Tam manasıyla ilkellik

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, bakanlık binasında İran İslam Cumhuriyeti Gençlik ve Spor Bakanı Mohammad Abbasi ile bir araya geldi. Ardından iki ülke arasında gençlik ve spor alanların işbirliğini öngören protokol imzalandı. Türk ve İran gençleri arasında vuku bulacak yakınlaşmaların bölgesel sorunların çözümüne de katkı sağlayacağını düşündüğünü belirten Kılıç, "İstanbul 2020 Olimpiyatları’na aday. Futbol konusunda ilk maç geçmiş dönemde Mustafa Denizli tarafından sağlanmış oldu. 3 dönem İran'da teknik direktörlük yaptı. 20'ye yakın branşta karşılıklı ve özel müsabakaların yapılması gündemde" diye konuştu. İran İslam Cumhuriyeti Gençlik ve Spor Bakanı Mohammad Abbasi ise, Türkiye ve İran arasındaki iyi ve güzel ilişkilerden dolayı Allah'a şükrettiğini söyledi. Ayrıca Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç'a teşekkür eden Abbasi, şunları kaydetti: "İki ülke de eğer İslami ve tarihi geçmişe bakarsa çok daha büyük kapasitelere sahip. İki ülkenin gençleri çok değerli ve iki ülkenin sosyal bakımdan büyük değerler paylaşıyorlar. Ayrıca iki ülkenin sporunda da büyük kapasiteler de mevcuttur. Güzel konular konuşuldu. Bu anlaşmada karşılıklı ilgi odaklarına ilgi gösterildi. Biz de bunların kısa sürede uygulanması için dua edelim. Ayrıca 2020 yılında İstanbul'un olimpiyatlara ev sahipliği yapmasını destekliyoruz." Abbasi, anlaşmayla ilgili olarak ise, "Bu anlaşmada birçok madde gündeme gelmiştir. Bu ortak karar doğrultusunda muhakkak birçok taraftarı bulunan futbol da bu anlaşmada yerini almıştır. Bu anlaşmada maddelerin takip edilmesi için iki ekip kurulması gündeme geldi" ifadesinde bulundu.

GÜREŞİN BİZİM İÇİN YERİ AYRI

Açıklamaların ardından iki bakan basın mensuplarının sorularını cevapladı. Güreş Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin (IOC) güreşi 2020 Olimpiyatları’ndan çıkardığına yönelik spekülasyonlara cevap veren Bakan Kılıç, "Henüz çıkarılmış değil. Mayıs ayında yapılacak bir değerlendirme var. Bu çok önemli, orayı beklemek lazım. Tabi bu arada gerek uluslararası güreş federasyonları gerek milli federasyonların güreşle ilgili eleştirilere cevap olacak türden çalışmalara devam etmesi düşüncesindeyim. Mayıs ayında yapılacak değerlendirmenin ardından 8 Eylül 2013 tarihinde verilecek" dedi. Güreş camiasının konuya ilişkin çalışmalarına devam etmesi için zaman olduğunu vurgulayan Kılıç, "Biz gelişmeden dün haberdar olduk. Güreş bizim açımızdan çok önemli bir branş, olimpiyatlar tarihi boyunca aldığımız madalyaların yarısı güreşten geldi. Son yıllarda Türkiye'de branşlarda artış meydana geldi. Madalya kazandığımız branşların sayısı günden güne artıyor ama güreşin yeri bizim için önemlidir" şeklinde konuştu.
Güreşin 2020 olimpiyatlarında çıkarılması iddiasına ilişkin İran İslam Cumhuriyeti Gençlik ve Spor Bakanı Mohammad Abbasi ise, "Bildiğiniz gibi Uluslararası spor organizasyonları ülkelerin ilgi ve alakalarıyla muvazzaftır. Bu ilgi ve kapasitelerin ve geleneksel sporların göz önünde bulundurulması gerekir. Herkes biliyor güreş, bu bölgede ve İran'da en önde gelen spordur, kimse bunu inkar etmiyor, bu bölgede bir kültür haline gelmiştir. Biz de Sayın Kılıç'ın dediği gibi yeni duyduk, bu haberi aldığımız da biz de rahatsız olduk. Umarız bu bölgede yaşayana insanların duyguları ve sporseverleri sesi olimpoiyatlara gider. Uluslararası kararlara saygı duymakla beraber, bu hassasiyet" ifadelerini kullandı.

TAM MANASIYLA İLKELLİK

Bir gazetecinin Konya'da düzenlenen Avrupa Karete Şampiyonası'nda milli karateci Selva Nur Akkurt'un başarörtüsü nedeniyle müsabakaya çıkmadığının ve başörtüsünü çıkarmak zorunda kaldığını hatırlatılması üzerine Kılıç, "Son derece üzücü, tasvip etmediğimiz bir olay. Tam manasıyla ilkellik. Bugün gericilik ne diye merak ediyorsak, Konya'daki sporcu kızın başörtüsüyle uğraşmaktır. Bırakın sporunu yapsın. IOC Londra Olimpiyatları'ndan itibaren olimpiyatlara katılan bayan sporculara bu kolaylığı sağlamışken, sporu daha da evrenselleştirme çabaları bütün dünyada egemenken, Konya'da karateci bir kız sporcumuzun başörtüsüyle uğraşılması, 'uğraşılacak başka bir şey kalmadı mı' sorusunu akla getiriyor. Bu konuda bizim tavrımız belli, kızlarımız ister başı açık ister başörtülü olsun, biz kızlarımızın spor müsabakalarına yoğun bir şekilde katılamamalarını arzu ediyoruz. Bayanların spora katılımları bu kadar teşvik ve takdir edilirken Konya'da yaşanan olayı anlamak ve kabullenmek mümkün değil. Kaldık ki karete olimpik bir spor branşı da değil, bu kuralı kim uydurdu, nereden uydurdu, uygulama gücünü hangi kanundan aldı, bunu bilmiyoruz. Ama tamamen kanunsuz, hukuksuz, olimpik ruhla ve sporun evrenselliğiyle de bağdaşmayan saçma sapan bir uygulama oldu. Konuyu arkadaşlarımız ilgiye aldı" yanıtını verdi.