Konya Ekonomi Zirvesi Gerçekleştirildi
Konya Ticaret Odası (KTO), Konya Ticaret Borsası (KTB), Konya Sanayi Odası (KSO) ve MÜSİAD Konya Şubesi tarafından düzenlenen Konya Ekonomi Zirvesi, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’nin katılımıyla gerçekleştirildi.
KTO Konferans Salonu’nda düzenlenen programa Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Bakan Yardımcısı Adnan Yıldırım, KKTC Ekonomi, Sanayi ve Ticaret Bakanı Sunat Atun, Konya Valisi Muammer Erol, AK Parti Konya Milletvekilleri, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, Konya Ticaret Odası Başkanı Selçuk Öztürk, Konya Sanayi Odası Başkanı Memiş Kütükçü, Konya Ticaret Borsası Başkanı Hüseyin Çevik, MÜSİAD Konya Şubesi Başkanı Lütfi Şimşek ve çok sayıda davetli katıldı. Programda konuşan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, “Şundan emin olun bakanlığa ilk geldiğimizde yani 2013 yılının Aralık ayında o hepimizin hatırladığında tüylerini diken diken eden 17-25 Aralık ihanetleri döneminde bakanlığa ilk başladığımızda yine böyle arkadaşlarımızla hani biraz önce dile getirdiler ya Türkiye’de olağanüstü bir hal varmış gibi. Asıl ihanet zamanı, asıl Türkiye’de önemli zamanlar, asıl Türkiye’nin temeline kibrit suyu dökmeye çalışan hainler dönemi o zamandır. Şimdi Türkiye’de bir şey yok arkadaşlar bundan emin olun. Türkiye farklı bir Türkiye” ifadelerini kullandı.
“MİLLETİN İRADESİ MUTLAKA VE MUTLAKA EN SAĞLIKLI ŞEKİLDE TECELLİ EDECEKTİR”
"Bu dönemde Türkiye’de milletin iradesinin tecelli etmesi ile ilgili sakın ola ki araya reklam koymasınlar" diyen Bakan Zeybekçi, “Milletin iradesi mutlaka ve mutlaka en sağlıklı şekilde tecelli edecektir.7 Haziran seçimleri henüz sonuçlanmadı. Neden çünkü hükümet kurulmadı. Milletin iradesi hükümet olarak ortay çıkmadığı sürece seçimler sonuçlanmamış demektir. AK Parti olarak biz sayın başbakanımız 7 Haziran günü akşamı AK Parti genel merkezinin balkonundan çıktı, bir şey söyledi. Milletin söylediği bize verdiği mesajı anladığımızı söyledi ve o gün başbakanımız ne dediyse 7 Haziran’dan bugüne kadar yaklaşık olarak 2 ay oldu ilk gün ne dediysek hala aynı şeyi söylüyoruz. Ama şöyle bir Türkiye’ye bakacak olursanız yaklaşık olarak bu 50 ila 55 gün içerisinde birileri 50-55 defa söylem değiştirdi. İlk gün ne dedi el kol hareketleriyle, ilk gün ne dediler, ikinci gün ne dediler, beşinci gün ne dediler, yirminci gün ne dediler şimdi geldiğimiz noktada ne dediler. İlk gün dediğimiz biz millet AK Parti’ye bize dedi ki siyasi istikrar ve ekonomik istikrar anlamında politikalarını onaylıyorum. Türkiye’de demokratikleşme ve özgürlüklerin, hukukun üstünlüğü ve Türkiye’deki icraatlar ile ilgili senin politikalarını onaylıyorum ama senin biriyle ortak olmanı istiyorum. Seni tek başına iktidar yapmak istemiyorum diye bir karar aldı. Biz de dedik ki başımız üstüne millet ne diyorsa o. Ve çıktık başbakanımız o akşam hiçbir renkte bizim şartımız yoktur dedi. Hiçbir ön şartımız yoktur, herkese karşı kapımız açık çünkü millet öyle emrediyor. Ve milletin emri üzerine de dedik ki bizim hiçbir ön şartımız rengimiz yoktur ama vatanın birliği, milletin birliği, devletin birliği ve bayrağın kutsallığı üzerinde eğer mutabıksak geri kalan her şeyi konuşuruz dedik. Öyle geldik ve maalesef geldiğimiz noktada henüz daha sonuca ulaşamadık ama ümitsiz değiliz yani Türkiye, önce Türkiye, önce Türkiye’nin menfaatleri diyerek mutlaka bir çözüm bulması gerektiğini biliyoruz. Bulamazsa ki sakın ümitsizliğe kapılmayın. İşin sahibi, mülkün sahibi, iradenin sahibi, gücün sahibi millete gidin millete deyin ki olmadı” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE TARİHİ BİR ZİRVEYE GİDİYOR”
Türkiye’nin bugün satın alma gücü paritesine göre dünyanın 17. büyük ekonomisi olduğunu belirten Zeybekçi, “Milli gelirimize göre dünyanın 18. ülkesi, ekonomisi Avrupa’nın 7. büyük ekonomisi haline geldi. Türkiye turizmde dünyanın 6. büyük ülkesi, Avrupa’nın 4. büyük turizm ülkesi haline geldi. Türkiye ihracatta bugün 13 yıldan beri ortalama olarak yüzde 12,5 oranında ihracatını artırarak bu noktaya geldi. 36 milyar dolardan 171 milyar dolara geldi. Bizim resmi rakamlarda Ekonomi Bakanlığı’nın verdiği, devletin kullandığı resmi ihracat rakamlarında 157,5 milyar dolar olarak görülen ihracatımız serbest bölgelerden de ilave edilen yani serbest bölgelere giren çıkan net ihracat ve bavul ticaretini de üzerine koyduğumuz zaman 171,5 milyar dolarlık bir seviyeye geldi. Türkiye’nin dış ticareti ile ilgili de tereddütlerimiz var. Yani ihracat rakamlarımız istediğimiz seviyede değil. Haziran sonu itibari ile toplam ihracat rakamımız yüzde 6.8 civarında aşağıda. Temmuz sonu itibari ile yine yüzde 8 ila 9’lar civarında ihracat rakamlarımız aşağıda. 2015 yılının ocak ayında 2014 değerlendirmelerini yaparken 1 veya 2 Ocak’ta biz 2015 yılında ne olacağını, o gün söyledik. Dedik ki 2014 yılında dolar euro paritesi 1.36 olduğu dönemde ihracatımız buydu. İhracatımızı yüzde 4 civarında arttırdık. Yüzde 2.9’luk büyüme oranımızın yüzde 1.8’i ihracattan kaynaklanan bir iyileşme de sağlandı ama 2015 farklı olacak dedik. 2014 yılındaki dolar euro paritesi bugün olsaydı Türkiye’nin ihracatını euroya göre değerlendirmiş olsaydık temmuz ayı ihracatı yüzde 8’ler civarında bir eksiyle değil euro ile değerlendirilmiş olsaydı yüzde 10’lar seviyesinde artıda olmuş olacaktık. Sonuçta eksi mi, eksi. Sonuçta geçen sene 171 milyar dolar olan ihracat bu sene 160 milyar doların biraz üstünde olma ihtimali var. Yani 160 milyar dolar, 161 milyar dolar civarında olma ihtimali var. Ama bunu ne olur aklımıza iyi not edelim, Türkiye ihracatın ithalatı karşılama oranında tarihi bir zirveye doğru gidiyor” dedi.
Asgari ücretin yeterli olmadığını söyleyen Zeybekçi, “Asgari ücretle ilgili biliyoruz yeterli değil ama şunu da bilmek lazım, şu kadar da cahil olmamak lazım. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) giderek, TBMM’ye asgari ücret şu rakam olsun diye kanun teklifi verecek kadar da cahil değiliz. Oradan kastım şu arkadaş o kadar cahil ki veya tam tersi siyaseten uyanık ben yaptım, ben buldum, ben demiştim noktasında bir şeyle. Arkadaşlar asgari ücreti hükümet belirlemez. Asgari ücret kanunla belirlenmez. Asgari ücret tespit komisyonu vardır. O komisyon 5 tane işveren, 5 tane işçi sendikası temsilcisi 10 kişi bir araya gelir onlar bunun pazarlığını yapar. Hükümet de orada uzlaştırıcı pozisyonundadır. Yani onun teminatıdır, yani orada uzlaşılan rakamın takibi noktasında yer alır. Tabii ki hükümetin de etkisi olmaz mı, olur” İfadelerini kullandı.
Programın açılışında konuşan Konya Ticaret Odası Başkanı Selçuk Öztürk, bu programın Konya iş dünyasının sorunlarını yerinde dinlemek ve ortak akılda çözüm önerileri oluşturmak amacıyla düzenlendiğini belirterek, “Ümit ediyorum ki bu toplantı, Konya’nın hak ettiği daha güzel bir geleceğe ulaşması yolunda önemli bir katkı verecektir. Ülkemizin şu an içinde bulunduğu böylesine bir dönemde özel sektör ve devlet işbirliğiyle ekonomiyi konuşmaktayız. Toplantımız, Türkiye ekonomisinin hızlı yükselişini içine sindiremeyen iç ve dış şer odaklarına en güzel cevaptır” dedi.
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek de, ekonomi zirvesinin Konya ve ülke ekonomisi açısından hayırlı olmasını temenni etti.
Konya Valisi Muammer Erol ise, programın ekonomi açısından güzellikler getirmesini dileyerek, bu tür programların ilham verici olduğunu belirtti.
Konya Sanayi Odası Başkanı, TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Memiş Kütükcü de, böylesine kritik bir dönemde Konya Ekonomi Zirvesi’nde iş dünyasının bir araya gelmesini son derece önemli bulduğunu ifade ederek, “Türkiye, yakaladığı siyasal ve ekonomik istikrar ikliminde, bir yandan yılların getirdiği problemleri çözmeye çalışırken, bir yandan ekonomik kalkınma sürecine girdi. Bu ekonomik kalkınma sürecinde itici güç, hepimizin bildiği gibi ihracat oldu. Özellikle Konya gibi Anadolu şehirleri özgüvenini tazeledi, kabuğunu kırdı” şeklinde konuştu.
Konya Ticaret Borsası Başkanı Hüseyin Çevik ise, iş dünyasının daha fazla yatırım yapabilmesi için üç faktörün önemine vurgu yaparak, “Bunlar huzur, adalet ve istikrardır. Farklı zenginlik olarak görüp, huzur içinde kardeşçe ve insanca yaşamanın en büyük örneğini Konya’da yaşıyoruz. ‘Konya Modeli’ Türkiye’de kardeşçe yaşamanın, huzurun en güzel tablosudur. İş dünyası olarak özellikle ekonomik alanda yapılan olumlu çalışmaların devam etmesini istiyoruz. Türkiye, enerjisini tekrar ekonomik büyümeye vererek ekonomiyi gündemin ilk maddesine taşımalıdır” ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.