Karabatak'tan ilk açıklama

  Olağanüstü bir dönem yaşayan ülkemizde; Daha yaşanabilir sorunlarını aşmış modern bir Aksaray inşa etmek hayali ile eğitim düzeyi yüksek dinamik bir kadro kurup, geniş bir bakış açısı ve cesur projeler hazırlayarak, partimin ve Aksaraylı Hemşerilerimin bana verdiği tarihi sorumluluğun bilincinde yerel seçimlere katıldım.

                Bu seçimlerin her anlamda zorlu geçeceğini çok iyi biliyordum. Bu zorlu mücadelenin hiçbir aşamasında etik kuralların dışına çıkmadık. Oy uğruna kimseyi kandırmadık. Yapamayacağımız şeyleri asla söylemedik. Artık neredeyse rutin hale gelmiş seçim rüşveti  niteliğindeki vaad ve yardımlara asla tevessül etmedik. Eleştirilerimizde seviyeli olmaya gayret ettik. Rakip partilere ve adaylara asla dil uzatmadık. Sadece yaptıklarımızı yapacaklarımızı ve kadrolarımızı anlatmaya çalıştık.

                 Malesef ülke gündemindeki toz duman içerisinde, hırsızlık operasyonları, hakim savcı emniyet sürgünleri, paralel devlet, komplo söylemleri ve dinleme kayıtlarından dökülen rezaletler arasında yerel seçimler, genel seçim vasfına büründü. Bu da asıl yarışmamız gereken yerel seçim adayları, kadroları ve projeleri ile değil Başbakan ve ulusal gündemle mücadele etmemize sebep oldu. Şartlar ve ortam ne olursa olsun siyaset sahnesinde yer alan herkes, halkın iradesine saygı duymak zorundadır. Bu itibarla bende değerli Aksaray'lı hemşerilerimin kararına saygı duyuyor ve yerel seçim sonuçlarının ülkemize, Aksaray'ımıza ve bu yarışta yer almış herkese hayırlı olmasını diliyorum.

           Seçim süreci boyunca,  geceyi gündüze katıp beraber çalıştığımız, evinin yolunu unutan, parti yöneticisi olduğu halde gece yarılarına kadar bayrak asıp alan süsleyen, Akşam yemeğini yemeyip mahallelerde kapı kapı dolaşıp oy isteyen  çocuğunun rızkını davasının başarıya ulaşması için harcayan, partimizin her kademesinde hizmet veren dava arkadaşlarıma, şu an resmi bir görevi olmasa dahi bir nefer gibi her an desteğini arkamızda hissettiğimiz eski yönetici ve seçilmişlerimize, partimizde hiçbir zaman görev almamış olsa dahi ülkücü olmanın gurur ve sorumluluğu ile her anını davasını başarıya taşımak için harcayan gönül erlerimize sonsuz teşekkürler ediyorum.

                 Ben bu süreçte, Hemşerilerimin ve partimin bana verdiği sorumluluğun tüm gereklerini yerine getirdiğime kalpten inanıyorum. Keşke şunu da yapsaydık diyeceğimiz hiçbir şey yoktur. Aksaray'da yapılabilecek her türlü çalışmayı yaptık. Ben ve arkadaşlarım bu seçim sürecinde siyasi nezaketimizi ve dik duruşumuzu koruduk. Yapılan bütün provokasyonlara rağmen oyuna gelmedik duruşumuzu değiştirmedik.

              Evet sayısal manada seçimi biz kaybettik. Sonuçları en ince ayrıntısına kadar analiz edeceğiz. Bunu da asla günah keçisi arayıp sonucu birilerine fatura etmek için değil, yeni dönemde çalışma stratejilerimize ışık tutması için yapacağız.

            Cümle alem bilsin ki; bizim başımız dik, alnımız ak, yüzümüz pak, yolumuz haktır. Aldığımız sonuç elbette bizi üzmüştür. Ancak üzüntümüz Rıfkı Karabatak'ı Belediye Başkanı diğer arkadaşlarımızı da Belediye veya İl Genel Meclisi üyesi yapamamış olmaktan değil, ülkemizin kötü yönetilmesini, Aksaray'ın bu beceriksiz ellerden kurtarılması fırsatını kendi vatandaşlarımızın elinin tersiyle itmiş olmasıdır. Bize umut bağlayan bu sefer olacak diye canını dişine takan ülkü erlerinin yaşadığı üzüntü bizim üzüntümüzün temel kaynağıdır. Her şeye karşın MHP olarak Aksaray da bugüne kadarki en yüksek oyumuzu aldık. Elbette bizim için teselli değildir. Mazeretlerin arkasına sığınmak ta benim ahlakıma aykırıdır.

           Değerli dava arkadaşlarım, biz seçimi kaybettik ama asla yenilmedik. Dimdik ayaktayız ve kutlu mücadelemize, Bugünden başlayarak dünden daha hırslı, dünden daha güçlü, dünden daha inançlı, dünden daha cesur, kaldığımız yerden elele gönül gönüle devam edeceğiz. Bıkkınlık, çaresizlik, umutsuzluk bize yakışmaz. Mühürlenmiş vicdanlara, görmeyen gözlere, duymayan kulaklara gerçekleri göstermek ve duyurmak için sabırla yolumuza devam edeceğiz. Ne Rıfkı Karabatak bir yumruk yiyince havlu atan boksörler gibi mücadele alanını terkeder, ne de kutsal çatımız olan MHP, ülkesi uğruna bedel ödemekten, can vermekten, doğruları anlatmak için haykırmaktan meşru zeminlerde demokratik mücadelesini son nefese kadar sürdürmekten vazgeçer.

            Dünyanın hiçbir ülkesinde hırsızlığın kiri seçim deterjanı ile yıkanmaz. Unutulmamalıdır ki, bu milletin yüzde 45 i onları onayladıysa yüzde 55 i de karşılarındadır. Onun için biz hırsıza hırsız, yolsuza yolsuz, haine hain demeye devam edeceğiz. Hırsızlığın aklanma yeri vesayet altına almaya çalıştıkları yargıdır. Minareyi kılıfına uydurup ya da kendi yargıçlarını kendileri atayıp aklansalar bile kamu vicdanında ki mahkumiyetleri sonsuza dek sürecektir.

            Kampanya sürecinde bize büyük bir muhabbetle sarılıp destek veren hemşerilerime sonsuz teşekkürler ediyorum. Bize destek olmayacağını ifade eden ve inandığı parti veya adaya destek olan kardeşlerime de saygılarımı sunuyorum. Her parti adayına mavi boncuk dağıtıp destek olmayacağı yada oy vermeyeceği adayı kandıranları da vicdanlarıyla başbaşa bırakıyorum.

Son sözüm, seçim gecesi oranın bir hasthane olduğunu unutup,Maya Hasthanesi önünde konvoy yapan ve hasthane bahçesine maytap atan alçaklarıdır.

Taciz etmek istediğiniz ben isem 07 nisan 2014 pazartesi günü hastahenede görevimin başında olacağım. Beklerim.Yoksa bunu insanlıktan nasbinizi almadığınızdan dolayı yaptıysanız,bayrağını salladığınız camiyaya düşen sizi eğitmektir.

Bu duygularla,geçtiğimiz yerel seçimin ilimize,ülkemize Ve kazanan genç arkadaşıma hayırlar getirmesini diliyorum.Umarım kaybeden Aksaray olmamıştır.

                                             OP.DR.RIFKI KARABATAK