Taşeronluk kul hakkının ihlalidir

Taşeronluk kul hakkının ihlalidir
Yol-İş Konya 1 Nolu Şube Başkanı Mürsel Selbüz, “Kamuoyunda taşeron olarak adlandırılan alt işverenlik uygulaması çalışma hayatını olumsuz etkileyen bir istihdam biçimidir. Taşeronluk uygulaması kul hakkına girmek demektir” diye konuştu.

Yol-İş Konya 1 Nolu Şube Başkanı Mürsel Selbüz, yaptığı açıklamada: “Ülkemizde alt işverenliğin bir hedefi işçilik maliyetlerini düşürmek yolu ile üretim maliyetlerini düşürmektir. Ancak açıkça söylenmeyen bir gizli hedef sendikasız iş yerine kavuşmaktır.

Ülkemizde bazı işverenlerde hâkim olan bu bakış açısı, alt işveren ilişkilerinin bütünüyle suiistimal edilmesine yol açmıştır. Alt işveren ilişkisi ile işçi çalıştırmak adeta çığırından çıkmış 'ücretli kölelik' diye nitelendirilen çalışma koşulları geçerli kılınmıştır. Düşük ücretlerle, iş güvencesinden ve sendikal haklardan mahrum işçi çalıştırmanın bir yolu olarak alt işveren ilişkisi araç olarak kullanılmaktadır. Bu arada kamu hizmetlerinin hizmet alımı yoluyla sürdürülmesinin önünü açan hükümet politikaları alt işveren ilişkisinin kamuda yaygınlaşmasına yol açmıştır” dedi.

KARAYOLLARI İŞÇİLERİ MAĞDUR

“Türkiye Yol-İş Sendikasının örgütlü bulunduğu Karayolları Genel Müdürlüğü Bölge Müdürlükleri bünyesindeki iş yerlerinde uzun yıllardır hizmet alımı adı altında işçi temini yapılmaktadır” diyen Selbüz, şunları söyledi: “Söz konusu işçiler işlerini iyi yaptıkları ve kalifiye hale geldikleri için uzun yıllardır aynı şekilde çalışmaya devam etmekte, buna karşılık işçileri temin eden firmalar değişmektedir. Bu işçiler taşeron işçisi olarak görüldükleri ve kağıt üzerinde her yıl yenilenen ihalelerle yeniden istihdam edildikleri için, başta yıllık ücretli izin olmak üzere, eşit şartlarda çalıştıkları Karayolları Genel Müdürlüğünün kadrolu işçilerinin sahip olduğu haklardan yararlanamamaktadır. Kalifiye olduklarından söz konusu işçilere ödenen ücretler çok düşük olmadığı gibi, işçi ücretleri üzerinden taşeron firmaların aldıkları yüzde 25 kar payı da dikkate alındığında bu işçilerin maliyetleri Karayolları Genel Müdürlüğünde çalışan sendikalı işçilerin maliyetlerine yakın bulunmaktadır. Bu işçilerin Karayolları Genel Müdürlüğü işçisi olduklarının tespiti talebiyle açılan davalar lehe sonuçlanmış, Yargıtay tarafından da onanarak kesinleşmiştir. Kamuda alt işveren ilişkisi giderek yaygınlaşmış ve büyük sayılara ulaşmıştır. Alt işveren işçileri düşük ücretle çalıştırılmakta, tamamına yakını sendikasız ve toplu iş sözleşmesiz çalışmakta, iş kanunundan doğan pek çok haklarını kullanamadıkları bir iş ilişkileri düzeni sürmektedir.”

YÜKLENİCİLER KAYIT ALTINA ALINMALI

Torba Yasa ile alt işveren işçilerinin korunmasını ve suiistimal edilmesini önlemek maksadı ile özellikle madencilik sektörünü kapsayan birtakım değişiklikler yapıldığını kaydeden Selbüz, “Getirilen düzenlemelerin ülkemizde alt işveren ilişkisi ve bu ilişkiden kaynaklanan işçi haklarının suiistimal edilmesi ve korumasız kalmasını çözmeye yetecek seviyede olduğunu kabul etmek mümkün değildir. Tüm yükleniciler kayıt altına alınmalı, vergi, sosyal güvenlik primi ve ücret ödemeleri ile ilgili geçmişte herhangi bir ihlalde bulunmamış olmaları izlenmelidir. Asıl yüklenici taşeronun yaptığı işten çıkar elde ettiğine göre, taşeronun hak ihlalleri karşısında garantör olmalıdır” şeklinde konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.