Metin Külünk’ten “15 Temmuz ve Başkanlık” konulu konferans
AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk Selçuklu Belediyesi'nin ev sahipliğinde "15 Temmuz ve Başkanlık Sistemi" konulu konferans gerçekleştirdi.
Selçuklu Belediyesi Sosyal Tesislerinde düzenlenen programa, Selçuklu Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak, AK Parti Selçuklu İlçe Başkanı Mustafa Hakan Özer, AK Parti İlçe Yönetim Kurulu Üyeleri, Selçuklu Gençlik Meclisi üyeleri, meclis üyeleri, muhtarlar ve çok sayıda vatandaş katıldı. Kur'an'ı Kerim Tilaveti ile başlayan programda, AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, tarihsel süreç ışığında 15 Temmuz ve Başkanlık sistemi ile ilgili düşüncelerini paylaştı.
"Yeni dünya düzeninin ruh kökleri Konya'da gizli"
Konya'nın kendi dünyasında ayrı bir yeri olduğuna dikkat çekerek konuşmasına başlayan AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, "Konya özel bir şehir. İnsanların ihtiyaç duyduğu yeni dünya düzeninin ruh kökleri bu şehirde gizli. İnsanlık bütün bu kaosun içinde Konya'da vücut bulan bu iklimi aramaktadır. Bir anlamda mücadelemizde aslında Konya kültürünün, Konya'da vücut bulmuş bu iklimin küresel bir düzene dönüşme mücadelesidir. Konya sıradan bir şehir değil. Selçuklu boşuna buraya başkentlik vermemiş, Mevlana Celaleddin-i Rumi bu şehirde boşuna yaşamamış. Onun için bu şehri anlamanın çok önemli olduğu düşünenlerdenim" dedi.
15 Temmuz kalkışmasının küresel bir planın parçası olduğunu ifade eden Külünk, "Eğer 15 Temmuz'da başarı olsalardı bugün ne Halep'i, ne Cerablus'u ne de Musul'u konuşamazdık. Yine bu alçaklar 15 Temmuz'da hedeflerine ulaşsalardı biz de bu salonda oturamazdık. Eğer o gece başarılı olsalardı Çanakkale'deki şehitliğe gidecek yüzümüz kalmayacaktı. Dolayısıyla 15 Temmuz, bir küresel hesaplaşmanın olduğu gecenin adıdır. 15 Temmuz, bir darbe girişimi olmasından öte Çanakkale'nin 100 yıl sonraki küçültülmüş hali olarak literatüre girecektir" ifadelerini kullandı.
"Merhamet etmek yok"
İstanbul'un müdafaası Saray Bosna'dan başlar Medine'nin müdafaası Edirne'den başlar diyen Külünk," Eğer bu topraklara bir şey olursa bir daha 5 asır bekler bu millet. Onun için ne makamlarımız, ne mevkiimiz, ne saltanatımız, ne bankadaki paralarımız hiçbirisi ama hiç birisi bizi şımartmamalı, gevşetmemeli ve rehavete sürüklememeli. Buradan savcılara ve emniyete tekrar sesleniyorum. Merhamet etmeyin. Merhamet ederseniz bu örgütün (FETÖ) eline düşecek Türkiye'yi lime lime edecekler. Onun için bu örgütün elemanlarını benim köylüm, benim iş ortağım, benim akrabam diyerek de kimse korumasın ve kollamasın. Çanakkale'de karşımızda İngilizleri gördük. Bunların onlardan hiç farkı yok. Aradan 100 yıl geçtikten sonra 15 Temmuz gecesi Genelkurmay kavşağındaki o yiğit halka ateş açan güruhun Çanakkale önüne gelenlerden ne farkı var" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, İslam dünyasının aklen ve fiziken batı karşısındaki mağlubiyetinin bir galibiyete dönüşünün önünü açtığına dikkat çeken Külünk, "Şunu açık ve seçik ifade ediyorum ki bu işlerin anlaşılmasının sırrı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde 14 yıldır başarılanları anlamaktan geçer. Erdoğan'ı anlamak geçmiş 100 yılı anlamaktır. Erdoğan'ı anlamak gelecek 100 yılı anlamaktır. Onun hattı; Şeyh Edebali, Osmangazi, Orhangazi, Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim, Abdülhamit Han, Mustafa Kemal, Menderes, Özal, Erbakan, Türkeş ve Erdoğan milli hattıdır" dedi.
"Bölge coğrafyamızda hızlıca mezhep savaşlarına doğru gidiyoruz" diyen Külünk, "İran kullanılıyor. İran, İslam dünyasındaki egemenlik alanını genişletmek uğruna adeta İslam dünyasının bağrına saplanmış bir hançer gibi küresel oligartlarla uzlaşmış vaziyette. Suriye'de uzlaşma istemeyen İran, katliamların merkezidir. Gençlere sesleniyorum; açın Fatımi tarihini okuyun, Abbasi tarihini okuyun. Pers İmparatorluğu iddiasından vazgeçmemiş İran, tarih boyunca Anadolu topraklarını kendine yurt edinmiş Türk devletlerini hep kendine rakip olarak görmüştür. Hem de bunu dost görünerek yaptı. 7 Haziran 2015'den sonra 2 evladımızın şehit edilmesiyle başlayan, şehirlerde çukur kazma operasyonlarının arkasında, PKK'yı Türkiye'ye saldırtan o sürecin arkasında İran olduğunu görüyoruz" şeklinde konuştu.
İran'ın Batı ile ittifak ederek bölgeyi Şialaştırma operasyonu yaptığını söyleyen Külünk, "Batı, İran'ın önüne açarak İslam coğrafyasında mezhep savaşının altlığını oluşturmaktadır. Suriye'de, Halep'te ölen her çocuğun, kadının, erkeğin kanı İran'ı tutacaktır. İran, Türkiye'yi şuan adı konulmayan ama doğrudan rahatsız etmek için her türlü operasyonu yapan bir adrestir. Bir eli PKK'dadır, bir eli DAEŞ'tedir, bir eli Esad'tadır, bir eli ABD'dedir, bir eli Rusya'dadır ve tek bir derdi vardır; ne yapıp ne edip Irak'ın, Suriye'nin demografik yapısını değiştirip, bu toprakları tamamen Şialaştırıp, Türklerin, Arapların bu topraklardaki varlığını tasfiye etmektir. Diyeceksiniz ki bunun 15 Temmuzla ne alakası var? Hem de çok alakası var. 15 Temmuzda darbe girişimine kalkanlar başarılı olamayınca vazgeçtiler, hadi evimize dönelim mi diyecekler. Şunu unutmayın Anadolu toprakları dünyanın jeopolitik merkezidir. Dünya bizim kendimize yurt edindiğimiz bu topraklardan şekillenir, Mezopotamya-Anadolu hattından şekillenir. Dünyanın doğusu ve batısı bu topraklardan şekillenir. Çünkü bu topraklar dünyanın metafizik merkezidir. Dünyada 100 yıldır parayı kontrol ettiler, Sanayi Devrimini gerçekleştirdiler, uçağı ürettiler, gemiyi ürettiler, dünyanın ekonomik olarak en güçlü ülkeleri oldular ama dünyada denge sağlayamadılar. Dünyada düzen sağlayamadılar. Sebep ne? Çünkü merkezde onlar yoklar. Burada var olmayan küresel dengeyi tesis edemez. İşte o dengeyi tesis edemedikleri için dengenin bu topraklara sahip olmakla tesis edileceğini bildikleri için sürekli kaosu derinleştiriyorlar. 15 Temmuz darbe girişimi de bu operasyonlardan biriydi" dedi.
"Devlette birliğin kilometre taşı Başkanlık sisteminden geçer"
Konuşmasında, Başkanlık sistemi ile ilgili düşüncelerini de dile getiren Külünk, "Şunu açık ve net bir şekilde söyleyebilirim ki Türkiye'yi yıllar yılı parlamenter sistem üzerinden kontrol ettiler. Türkiye'yi çok başlı hale getirerek parlamenter sistem üzerinden yönetilmesi, Türkiye'nin kontrol mekanizmasıdır. Kuvvetler ayrılığı ilkesi üzerinden kuvvetleri birbiri ile çatıştırarak burada varlıklarını devam ettirmişlerdir. Bu 1914-1923 sürecidir. Bu süreç ancak kuvvetlerin çatışmasıyla değil, kuvvetlerin birliği ilkesi üzerinden aşabileceğimiz bir süreçtir. Dolayısıyla devlette birliğin sağlanmasının kilometre taşı olan Başkanlık sistemi tartışmalarında itiraz edenlere dikkat edin. İngilizleri, Almanları ne ilgilendirir Türkiye'deki sistem değişikliği. Çünkü bir şeyi görüyorlar. Türkiye devlette birlik esassına dayalı yönetim modeline geçtiğinde Türklerin tarihinde birliğin sağlandığı dönemlerde yükselişin ne kadar hızlı ve güçlü olduğunu gördükleri için o yükselişi durdurmanın yolu olarak da Erdoğansız bir Türkiye ile Türkiye'yi teslim almak olduğunu bilip sistem değişikliğini engellemek istiyorlar. Bunun için önümüzdeki 3 ay kritik aylardır. Bu süreç içinde her şeyi deneyeceklerdir" dedi.
Konferansın ardından Selçuklu Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, 15 Temmuz ve Başkanlık sistemi konulu konferansından dolayı AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk'e teşekkür etti ve çini tabak hediye etti. Ayrıca Ak Parti Selçuklu Gençlik Kolları Başkanı Rafet Baştürk de Külünk'e Recep Tayyip Erdoğan, Necmettin Erbakan ve Metin Külünk'ün bir arada bulunduğu fotoğrafı hediye etti.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.