Konya'yı dilenciler bastı!
Vatandaşın dini ve manevi duygularını sömüren dilenciler, neredeyse Konya'nın dört bir yanını mesken tutmuş durumda. Maneviyatın yoğun olduğu bu günlerde sokaklar, caddeler, trafik ışıklarının bulunduğu bazı noktalar, cami ve ev önleri dilenci kaynıyor. Dilenenlerin büyük kısmını ise şehir dışından gelen dilenciler oluşturuyor. Özellikle Kastamonu ve Adana'dan çok sayıda dilenci Konya'ya akın ediyor. Bu dilenciler, insanlardan para koparabilmek uğruna sürekli yeni yöntemler geliştiriyor. Yine dilencilerin büyük çoğunluğu, insanlara yalan söyleme yolunu tercih ediyor. Bir kısım dilenci de eline bazı ayetlerin ve duaların yazılı olduğu kitapları alarak kapı kapı dolaşıyor. Vatandaşların acıma duygularını kullanan dilenciler, normal zamana göre Ramazan ayında daha çok kazanç sağlıyor. LÖSEV gibi çeşitli yardım kuruluşları adına para topladığını söyleyip de dolandırıcılık yapanların sayısı da bir hayli fazlalaşıyor. Kısacası dilencilik artık bir meslek haline geliyor. Kendilerini sara hastası olarak tanıtan bazı dilenciler ise "yardıma ihtiyacımız var" diyerek gazetecileri bile kandırıyor.
DİLENCİLER SIĞINMACIYMIŞ GİBİ DAVRANIYOR
7 yıl önce Suriye'de yaşadıkları zulüm ve mağduriyet sebebi ile Türkiye'ye sığınan sığınmacıların da özellikle Ramazan ayında zor duruma sokulduğu biliniyor. Bazı dilenciler, kendilerini vatandaşlara Suriyeli olarak tanıtarak, acıtasyon yapıyor. Dilenciler, Türkçe bilmiyorum havası vererek, ellerinde Türkçe "Suriyeliyim ve açım. Karnımı doyuracak paraya ihtiyacım var. Allah rızası için yardım edin" yazılı kağıtlarla geziyor. Bozuk aksanla konuşan ve kendini Suriyeli gibi göstermeye çalışan sahtekâr dilenciler, hem halis niyetli Suriyeliler'i zora sokuyor hem de vatandaşı ciddi şekilde rahatsız ediyor.
PİŞKİNLİĞİN BU KADARINA DA PES!
Konya'nın manevi hassasiyetini bilen bazı dilenciler de şehre Konya dışından geliyor. Özellikle Adana, Aksaray ve Kastamonu gibi illerden gelen dilenciler kurnazlıkları ile pes dedirtiyor. Üstelik bu dilenciler, organize bir şekilde çalışıyor. Bir dilencinin bulunduğu meskene başka bir dilenci gelemiyor. Şehir dışından gelen dilenciler, inandırıcı olabilmek adına çocuklarını veya küçük kardeşlerini kullanıyorlar. Para almak için ise en fazla sağlık sorunlarını gerekçe gösteriyor. Dilenciler, "Bir dakika bakar mısın? Çocuğum veya kardeşim hasta. İlaca veya süte ihtiyacı var. Allah rızası için yardım edin. Yardımcı olmazsanız çocuğum veya kardeşim ölecek" diyerek, para koparmanın yollarını arıyor. Bu dilencilerin bir oyun tezgâhladığı ise anlaşılıyor. Farklı farklı şehirleri gezen ve bu şehirlerde yayın hayatını sürdüren gazetelere de seslerini duyurmaya çalışan dilencilerin verdikleri ifadelerle ortaya çıkan tutarsızlıkları da ne kadar yalan söylediklerinin birer delili oluyor.
VATANDAŞIN DA AKLINI KARIŞTIRDILAR
Tüm bu pişkinlikler yetmezmiş gibi dilenciler bir de kendilerine yardım etmeyen vatandaşlara küfür ederek, onları tehdit ediyor. Vatandaş, bu tehditlerden korktuğu ve "Acaba bir daha beni görür ve tehdit ederler mi?" endişesiyle özellikle bazı noktalardan geçmeye tereddüt ediyor. Tüm uygulamalara rağmen, ilgili kurumların da dilencilere müdahale etmede yetersiz kaldığı görülüyor. Vatandaşın ise aklı hep karışıyor. Vatandaş, dili yandığı için gerçek ihtiyaç sahibi ile sahtekârları ayırt etmede güçlük çekiyor. Bu sebepten ötürü vatandaş, yardımı kesiyor.
EMRE ÖZGÜL Merhaba
haberfark.net
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.