Karapınar, Altınekin ve Eskil'de obruk tehlikesi!

Karapınar, Altınekin ve Eskil'de obruk tehlikesi!
Karapınar yakınlarında yoğunlaşan, yer kabuğunun aniden çökmesiyle oluşan obrukların sayısı her geçen gün artıyor. Karapınar, Altınekin ve Aksaray'ın Eskil ilçesi üçgeninde 200'e yakın büyüklü küçüklü obruk oluşumu mevcut.

Geçtiğimiz haftalarda Karapınar'da ve Altınekin'nde yeni obruklar oluştu. Karapınar'da son 1 yılda 15'ten fazla yeni obruk oluştu. Obrukların ortaya çıkmasında ise en önemli neden yer altı sularının bilinçsiz bir şekilde kullanılması ve Karapınar bölgesindeki arazinin karstik yapısı. Bu yıl sadece Karapınar'da 4 obruk oluştu.

YERLEŞİM BİRİMLERİ DE TEHDİT ALTINDA

Obruklar artık sadece ekili alanları değil yerleşim birimlerini de tehdit eder hale geldi. Karapınar'ın Seyit Hacı Yaylası'nda 2014 yılında yerleşim birimleri ve yollar bile obruk oluşumu nedeniyle zarar görmüştü. Karapınar'da tarımla uğraşan çiftçiler ise tedirgin. Obruk oluşumu Karaman'da görülmeye başlandı.  Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Konya Şube Başkanı Prof. Dr. Fetullah Arık, Karapınar'ın jeolojik yapısından dolayı obruk oluşumunun önüne geçilemeyeceğini fakat su kullanımının azaltılarak obrukların oluşumunun geciktirilebileceğini söyledi. JMO, AFAD ve MTA işbirliği ile bölgedeki obruklarla ilgili bir çalışma raporu hazırladıklarını kaydeden Prof.Dr. Arık, "Geçtiğimiz yıl Konya Ovası'nda geniş bir obruk taraması yaptık. Bu obruklarla ilgili bir rapor hazırlandı.MTA verileri AFAD'a devredecek. AFAD da üniversite ile işbirliği içerisinde projeyi yürütecek. Sonuç daha sonra rapor olarak hazırlanacak. Detaylı bir çalışma yapılacak" dedi.

BÖLGEDE HALA RİSK DEVAM EDİYOR

Karapınar bölgesinde obruk oluşum riskinin daima olduğunun altını çizen Prof.Dr. Arık, "Bölgenin yapısından dolayı obruk oluşma riski hala var. Yer altı suyu ölçüsüz kullanmaya devam edersek bu obruklar oluşmaya devam edecek. Çökmelerinin önüne geçmek imkansız. Yer altı suları kullanılmadığı zamanlarda bile obruklar oluşuyordu. Özellikle dağlık alanlarda çok obruk oluşuyordu. Günümüzde ise yer altı sularının çekilmesi yüzünden obruklar tarlalarda ve yaylalarda oluşuyor. Yer altı suyunu düzenli kullanırsak obrukların sayısını azaltabiliriz veya obruk oluşumunu geciktirebiliriz. Daha az tüketen bitkiler ekilmeli, bölgede tarım ve hayvancılıkla uğraşan kesim bilinçli olmalı Bölgedeki obrukların oluşumunun temel nedeni bölgenin karstik ve jeolojik yapısıdır. Bugüne kadar bölgede bir can kaybının olmaması işin sevindirici yanı" diye konuştu. "Bölgede acilen yapmamız gereken suyu dikkatli kullanmak gerekiyor" diyen Arık, şunları söyledi: "Verimli sulama teknikleri kullanılmalı, bölgede çok suyu tüketen bitkilerin üretimine kısıtlama getirilmeli. Yeraltı suyu yağış dengesi olumsuz yönde ilerliyor. Obruklar yerleşim alanlarına kadar ilerledi. Yerleşim alanlarının tehdit ediyorsa yerleşim alanlarını değiştirmek gerekiyor. Bölgede ağaçlandırma çalışmaları hızlandırılmalı."

GÜNEŞ ENERJİSİ SANTRALLERİ KURULMALI

Obruk oluşumunun fazla olduğu alanlarda üreticinin zararını karşılayabilecek yatırımların da yapılabileceğini kaydeden Arık, "Bölgede güneş enerjisi santralleri kurulabilir. Zaten şu an bile ciddi anlamda güneş enerjisi yatırımları var. Böylece vatandaşın zararının da önüne geçilme imkanı olur. Obruk oluşumuna müsait yerlerde de güneş enerjisi santrali kurulabilmelidir. Böylece hem yer altı suları daha az kullanılır hem de enerji üretilerek ülke ekonomisine katkı sağlanır. Enerji üretimi bölgede tarıma alternatif olabilir" diye konuştu.

YER ALTI SULARI BİLİNÇLİ KULLANILMALI

Bölge halkının aniden oluşan obruklar nedeniyle tedirginlik duyduğunu ifade eden Arık, vatandaşların endişelerinde haklı olduğunu ve yeni obruk oluşumlarının yaşanabileceğini kaydetti. Arık, şunları söyledi: "Vatandaşlar 'evimin, tarlamın altında da çatlamalar olabilir' diye endişeleniyor. Obruk oluşan bölgelerde ayrıntılı jeolojik, jeoteknik ve jeofiziksel araştırmalar yapılarak yer altındaki boşlukların yerleri, şekilleri ve boyutları araştırılmalı ve vatandaşlarımız bilgilendirilmelidir. Deprem, sel ile heyelan ve benzeri doğa olaylarının önüne geçilemez. Ancak bu olaylardan meydana gelecek zararlar en aza indirilebilir. Bölgede devam eden kuraklık ve tarımsal amaçla yoğun şekilde yeraltından su çekilmesinin, obruk oluşumlarının son yıllarda artmasına etkisi yadsınamaz. Yer altı sularından ciddi anlamda tasarruf edilmeli. Bu tehlike göz ardı edilmemeli. Kapsamlı bir çözüm için ciddi bir bütçe ayrılmalı.

İBRAHİM BÜYÜKEKEN merhaba gazetesi

haberfark.net

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum