Hububat üreticisine kok-kök boğazı ve mantar hastalıkları uyarısı

 Belgemen, yağışlı geçen bir kış sezonunun ardından Eskil ve bölgesinde hububat ekili tarlalarda yaptıkları kontrollerde kök ve kök boğazı hastalığını tespit ettiklerini, hastalığın geçen yıllara göre bu yıl daha fazla oranda görüldüğünü belirtti.
Vedat Belgemen, “Hastalık bitkinin kök ve kök boğazı kısımlarında etkili olduğu için bitki köklerinin besin ve su emme kapasitelerini düşürmektedir. Buğday ve arpa bitkilerindeki kök ve kök boğazı çürüklüğü hastalık etmenleri metrekareye düşen bitki sayısını, bitki başına düşen başaklı kardeş sayısını, başak uzunluğunu olumsuz etkilemektedir. En önemlisi de başak başına düşen dane sayısı azalmaktadır. Başaklanma döneminde bazı başakların beyaz bir görünüm almasına sebep olmaktadır. Böylece bu başaklar ya dane oluşturmuyor ya da cılız dane yapısına sahip oluyor. Hastalık danenin hektolitre ağırlığını düşürerek kalitesini etkilemektedir.  Kök ve kök boğazı hastalıkları nedeniyle başakta ki dane ağırlığının %30-60 arasında azaldığını ve hastalıklı tarladan elde edilen ürünün 1000 dane ağırlığının sağlamlara nazaran %17 oranında azalma gösterdiği akademik çalışmalarla tespit edilmiştir. Hastalığa, bitkinin tüm gelişme dönemlerinde rastlamak mümkündür ve hastalığın gelişmesinde çevre şartları da etkilidir. Günümüzde olduğu gibi yağışlı geçen kış ayları, yüksek toprak nemi hastalığın artmasında önemli rol oynar.  Münavebe önemlidir. Hastalık birkaç yıl ardışık olarak tahıl ekilen ve aşırı derecede azotlu gübre kullanılan tarlalarda daha çok görülmektedir. Bu etmenler kök ve kök boğazında çürüklük yapmakta, verim ve kaliteyi olumsuz etkilemekte ve bitkilerde yatmaya neden olmaktadırlar.” diye konuştu.
Hububat ekimi yapan çiftçilere hastalıkla mücadele ile ilgili tavsiyelerde bulunan Belgemen, "Etmenler hem tohum hem de toprak kökenli funguslar oldukları için kültürel önlemlere mutlaka uyulmalıdır. Dayanıklı çeşitlerin ekimi tercih edilmelidir. Erkenci çeşitler bu hastalıklara daha duyarlıdır. Toprak işlemesi iyi yapılmalı, ekim derinliği ve toprak tavı uygun olmalıdır. Dengeli bir gübreleme ile bitkide hastalıklara dayanıklılığın teşvik edilmesi sağlanmalıdır. Sık ekim ve aşırı sulamadan kaçınılmalıdır. Mikro elementlerin eksikliği giderilmelidir. Anızların gömülmesi hastalığın enfeksiyon seviyesini düşürür. Sertifikalı tohum kullanılmalı ve tohum ekiminden önce uygun ilaçlardan biriyle ilaçlanmalıdır. Hastalığın yoğun olduğu alanların ruhsatlı bitki koruma ilaçları ile ilaçlamaları tavsiye olunur." diye konuştu.

Vedat Belgemen, çiftçinin ilaçlama ile birlikte mutlaka en az bir kez kök boğaz ve mantar hastalıklarına karşı ilaçlama yapmalarını ve hastalıklara karşı etkin mücadele ve bitkinin gelişimini hızlandırmak için fosfor ve çinko takviyesinde bulunması gerektiğini sözlerine ekledi.