1978'de Erzurum Valiliği 1980'de İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nü yürüttü. Abdi İpekçi suikastının soruşturmasında polis müdürü olan Kozakçıoğlu, 12 Eylül darbesi sonrası 3 yıl Adana Valiliği, 3.5 yıl Sakarya Valiliği yaptı. 1987'de Diyarbakır Valiliği görevine başlayan Kozakçıoğlu, aynı yıl OHAL Valiliği'ne atandı. OHAL Valiliği döneminde ailesini Diyarbakır'a götürmeyen Kozakçıoğlu dönemin iktidarına aldırdığı uçakla bu ile gidip geliyordu. İsmi Güneydoğu'da terörün tırmandığı, faili meçhüllerin arttığı, köylerin boşaltıldığı dönemlerde gündemden hiç düşmedi. Basında, 'Halktan kopuk' vali olarak tartışılan Kozakçıoğlu, 1991'de İstanbul Valisi oldu. İstanbul'da görev yaptığı dönemde Emniyet Genel Müdürü olan Mehmet Ağar ve OHAL Valisi Ünal Erkan'la da yakın ilişki içerisindeydi. Kozakçıoğlu'nun OHAL bütçesinden kendi kişisel hesabına 250 bin dolar parayı aktardığı iddia edildi. Olayın kamuoyuna yansıyınca dönemin Başbakanı Tansu Çiller, Kozakçıoğlu'nu istifaya davet etti. Yolsuzluk iddiası ANAP ve Doğru Yol Partisi (DYP) arasında atışmaya dönünce Kozakçıoğlu, "Parayı dönemin İçişleri Bakanı Mustafa Kalemli'nin onayıyla 1991'de kendi hesabıma aktardım. Ardından 1993'teki OHAL Valiliği'nin talebiyle onların hesabına aktardım" demişti. Ancak Kozakçıoğlu'nun bir kamu bankasında 7 milyar lirası olduğu ortaya çıktı. O dönemde Çiller'in 'istifa et' baskısı karşısında Kozakçıoğlu'na Süleyman Demirel kol kanat germişti. Demirel, "Paralar örtülü ödenekten teröre karşı mücadele için verilmiştir. Bu paraların nerede, hangi amaçla harcandığı çarşaf çarşaf kamuoyunda tartışılır, açıklanırsa devlet sıkıntıya düşer" diyerek tartışmanın gündemden düşmesini sağladı.
ÇİLLER'İN KARA KUTUSU OLDU
1 Kasım 1995'te İstanbul Valiliği görevini Tansu Çiller'in isteği üzerine noktalayan Kozakçıoğlu 1995 seçimlerinde DYP'den üçüncü bölge ikinci sıra milletvekili adayı olarak siyasete adım attı. İki dönem milletvekilliği yapan Kozakçıoğlu, 4.5 yıl kaldığı OHAL Valiliği'nde bölgede yapılan operasyonlar, köy boşaltmalar ve faili meçhullerle ilgili bilgisinin olması nedeniyle hep, 'Çiller'in kara kutusu' olarak suskunluğunu sürdürdü.
sabah
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.