Niyazi Başkan'ın suçu ne?
Keşke toplum olarak kimin başkan, muhtar olacağı kadar, anamızla-babamızla, eşimizle-çocuğumuzla çevremizle ilgilenebilsek.
Mesela aylarca adayların peşinde koşan bizler ömrümüzde kaç gün evladımızı dizimizin dibine oturtup birlikte kitap okuduk, onunla el ele tutuşup kaç kere bir etkinliğe katıldık?
Oyunu çantada keklik olarak gördüğümüz, eşimizle kaç kere istişare edip ortak karar aldık!
Diğer taraftan adaylar....
Aday olmak her şeyden önce medeni cesaret ister.
Aday olan kişi kendinden emin ve arkasında püsürüklü bir işi olmadığını bilir ki toplum içine mertçe çıkar iddiasını ortaya koyar.
Kazanan bir kişi, kaybedenin sayısı birden fazladır! Mühim olan kimseye bel altından vurmadan, mertçe sahada koşturarak el altından seçmenin iradesini pazarlamamaktır esas olan.
O adaylardan birisi de Niyazi Alçay'dı.
Türk milliyetçilerini şemsiyesi altında toplandığı 50 küsur yıllık çınar Milliyetçi Hareket Partisi'nden aday oldu.
Eskil'de belli bir seviyede geçen seçim atmosferinde hem MHP teşkilatı, hem belediye meclis üyesi adayları hem de Alçay'a gönül verenler huzur içinde geçen seçim atmosferine katkı sağladılar.
Seçimin kazanın AK Parti'den Mustafa Zavlak oldu. Hayırlı, uğurlu olsun.
Ancak, seçim sonucunda Allah canını alasıca sosyal medyada; 10 yıl bu ilçeye hizmet etmiş, 3 evladını da okutarak birisi tıp doktoru, birisi avukat ve diğeri öğretmen olarak büyütmüş bir aile reisine aleni hakaretler.
Peygamber efendimiz, "Komşusu kendinden emin olmayan kişi cennete giremez" diyor. Bu memlekete hizmet etmiş ve etmek için yola çıkmış yaklaşık 4 Bin Eskilli'nin oyunu almış bir kişiye şeytanların bile zincire vurulduğu mübarek ramazan ayında yapılan o şuh ifadelerin, o paylaşımların dini ve sosyal boyutu ne onu da hoca emmiler açıklasınlar.
Paylaşımlarınızla o kadar çirkin gözüküyorsunuz ki, haa hiçte komik değil!
Bilinmeli ki Alçay'a yapılan o hoş olmayan ifadeler sadece kendisine değil ona gönül vermiş, oy vermiş bütün seçmenlere, partisi MHP'ye, 2 dönem başkanlığını yaptığı Eskil halkına karşı yapılmaktadır.
Bu ve benzeri türevler daha bir kaç ay önce çalıştığı kurumla ilgili bir sıkıntıdan dolayı bir babaya; Necati Belgemen Başkan'a da haksız bir şekilde saldırıp yeri göğü inletmediler mi!
O zaman da dedik yapmayın-etmeyin bel altından vurmayın diye, bugün de diyoruz lüften böyle yapmayın.
Bugün Niyazi Başkan'a saldıranlar, Fenerbahçe maçında yaşanan olaylarda Pendikspor Teknik Direktörü İbrahim Üzülmez'in FB'li Mert Hakan'a, "Hadi haftaya aynı şeyi Trabzon kulübesine yapsın, hadi haftaya hakeme Trabzon'da buradan çıkamazsın desin ben de onu tebrik edeyim" dediği gibi Niyazi Başkan'a yaptığınız o hakaretvari ifadelerini diğer adaylara da aynı şekilde yapabilir misiniz, ya da bugün başkan seçilseydi aynı medeni cesareti gösterecek miydiniz?
Öte yandan başkanın doktor olarak yetiştirdiği o pırıl pırıl evladı, eli maşalı birisi olsa ve ona göre de çevresi olsaydı kendisinden emin olmasaydınız! aynı ifadeleri kullanabilir, aynı paylaşımları yapabilir miydiniz Allah'ınızı severseniz!
O doktor Ömer Faruk ileride uzmanlaştı ve bir hastanede görev yapmaya başladığı zaman bugün o ifadeleri kullananlar, "Vay Niyazi Başkan'ımın oğlu" diye ne kadar sarılacaklar kim bilir! Hastanede bizim işimizi yapsın diye...
Son söz; bir seçim geride kaldı. İlçe olarak artık önümüze bakmalıyız, her kim olursa olsun kazananı tebrik edip kaybedenleri de medeni cesaretinden dolayı kutlayıp bir müslümana yakışır şekilde davranmak necip Eskil halkının her bir ferdine yakışandır. Lütfen bu tür hususlara uyalım, uymayanları uyaralım!
O saldırdığınız kişinin kendisini düşünmüyorsanız; o yazdığınız ifadeleri okuyan, görselleri gören eşinin, kardeşinin, evladının ya da bir yakının ruh halini şöyle bir düşünün ve ona göre kendinize yakışanı yapmaya devam edin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.