Safiye Soyman'ı hüngür hüngür ağlatan neydi?

Yıllar önce, devlet memuru olarak çalıştığı dönemde, kocasından boşandıktan sonra iki çocuğuyla maddi olarak zor durumda kaldığını ve evine haciz geldiğini belirten Soyman, intihar etmeye karar verdiğini söylerken ağladı.

HAVAGAZINI AÇIP ÖLMEK İSTEDİM

B.Ö: Akşam banyoya girdin hava gazını açacaksın?
S.S: Hava gazını açayım intihar edeyim artık bu işin içinden çıkamayacağım dedim, o kadar kötü günler geçirdim ki...

B.Ö: Ne oldu da vazgeçtin?
S.S: Son kez çocuklarımın odasına geçeyim dedim, ranzada böyle 2 tane altlı üstlü çocuklarım yatıyordu; kızım 14 yaşındaydı. Harun da o zaman küçük. Girdim, ışığı yakınca çocuklar ayağa kalktılar; "Anne ne oluyor" dedi Ümran... "Hayırdır, senin moralin bozuk; bir şey mi oldu anne, iyi görmedim seni" dedi. "Yok annem, bir şey yok" dedim. Çocuklar o gün mont istediler, mont alamıyorum. (Ağlıyor) Ertesi günü bayram, bir şey alamıyorum. "Çocuğum bir şey yok, yatın siz" dedim. Yok anne seninle oturacağız" dedi kızım, kalktı hemen fırladı boynuma sarıldı. Eğer ki o gece çocuklarım kalkmasaydı, boynuma sarılmasaydı ben bugün yoktum." (Ağlıyor)

B.Ö: İntihar mı edecektin Safiye?
S.S: Edecektim. Çok sıkıntı çektim çok . Bugün buraya hakikaten çok zor geldim, kolay gelmedim. Hep tırnaklarımla kazıdım. Çok üzen nokta burasıdır beni hayatımda, en derin yaralayan. (Ağlıyor)

B.Ö: Çocuklarına bayram öncesi istedikleri montu alamadın ve ölmek istedin...
S.S: Alamadım, montu alamadım. Mont istediler, kış geliyor, elektrik su parası ödeyemedim. "Allahım..." derdim, "Ya rabbim, inşallah bana Hızır gibi yetişl." Ders alıyorum bu arada da Özer Altın'dan. Devlet Türk Müziği Korosu imtihanına girdim kazandım, Kültür Bakanlığı Devlet Klasik Türk Müziği sanatçısı oldum. Tabi bunun maaşı daha iyiydi, memurluktan çok iyiydi. Konserlere gidiyorsun, harcırah alıyorsun, kiranı ödüyorsun, bir nefes alabiliyorsun. Ondan sonra çocuklarımın kalkmasıyla benim hayatım kurtuldu ve 2 gün sonra da Allah benim sesimi duydu. Yine Ramazan ayıydı, bayram geliyor ramazan ayı olduğu için çocuklarıma bir şey alacağım. Allah, Kadir Gecesi günü sesimi duydu. Çok dua ettim, bana Kadir Gecesi günleri çok iyi geliyor. Ne dilediysem Kadir Gecesi'nde hep oldu. 

B.Ö: 1991 yılının Kadir Gecesi günü bir telefon çalıyor, karşında Türkiye nin en büyük gazinocusu, Gazinocular Kralı Fahrettin Aslan. "Safiyeciğim" diyor, "Hazırlan bayramda Maksim'de assolistsin"... Anlatır mısın lütfen?
S.S: Yine sanatçı arkadaşımız başlamıştı Maksim'e, "Ay keşke, ben de çıksam, aynı terzideyiz, aynı modacıdayız. "İnşallah sana da Allah kısmet eder" dedi yine Ramazan ayıydı. İçimde kuruyorum, inşallah bende Maksim'e çıksam" diye... Hatta arkadaşlarım diyorduki korodaki, "Hadi kızım, 30 küsür yaşındasın, bir an önce çıkacaksan çık; yaşın geçiyor." Bu işler 25 yaşında başlıyor, bende 35 yaşında çıktım. İlk çıktığım da bir Kadir Gecesi dua ettim. "İnşallah bende oralarda olurum" diye. "İlanlarda ismim yazılsın" derken telefonum çaldı. "Safiye Hanım siz misiniz?" "Evet, benim buyurun", "Ben Fahrettin Aslan..." Allah rahmet eylesin, "Bayrama seni Maksim'e başlatmak istiyorum kızım, hazır mısın?" Ya işte böyle, Allah duayla ne istediysem, verdi çok şükür...

Hürriyet