Karadeniz'in doğası yoldan çıkacak!

Karadeniz'in doğası yoldan çıkacak!
Samsun'dan Artvin'e kadar Doğu Karadeniz’deki yaylaları geniş, asfalt yollarla birbirlerine bağlamayı hedefleyen ve yaklaşık 2 bin 600 km uzunluğunda olacağı tahmin edilen Yeşil Yol projesi bölgenin özel doğasını ve yaban hayatını riske atıyor.

Bu riskler yol çalışmaları sırasında doğaya verilecek zararla sınırlı değil. Asfaltla kaplanıp genişletilecek yollar, 40 farklı noktada turistik tesis inşaatlarına ve beraberinde ciddi bir yapılaşmaya da yol açacak. Yolların böldüğü yaşam alanları yaban hayvanlarının hayatta kalma mücadelesini de zorlaştıracak. Önemli bitki türlerinin geleceğini tehlikeye atacak.

KARADENİZ, DÜNYADA 200 KÜRESEL EKOLOJİK BÖLGE ARASINDA

Türkiye’nin Doğu Karadeniz Bölgesi’ni de içine alan Kafkasya, Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) tarafından belirlenen 200 'Küresel Ekolojik Bölge' arasında yer alıyor. Bölge aynı zamanda, yeryüzünün en zengin biyolojik çeşitliliğine sahip, ancak tehdit altındaki 35 'sıcak nokta'sından biri. Karadeniz’in sarp coğrafyasında yüzlerce kilometre uzunluğunda ve onlarca metre genişliğinde bir yol ağı açmanın, devasa kazı ve dolgularla hektarlarca orman arazisi, mera ve binlerce ağacın yok olmasına neden olacağı belirtiliyor. Rize’deki Ayder Yaylası, Trabzon’daki Uzungöl ve bölgedeki HES projeleri için açılan yollar bunun en bilinen örnekleri olarak gösteriliyor. Doğal yaşam alanlarının yol ağlarıyla ve turistik tesislerin başı çektiği yerleşim bölgeleriyle parçalara bölünmesinin, başta büyük memeliler gibi geniş alanlara ihtiyaç duyan yaban hayvanlarının ve kuşların yaşamını tehdit edeceği kaydedilirken, projenin hayvanların üremelerinin, doğal alanlar arasında geçiş yapmalarının, beslenme ve barınma alanları bulmalarını zorlaştırarak insanlarla çatışmaları arttırmasından endişe ediliyor.

'KİTLESEL TURİZM EKOLOJİK DEĞERE ZARAR VERECEK'

Karadeniz’in kitlesel turizme kapılarını açması bölgenin özelliğini yitirmesine neden olacak ve önemli bir ekonomik ve ekolojik değer zarar görecek. WWF-Türkiye Doğa Koruma Direktörü Sedat Kalem konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Doğu Karadeniz, bu haliyle de önemli bir doğa turizmi bölgesi. Bölgeye gelen turistleri, bozulmamış doğanın içinde birkaç gün geçirmek ve kentte bulamadıkları mütevazi ve samimi konaklama koşulları mutlu etmeye yeter. Büyük sermaye birikimi gerektirmeyen bu turizm yatırımları yöre halkının da gelirden pay almasını sağlıyor” dedi.

YANITI BEKLENEN SORULAR

Sedat Kalem, “Samsun’dan Hopa’ya, Karadeniz yaylarını birbirine bağlayacak projenin bir bütün halinde sosyal, ekonomik ve ekolojik etkileri değerlendirilmiş midir? Doğu Karadeniz Master Planı kapsamındaki Yeşil Yol Projesi ve Master Planı hangi bilimsel gerçekler ışığında hazırlanmıştır? Bu iki sorunun yanıtını merak ediyoruz” şeklinde konuştu.

'TURİSTLER OTEL DEĞİL, YAYLA GÖRMEK İSTİYOR'

“Kitle turizminin yöre halkına ve doğaya bir katkı sağlamayacağı, yapılaşmayla beraber sıradanlaşmayı da beraberinde getireceği açık” diyen WWF-Türkiye Genel Müdürü Tolga Baştak ise, “Yaylalara gelen turistin yıldızlı oteller değil yayla görmek istediği unutulmamalı. Buraya ilgi duyan turistlerin özlemi, kentte gördükleri binalar, herhangi bir beş yıldızlı oteldeki konfor değil. Yeşil Yol projesi hayata geçirilirse Karadeniz kendine has özelliklerini yitirecek. Gelişen sürdürülebilir turizm çalışmaları darbe alacak. Bölgedeki mevcut yolların basit iyileştirmelerle daha kullanışlı hale getirilmesi, eğer varsa, bölgedeki insanların talebini karşılamaya yeter” açıklamasında bulundu.

BÖLGENİN ZENGİN BİTKİ VE CANLI TÜRLERİ TEHDİT ALTINDA

Kafkasya, son buzul çağından bu yana görece el değmemiş doğal ekosistemlere sahip. Doğu Karadeniz Dağları ikisi küresel, 80’i Avrupa ve 214’ü ulusal ölçekte olmak üzere toplam 296 tehlike altındaki bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Küresel göç yolları üzerinde yer alan bölge aynı zamanda bir Önemli Kuş Alanı. Projenin yapılacağı alan aynı zamanda Avrupa’da bulunan 100, Türkiye’de bulunan dokuz Sıcak Orman Noktası’ndan ikisini içeriyor. Orman Sıcak Noktaları biyolojik çeşitliliğin yüksek olduğu, nadir ve nesli tehlike altındaki türlere, bozulmamış yaşam alanlarına ev sahipliği yapan, dış baskı ve tehditlere duyarlılığı fazla yerler olarak tanımlanıyor.

Fotoğraflar: Yakup Okumuşoğlu

Yusuf Yavuz

Odatv.com

haberfark.net

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.