Turnuvanın ardından, “Para değil, Eskilli gençlerin ayakları konuşsun!”

 Başta Eskil Belediye Başkanı Necati Belgemen olmak üzere emeği geçenlere sonsuz teşekkürler.
Yeni statla birlikte turnuvaya olan ilgi kat be kat arttı.
Şimdiden önümüzdeki yılın heyecanı dört bir yanı sardı.
Bu yıl başta bayanlar olmak üzere görevlendirilen hakemler mükemmele yakın maç yönetti. 
Belediye böyle bir organizasyonda daha profesyonel gözükebilirdi.
Arkadaşlarımız fedakârca çalıştı, koşturdu Allah kendilerinden razı olsun, ancak sahada zabıta yerine mesela eşofmanlı bir saha komiseri daha şık dururdu.
Her işe fedakârca koşturan İsa Uz (Cugba) ilk yardım konusunda mutlak eğitimi ve tecrübesi vardır, ancak Allah korusun ani bir hayati tehlike durumunda etkili müdahale edebilir miydi bilmiyorum. Buraya bir sağlıkçı görevlendirilebilirdi.... Eeh o kadar takımlardan ücret alındı canım!
Kurallar net olmalıydı, Bozcamahmut-Karayağmur maçında yaşananlar bunun en somut göstergesi!  Komite kural koydu, sonra da Karayağmur’un haklı itirazı görmezden gelindi. Ya kuralı koymayın ya da çiğnemeyin!
Çeyrek finale kalan takımlar turnuva içinden transfer yapabilir denildi, sonra dışarıdan transfer yolu açıldı.
Komitede sporu bilen isimlere daha çok ağırlık vermeliydi.
Turnuvadaki takımları Türk futbolunun dünü ve bugününe benzettim.
Dün Türk takımlarında 2-3 yabancı futbolcu oynardı, gerisi paso Türk oğlu Türk!

Özellikle Avrupa Kupası Maçlarını tüylerimiz diken diken olarak izlerdik.

Bizden olan Ünal, Semih, İsmail, Recep, Eser, Haydar, Rıdvan, Tanju, Feyyaz, Ali, Metin... Avrupa’nın ünlü futbolcusuyla karşı karşıya geldi mi hele bir de tur atladık mı o heyecan, o coşku anlatılmazdı...
Bugün ise takımlarımız yabancı takımlarla karşı karşıya geliyor neredeyse bizdeki yabancı onlardan daha çok!
Eskil’de de 90’lı yıllarda turnuva olurdu. Sahadaki takım Kökez mi! Takımdaki herkes Kökezli idi öyle değilse de oranın ekmeğini yiyen isimler; köy imamı, öğretmen gibi...
Kimse kusura bakmasın ama bugün ise; turnuvada yer alacağım diyen gençlerimizi ve takımlarımızı parayla resmen birkaç takıma dövdürdük.
Dövüş bilmeyen birisini ringe çıkarıp, karşısındaki profesyonel boksörden yediği yumruklardan, çaresizliğinden haz duymak gibi bir şey oldu!
Öyle ki son iki maç için bir futbolcuya 50 Bin TL verildiği bile iddia edildi.
Final oynayan iki takımdan Bayramdüğün ve Kaputaş’tan sahada kendi köylerinden bir tek isim var mıydı Allah’ınızı severseniz.
Pardon 22 kişiden birisi Bayramdüğünlüydü. 
Tecelli Güç...
Benim için güzel ve doğal olan ise, o sahada soyadı; Keskin, Çakın, Kesmez, Keser, Güç, Esği, Çeçen Oğuz, Duysak, Gök ve Uz olan gençleri görmekti.
O gençlere bu heyecanı yaşatabilmekti.
Böylelikle gençlere, çocuklara spor yaptırabilmek ve spora teşvik edebilmekti.
Değilse bugün olan, birçoğu amatör ama burada profesyonelce oynayıp gittiler.
Biz de pek çok sevindik kupayı aldık, ikinci olduk, gol kralı bizden vs.
Turnuva amacının dışına çıktığını çok net bir şekilde görüyoruz. 
Köyler arası futbol turnuvası, Bölgesel amatör ligine döndüğünü oynanan maçlar sonucunda görüyoruz. 
Kendi köyünden çıkan takımlar ile para ile dışarıdan getirtilen oyuncularla kurulan takımlar arasında orantısız güç vardı. Nasıl mı? Önceki turnuvalarda çeyrek final, yarı final ve final maçlarında uzatmalar ve seri penaltı atışları ile belli olurken herkes tarafından heyecanla takip edilirdi. Haliyle bu heyecan maçların seyir zevkini arttırırdı.
Şimdi baktığımızda çeyrek final, yarı final ve final maçların hiçbiri uzatmaya bile gitmezken maçlar 4-0, 4-1, 5-1 gibi sonuçlarla tamamlandı. 
Adı üzerinde “Köyler Arası Futbol Turnuvası” köylerimizde bulunan gençlimizin bu heyecanı, bu atmosferi yaşaması için yapılırken, amatör liginde oynayan ve her hafta bu heyecanı yaşayan oyuncular oynatılıyor.
Bundan sonrakiler için naçizane önerim ise; mutlaka sınırlandırma getirilmeli...
Mesela Eskilli olmayan ya da Eskil’de görev yapmayan kimse turnuvada oynatılmasın. Oynatılırsa da Eskilli olmayan en fazla 3 kişi oynayabilir ya da bir takım en fazla 3 lisanslı topçu oynatabilir gibi kısıtlamalar olmalı.
Değilse parayı veren düdüğü çaların ne anlamı var!
Son olarak ifade edeceğim, turnuva başlarken Sayın Eskil Kaymakamı’nın turnuvaya mesafeli olduğu şeklinde duyumlar aldım. Öyle ki kamu çalışanlarının maçlarda yer almasına izin vermediği bile öne sürüldü. Dünkü ödül töreninde kendini görünce şaşırmadım değil.
Avrupa'da maçları izliyoruz, takım sahasında yeniliyor taraftar ayağa kalkıyor onları alkışlıyor...
Biz de ise, ölmeye ölmeye geldik diye tezahüratlara başlıyoruz.
Spor; dostluk, kardeşliktir. Kaynaşma, sağlıklı bilinçli yaşamaktır.
O nedenle turnuvada ter döken her sporcumuzu canı gönülden kutluyorum.
Skorun ne önemi var mühim olan sporun özü!