NEÜ’de İlahiyatçılar Bütün Yönleriyle Selefiliği Değerlendirdi
Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) İlahiyat Fakültesi İslam Mezhepleri Tarihi Anabilim Dalının ev sahipliğinde “İslam Mezhepleri Tarihi VI. Ulusal Koordinasyon Toplantısı ve Bütün Yönleriyle Selefilik” konulu çalıştay Mevlana Kültür Merkezi‘nde Kuran-ı Kerim tilavetiyle başladı.
85 üniversiten 108 akademisyenin katıldığı programın açılışında kürsüye gelen NEÜ İslam Mezhepleri Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Seyit Bahçıvan, selefilerin arasında 15 yılının geçtiğinin belirterek anekdotlarla selefilik hakkında bilgi verdi. Selefilerin kendilerinden olmayanlara sapık gözüyle baktığını ifade eden Bahçıvan, Suudi Arabistan’da eğitim aldığı bir hocasının yüksek İslam mezunu olarak giden arkadaş gruplarına bakarak: “Kendinizi iyi yetiştirmişsiniz, ilim var sizde ama ne yazık ki doğru yolda değilsiniz, sapıksınız!” dediğini anlatarak selefilerin kendilerinden olmayanlara karşı tutumlarının sorunlu olduğunu vurguladı.
NEÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ramazan Altıntaş ise hem ülkemizdeki hem de İslam âlemindeki en büyük sorunlardan birinin çalıştay kapsamında masaya yatırılacağının altını çizdi. Selefiliğin pek çok yönüyle ele alınacağını belirten Altıntaş, İslam’ın zor süreçlerden geçtiğine dikkat çekti. Müslümanlar arasında etnik ve mezhepsel çatışmaların arttığını, İslamın IŞİD, Boko Haram ve Şebab örgütü gibi yeni harici dini hareketlerin tehdidi ile karşı karşıya olduğunu ifade etti.
İLAHİYATÇILAR OLARAK SORUMLUYUZ
Prof. Dr. Ramazan Altıntaş konuşmasında, “Çağımızda maalesef dini görünümlü, akıl almaz şiddet ve vahşet üreten, İslam ve Müslüman imajını kirleten, toplumların dini duygularını istismar eden anlayışlar karşısında ilahiyatçılar olarak sorumluyuz. İçeride birliğimizi kardeşliğimizi tahkim etmeliyiz. Yeni selefilik hareketleri 1400 yıllık Müslümanların ilmi ve irfani eserlerinin kökünü kurutuyor. İslam, ruhu alınmış bir ceset haline dönüştürülüyor. Bu gidişi durduracak olan bizim kuşatıcı anlayışımız olacaktır” dedi.
Altıntaş, bu konuda gerek İslam mezhepleri tarihçilerine gerekse kelamcılara büyük görevler düştüğünü vurguladı.
NEÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker ise konuşmasında, bu hassas ve yaralayıcı konuda itina gösterilerek görüşlerin aktarılması gerektiğini, İslam dünyasının sorunlarına yeni sorunların eklenmemesi gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Muzaffer Şeker, konunun imani, ilmi ve uluslararası ilişkilerden ekonomisine kadar çok boyutlu olduğunu görmenin ve buna göre hareket etmenin şart olduğunu ifade etti.
“BATIYA GÖSTERDİĞİMİZ TOLERANSI İSLAM COĞRAFYASINA VE KARDEŞLERİMİZE GÖSTERMİYORUZ”
Rektör Şeker sözlerine şöyle devam etti; “Coğrafi konumumuz itibariyle etrafımızda çok farklı görüşlerde kardeş diye gördüğümüz dostlar var. Her türlü olumsuzluğa rağmen bu dostluğu pekiştirmeliyiz. Batıya gösterdiğimiz toleransı ne İslam coğrafyasına ne de kendi içimizdeki kardeşlerimize gösteremiyoruz. Böyle bir zafiyetimiz var. Farklılıklarımızdan sinerji doğurmak çabası içinde olmayız.”
Konuşmaların ardından, Şehir Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Ali Büyükkara, “Vehhabililik’ten Işid’e Günümüz Selefiliği” başlıklı açılış konferansını verdi. Çalıştayda; “Selefiliğin Tarihsel Arkaplanı: Hanbelilik”, “Hariciliğin Günümüzdeki Devamı İbadiler mi, Selefiler mi?”, “Islahat Hareketleri ve Selefilik”, “Günümüz Selefiliği”, “Mısır’da Selefilik-İhvan’ı Müslimin İlişkisi Üzerine Bazı Mülahazalar”, “Suudi Arabistan Dışında Vehhabilik Etkileri” başlıklarında sunumlar gerçekleştirildi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.