Kurban merhamet duygusunu güçlendirir

Kurban merhamet duygusunu güçlendirir
Prof. Dr. Yener Öztürk, Kurban Bayramı'nın toplumda merhamet ve sevgi bağının güçlenmesine katkı yaptığını belirtti.

Gizem Gül’ün haberi

Dicle Üniversitesi (DÜ) İlahiyat Fakültesi Kelam Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yener Öztürk, kurban ibadetinin Mekke’den Medine’ye Hicret’in ikinci yılında bayram olarak kutlanmaya başlandığını ifade ederek, kurbanın Kur’an-ı Kerim’de Kevser Suresi’nde açıkça ifade edilen bir ibadet ve bir emir olduğunu belirtti.  

Prof. Dr. Öztürk, “Mezhep alimlerimizden Ebu Hanife Hazretleri Kevser Suresini hem Peygamberimize (sav) hem de ümmetine hitap edildiği şeklinde yorumlamıştır. Fakat diğer İslam alimleri de kurbanın sadece Peygamber Efendimize (sav) emredildiğini, ümmetini de sünnet anlamında bağladığını ifade etmişlerdir.” dedi. 

Kurban ibadetinin pek çok hikmetinin olduğuna dikkat çeken ve kurbanı tek bir boyuta indirgemenin doğru olmadığını ifade eden Öztürk, “Kurban ibadeti fakir insanları sevindirmek ve et almaya gücü yetmeyen insanlara bu imkanı ulaştırma boyutunun yanında,  insanlar arasında bir sevgi köprüsü kurulmasına vesile olur.  Bu anlamda kurban toplumda bir merhamet ve sevgi bağının oluşmasına önemli bir katkı yaparak, sevgi ve hürmetin akıp gittiği bir köprü niteliği taşımaktadır.” şeklinde konuştu.

Ayrıca kurban ibadetinin psikolojik boyutuna da değinen Öztürk, bazı insanların kan bile görmeye dayanamadığı örneğini vererek, kurban ile insanların sıkıntılı şeylere nispeten alıştırılması gibi bir boyutu olduğunu ve kurban kesilen toplumlarda şiddetin de azaldığını belirtti. 

Öztürk, “Allah kurbanı musibetlerin, sıkıntıların, belaların def'ine vesile kılmıştır. Tabi ki yalnızca kurbanla bela ve musibetlerin defedilir demek istemiyoruz ama kurban Allah’a arzedilmiş bir fiili dilekçe gibidir.” şeklinde konuştu. 

Hz. Adem’den bu yana bütün tevhid inançlarının hepsinde kurban ibadetinin olduğunu söyleyen Prof. Dr. Yener Öztürk, kurban dendiğinde ilk akla gelenin Hz. İbrahim Peygamber olduğunu ifade etti. Öztürk, “Hz. İbrahim Peygamber bir rüya görüyor, Allah ondan çocuğunu kurban etmesini istiyor. Hz. İbrahim tam oğlu Hz. İsmail’i kurban edecekken Allah’ın rahmetinin tecellisi olarak kendisine gösterilen bir kurbanla evladını kurban etmekten muaf tutuluyor. Kurban Hz. İbrahim’le başlamamıştır ama onunla birlikte güçlü bir şekilde duyulmuştur.” dedi.

 “Kurban kesmeyelim, onun bedelini ihtiyacı olan kimselere verelim” düşüncesinin doğru olup olmadığını sorduğumuz Öztürk, bu düşüncenin kesinlikle doğru olmadığını söyleyerek, çok seküler ve sakat bir düşünce olduğunu ifade etti. Öztürk, “Bu, ben namaz kılamadım, onun yerine şu kadar oruç tuttum demek gibi bir şey olur. Kişilerin başka imkanları varsa o yardımı da yapabilir ancak kurban başlı başına bir ibadettir.” dedi. Ayrıca Prof. Dr. Öztürk, koç ya da büyük hayvanların kurban edilmesi yerine tavuk, horoz gibi hayvanların kurban edilemeyeceğini, bu konuda dinin belirleyici olduğuna dikkat çekerek, bu tür düşüncelerin ortalığı karıştırmaya yönelik söylemler olduğunu ifade etti. 

On5yirmi5

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.