Memur, zammını istiyor
Ankara, Karaman, Aksaray, Isparta, Antalya Niğde gibi şehirlerden de Kamu-Sen üyelerinin ve sendika temsilcilerinin katıldığı mitingde başta Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Sağlık Bakanı Recep Akdağ bazı bakanlar ve hükümet protesto edildi. Mitingde "Hükümet uyuma, memuru unutma", "Alo 147 öğretmenim dayak yiyor", "Memura uzanan eller kırılsın", "Yaşasın Türkiye Kamu-Sen", "Haklıyız, hakkımızı alacağız" sloganları atıldı.
Mitingde ilk olarak söz olan Kamu-Sen İl Temsilcisi Sadi Eriş, kamu çalışanın 6 aydır maaşını zamsız aldığını belirterek, bunun Cumhuriyet tarihinde bir ilk olduğunu söyledi. Hükümetin çalışanın, garibanın ve yetimin hakkını yediğini öne süren Eriş, Türkiye Kamu-Sen olarak sonuna kadar haklarını savunacaklarını söyledi. Türkiye'nin fikri alt yapısının yok edilmek istendiğini aktaran Eriş, İstiklal Marşı ile, bayrağımız ile ilgili dedikoduları meydanlarda yaparak milli değerlerin içinin boşaltılmak istendiğini söyledi. Milli değerlere hakaret edenlerin prim yaptığını ifade eden Eriş, vatansever insanların ise dışlandığını söyledi.
MEMURUN SORUNU HER GEÇEN BÜYÜYOR
Sadi Eriş'ten sonra kürsiye gelen Türkiye Kamu-Sen Mali Genel Sekreteri, Türk-Diyanet Vakıf -Sen Genel Başkanı Nuri Ünal, devletine ve milletine hizmet eden kamu çalışanlarının yaşadığı sıkıntıların her geçen gün katlanarak arttığını söyledi. Memurların büyük bir dışlanmışlık ve ihmalle karşı karşıya kaldığını dile getiren Nuri Ünal, "Memurların sorunları çözülmesi gerekirken, her geçen gün yenileri eklenmektedir. Haksızlıklar, kariyer ve liyakat ilkesinin yok edilmesi, çalışanlarımızı canından bezdirmiştir. Kamu çalışanlarımız düşük maaşla, elverişsiz ortamlarda adeta bir sefalet içerisinde hizmet vermeye çalışmaktadır. Emeklilerimiz de düşük maaşla, dışlanmışlıkla yüz yüze kalmakta ve yoksulluk içinde, mutsuz bir hayata mahkum edilmektedir. Kamuda aynı işi yapan, aynı özelliklere sahip farklı statülerde çalıştırılan personel vardır. Bu çalışanlarımız hiçbirinin sahip olduğu haklar, bir diğeri ile aynı değildir" dedi.
SÖZLEŞMELİ PERSONELİN DRAMI BÜYÜYOR
Sözleşmeli personelinin hayatının tam bir drama dönüştüğünü ifade eden Nuri Ünal, "Hükümet çığ gibi büyüyen sorunları görmezden gelmektedir. Küreselleşme denilen illet ve onun ülkelere dayattığı ekonomik model, çalışanların iş güvencesinin olmadığı alınıp, satıldığı, kiralandığı, istenildiğinde işten çıkartılan bir yapı istiyor. Bu kimseler, devletin vatandaşına parasız hizmet vermesini istiyor. Onlara göre, her şey özelleşmeli ve para ile satılmalı. Bu sistemde, her çalışanın işsizlikle tehdit edildiği, sendikasız, dayanaksız, güvencesiz ve güçsüz bırakıldığı; düşük ücretli, düşük maliyetli bir istihdam piyasası oluşturulmak temel hedeftir. Memurluk güvencesini yok etmek istiyorlar" diye konuştu. iktidarın memur ve emekliye çarpık bir bakış açısıyla baktığını öne süren Ünal, hükümetin sürekli memurlara gözdağı vermeye çalıştığını söyledi. Avrupa ülkelerinde memurların birçok hakka sahip olduğunu aktaran Ünal, Türkiye'de ise hükümetin memurların haklarını kısmaya çalıştığını iddia etti. Sendikal özgürlüklerin önüne siyasi irade tarafından engeller konulduğunu vurgulayan Ünal, hükümet sendikal hareketleri de durdurmak istediğini aktardı.
Son 10 yılda kamudaki taşeron şirketlerde çalışan eleman sayısının 10 binden 467'ye yükseldiğini açıklayan Ünal, "Kayıt dışı istihdam her geçen gün artmaktadır. Bu hükümetin istihdam politikası, özelleştirme, sendikasızlaştırma, güvencesizleştirme ve köleleştirmedir. Sözleşmeli personelin dinlenme ve izin hakları ile ilgili sorunlar, insan hakkı ihlali boyutundadır. Her iki 4/C'li geçici personelden biri, her gün işini kaybetme korkusu yaşamaktadır. Aynı iş yerinde, birlikte çalışıp, hiç döner sermaye alamayanlar da var" dedi.
KAMU-SEN’İN TALEPLERİ
Konuşmasında toplu sözleşme görüşmelerindeki isteklerini de dile getiren Ünal, şunları söyledi: "Memur maaşını oluşturan bütün kalemler ile ek ödeme, döner sermeye ve diğer ödemelerin de emekli keseneğine dahil edilmesini istiyoruz. Kamu görevlilerinin emekli ikramiyesi için öngörülen 30 yıl sınırlanmasının kaldırılmasını, bu yolla her çalışanın çalıştığı süre ile orantılı olarak emekli ikramiye almasını talep ediyoruz. Yardımcı hizmetler sınıfında çalışan personelin tamamının, bir defaya mahsus sınavsız olarak memurluğa geçirilmesini istiyoruz. Güvenlik görevlilerimizin yıpranma payı, silah tazminatı gibi sorunlarının tamamının çözülmesini istiyoruz. Özel hizmet tazminatında yaşanan adaletsizlerin giderilmesini istiyoruz. 2012 yılı için ise Ocak ayından itibaren geçerli olmak üzere tam kamu görevlilerinin ve emeklilerin maaşlarına taban aylığa yansıyacak şekilde 100 TL net zam ve buna ilaveten tüm kamu görevlilerine ve emeklilerine 2012 yılı için birinci ve ikinci aylık dilimlerde ayrı ayrı yüzde 10'ar maaş talep ediyoruz."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.