Pankobirlik, Şeker Fabrikalarının Tümüne Talip

Pankobirlik, Şeker Fabrikalarının Tümüne Talip
Pancar Ekicileri Kooperatifleri Birliği (PANKOBİRLİK),Türk Şeker’e bağlı şeker fabrikalarının özelleştirilmesinin yeniden gündeme gelmesi dolayısıyla kamuoyunu doğru bilgilendirmek amacıyla bir basın...

Pancar Ekicileri Kooperatifleri Birliği (PANKOBİRLİK),

Türk Şeker’e bağlı şeker fabrikalarının özelleştirilmesinin yeniden gündeme gelmesi dolayısıyla kamuoyunu doğru bilgilendirmek amacıyla bir basın açıklaması yaptı.

Pancar Ekicileri Kooperatifleri Birliği (PANKOBİRLİK), özelleştirmeye karşı olmadıklarını, özelleştirme modeline karşı olduklarını bildirdi.

PANKOBİRLİK açıklamasında, şeker fabrikalarının yanlış bir özelleştirme modeli ile özelleştirilmesi durumunda bunun Türkiye’ye faturasının çok ağır olacağına dikkat çekildi. Açıklamada, tamamı öz sermaye ile kurulan şeker sanayinin korunması ve desteklenmesi için kamu şeker fabrikalarının en doğru özelleştirme modelinin, işletme hakkının üreticilere devredilmesi olduğu belirtilerek, “Bunun için Pankobirlik olarak kamu şeker fabrikalarının tamamına talibiz” denildi.

PANKOBİRLİK açıklamasında şu konulara dikkat çekildi:

“Ülkemizde 7 şirkete ait 33 şeker fabrikasında pancar şekeri üretilmekte olup, bu fabrikaların 5 tanesi Pancar Kooperatiflerine, 3’ü özel sektöre ve kalan 25 fabrika devlete ait olup, özelleştirme kapsamındadır. Özelleştirmede amaç rekabetin yeniden tesisidir."

Özelleştirmenin tüm toplumu ilgilendiren bir karar olduğunu anlatan PANKOBİRLİK açıklamasında şöyle denildi: "Ancak özelleştirme fikri uygulama sürecinde birçok problemi beraberinde getirmektedir. Sağlam temel ve kurallara oturtulmamış, özelleştirme ruhunun tersine yapılan uygulamaların sonucunda bir takım sosyal sorunların çıkması da kaçınılmaz olmaktadır. Şeker üretim maliyetlerinin düşürülerek rekabetçi hale gelebilmesi için sanayi desteklenerek korunmalı, şeker fabrikalarının ille de özelleştirilecekse üreticilerin söz sahibi oldukları bir modelle işletme hakkının üreticilere devredilmesi ve tarımının sürekliliği sağlanmalıdır. Ana fikrini bu mantık üzerine kuran PANKOBİRLİK özelleştirme konusunda tüm platformlarda çalışmalarını sürdürmekte, üniversiteler ile işbirliği içinde raporlar hazırlayarak yetkilerle paylaşmakta, yönetim kurulumuz ve genel müdürlüğümüz düzeyinde fabrikaların bulunduğu yörelerimizdeki milletvekilleri ile düzenli toplantılar yaparak konuyu anlatmaktadır. Zira yanlış özelleştirilme modelleri ile sadece arsa spekülatörlerine fabrikaların özelleştirilmesi neticesinde, birkaç tanesi dışında diğerlerinin kapatılması kaçınılmaz görünmektedir. Fabrikaların kapanması halinde ise şekerde dışa bağımlı hale gelinecek, bırakın ucuza şeker tüketilmesini, şeker AB ülkelerinden de pahalıya tüketilecek ve AB ülkelerinin veya dünyadaki diğer üreticilerin ürünleri desteklenmiş olacaktır."

PANKOBİRLİK’in özelleştirmeye karşı olmadığı belirtilen açıklamada şöyle denildi: "Özelleştirmenin modeline karşıdır. Zira özelleştirme sürecinde; devam eden belirsizlik, sektörde ekonomik kayıplara yol açmaktadır. Bu da özellikle yetişmiş insan gücünün sektör dışına çıkması ve teknolojinin eskimesi şeklinde kendini göstermektedir. Fabrikaların yatırım ihtiyaçlarının en alt düzeyde karşılanması, sosyal amaçlı fabrikaların getirdiği olumsuz performans ve üretim maliyetlerinin yüksekliği gibi birçok etken şeker üretiminin etkinliğini azaltmaktadır. AB ülkelerindeki politika reformları göz önüne alındığında, Türkiye’de önümüzdeki dönemlerde mevcut politikalar ve fiyat verimlilik yapısı kooperatif fabrikalarımız seviyelerine çekilmedikçe şeker üretiminin sürdürülebilirliğinde zorluk yaşanacağı söylenebilir. Tüm bu etkenler göz önünde bulundurulduğunda özelleştirme modeli seçilirken dikkat edilmesi gereken hususları şu şekilde saymamız mümkündür: Mevcut fabrikaların kırsal ve bölgesel kalkınma politikaları içinde üretimde kalıcı bir yer edinmesinin sağlanması, Sosyokültürel açıdan tarımsal üretim geleneğinin devamı, doğu fabrikalarımızda üretimin sürdürülebilirliği, özerkleştirilerek, üretim maliyetlerin düşürülmesine yönelik projeler dâhilinde iyileştirmeye tabi tutulmalı, fabrikalarımız karlı olacak yatırımlarla desteklenmelidir. Bu bölgelerdeki hayvancılık faaliyetlerinin önemi göz önüne alınarak, pancarın önemli bir yem hammaddesi sağladığı da unutulmamalıdır. Diğer bölgelerdeki fabrikalar için ise sektörün sosyoekonomik önemini dikkate alarak rekabet edebilir imkanlar sağlanarak devamlılık sağlanmalıdır."

Açıklamada, bu fabrikaların şeker üretimi ile birlikte biyoyakıt (etanol) üretimine de yönlendirilmesi gerektiği belirtilerek şu ifadeler kullanıldı:

"Kâr edemeyen fabrikaların satın alınıp kapatılması durumunda, o bölgelerde büyük çapta ekonomik, sosyal ve siyasal sorunlar ortaya çıkabilecektir. Tüm bu nedenlerden dolayı PANKOBİRLİK olarak özelleştirme sonrasında sosyal ve ekonomik sorunların oluşmaması, üretimin sürekliliğinin sağlanması, mevcut fabrikalar ve bölgelerde tarımsal faaliyetlerin devamı, üreticilerin çalışanların ve şeker sektörünün bu özelleştirmeden yara almadan ve yeni bir dinamizmle büyüyerek çıkması ortak gaye olarak benimsenmelidir. Bir sivil toplum kuruluşu olarak örgütlenme yapısıyla, bilgi birikimiyle, ülke tarımına ve çiftçisine devletten hiçbir destek almadan hizmet vermekte olan PANKOBİRLİK, fabrikalarıyla sektörün kamudan sonraki en büyük aktörü konumunda bulunmakta, faaliyetleri ile milli ekonomiye ve etkinlik gösterdiği bölgelere önemli ekonomik değerler kazandırmaktadır."

Birliğin bu konumu itibariyle de pancar ve şeker üretiminin sürdürülebilirliği adına konuyu yakından takip etmekte, özelleştirmenin doğal tarafı ve talibi olarak önceliği hak ettiği belirtilerek şöyle denildi:

"Bunu ifade ederken PANKOBİRLİK olarak bugüne kadar yaptıklarımızın yapacaklarımızın teminatı olarak değerlendirilmesini istiyoruz. Kooperatif fabrikaları yapılan çalışmalar ve hayata geçirilen yatırımlarla tarımla sanayinin bütünleşmesi adına örnek, özelleştirme için de adeta bir model olmuştur. Konuya bu açıdan yaklaşıldığında, PANKOBİRLİK’in sahibi olduğu ve 1991 yılına kadar Türk Şeker’ce yönetilen fabrikalarının yönetimini devralmasından itibaren tabana yayılmış sermayesinin doğru yönetilmesiyle elde ettiği başarı, özelleştirmenin yönünün belirlemesinde önemli bir etken olmalıdır."

Açıklamada, PANKOBİRLİK’in kendi bünyesindeki tüm fabrikalarda modernleştirme ve kapasite artırımı ile ilgili yatırımlarını son hızla sürdürdüğü belirtilerek şöyle denildi:

"PANKOBİRLİK, aynı zamanda bir ilki daha gerçekleştirerek, tamamen kendi öz kaynakları ile bu alanda ülkemizin en büyük yatırımları olan Çumra ve Boğazlıyan Şeker Fabrikalarını ülkemizin hizmetine sunmuştur. Sonuç olarak; ülkemiz milli menfaatleri ve yukarıdaki tüm açıklamalar ışığında PANKOBİRLİK kamu şeker fabrikalarının tamamına taliptir. Tamamı öz sermaye ile kurulan şeker sanayimizin korunması ve desteklenmesi için kamu şeker fabrikalarının en doğru özelleştirme modeli işletme hakkının üreticilere devredilmesi yani bir nevi uzun vadeli olarak fabrikaların üreticilere kiralanması olacaktır. Bu vesile ile temsil ettiğimiz 1,5 milyon pancar üreticisi adına, her konuda olduğu gibi pancar şekeri sektörünün geleceği ile ilgili olarak sağlıklı tedbirlerin alınmasında desteklerini esirgemeyeceğine inandığımız hükümetimizin ve kamuoyunun birinci ağızdan ve doğru olarak bilgilendirilmesini istedik. Arz ederiz.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.