Uluç'tan Fenerbahçe'ye şok sözler!
Yayınlanma:
Spor yazarı Hıncal Uluç, Ünal Aysal ve Aziz Yıldırım hakkında polemik yaratacak açıklamalar yaptı.
Usta spor yazarı Hıncal Uluç, Sabah gazetesine gündemi değerlendirirken, Fenerbahçe ve Galatasaray kulüplerinin başkanları Aziz Yıldırım ve Ünal Aysal hakkında şu ifadeleri kullandı:
İki tane zerre kadar güvenmediğim başkan var. Biri Ünal Aysal, biri Aziz Yıldırım... Ünal Aysal, bu 'çilek' hikayesinin Galatasaray camiasında kendisine nasıl bir sempati yarattığını gördü. O iki tane çileğe, bana sorarsan bir buçuk çilek bile değil, Sneijder'in bir faydasını görmedik, dayanarak yönetimdeki bütün muhaliflerini tasviye etti.
Niyetini de söylediği laflarla ortaya koydu. "Geçen sene bir muhalifim vardı, bu sefer üç muhalifim var" diyor. Galatasaray Kulübü'nün başkanı, böyle ayıp bir şey söyler mi? İnsan bunu söylerken biraz utanır. Nerede yaşıyoruz, hangi devirde yaşıyoruz! Ama nerede yaşadığımızı da itiraf ediyor.
"Alman ordusu nizamında yüremeliyiz" dedi. Bu laf Galatasaray Başkanı'nı devirir. Eğer Galatasaray camiasında doğru dürüst bir güç olsa, düşünen adam olsa... 'Sen ne diyorsun!' diye ayağa kalkacak adam olsa... Gezi Parkı'ndaki gençler kadar kafası çalışan birisi yok Galatasaray'da...
NTV üç haftadır Hitler belgeseli gösteriyor. Alman askerleri nasıl yürüyor görsünler. Galatasaray Kulübü yönetiminin 'Alman askeri' gibi yürümesi ne demek!.. Sağ ellerini de havaya kaldıracaklar mı! 'Heil Aysal!'
Yabancı sınırlaması hakkında Fenerbahçe'nin aslında bir düşüncesi yok. Fenerbahçe, Galatasaray ne yaparsa onun tersini düşünüyor. Görüntü tamamen o hale dönüşmüş. Bunun sebebi de Aziz Yıldırım... Aziz Yıldırım kendi kararsızlığı ve başına gelenler dolayısıyla şaşkınlığı yüzünden kontrolü elinden kaçırdığı için Galatasaray ne söylerse tersini söyleyerek bir muhalefet yarattığını düşünüyor. Onun için Yıldırım'ın dün söylediklerinin bugün tam tersini söylemesini yadırgamıyorum.
Ünal Aysal gelecek sene Türkiye Futbol Federasyonu, 'Haklıymış, yabancı kontenjanının azaltılması lazım' derse Aziz Yıldırım, kıyameti kopartacaktır. 'Artırılması gerekiyor' diye...
"F.BAHÇE'NİN AYSAL HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNMASI..."
Bana da suç duyurusunda bulunsun o zaman!.. Bin defa yazdım, bin defa söyledim. Bundan daha normal bir şey var mı? Şimdi bana, 'Silivri davası ne olacak?' diye sorsan, ben de 'Generaller ceza alacak herhalde', ya da 'Tahmin ediyorum, ceza almazlar', ya da 'Tahmin ediyorum, ceza alırlar ama meclis sonunda af çıkarır' diyebilirim. Bunların hepsini söyleme hakkım var. Bunları söyleyemiyorsam eğer 'bu ülkede ifade özgürlüğü yok' demek ki...
Ama basın toplantısı yapıp şöyle dersem; 'Bu generaller eğer ceza almazsa, bu mahkemelerin hakimlerini asmak lazım.' Bu suç...
Ünal Aysal bir dost sohbetinde olaylarla ilgili görüşlerini açıklıyor. 'Bence Fenerbahçe hem mahkemeden, hem UEFA'dan ceza alacak.'
Bir toplantı değil, bir resmi açıklama değil. Böyle bir konuşma yok. 'Fenerbahçe ceza almalı' da demiyor.
"Görüntülere göre Fenerbahçe ceza alacak" diyor. Ben de öyle diyorum. "Bu görüntülere göre Fenerbahçe ceza alacak." Niye diyorum; Zaten Türkiye mahkemelerinin verdiği bir karar var. Aziz Yıldırım'ı mahkum etmiş. UEFA'nın verdiği bir karar var; Fenerbahçe'yi Şampiyonlar Ligi'nden atmış, yerine Trabzonspor'u almış.
Yine bir ay evvel mahkemenin verdiği bir karar var: Şike teklifi kesin ama sonuç kesin olmadığı için, şüphe de sanık lehine olduğu için Emenike'nin beraatına karar vermiş.
Bütün bunlar meydandayken 'Fenerbahçe ceza alır' demek, tahminde bulunmak niye suç olsun ki... Bu eğer suçsa Türkiye'de bugün dışarıda kalacak bir tane gazeteci yok. Balyoz davası, Ergenekon davası, devam eden bir süre dava var. Fikrini yazmayan, söylemeyen bir tane gazeteci var mı? Bırak yorumları, manşetlerde yorumlar var...
Birileri Aziz Yıldırım'a yaranmaya uğraşıyor.
(Sabah)
İki tane zerre kadar güvenmediğim başkan var. Biri Ünal Aysal, biri Aziz Yıldırım... Ünal Aysal, bu 'çilek' hikayesinin Galatasaray camiasında kendisine nasıl bir sempati yarattığını gördü. O iki tane çileğe, bana sorarsan bir buçuk çilek bile değil, Sneijder'in bir faydasını görmedik, dayanarak yönetimdeki bütün muhaliflerini tasviye etti.
Niyetini de söylediği laflarla ortaya koydu. "Geçen sene bir muhalifim vardı, bu sefer üç muhalifim var" diyor. Galatasaray Kulübü'nün başkanı, böyle ayıp bir şey söyler mi? İnsan bunu söylerken biraz utanır. Nerede yaşıyoruz, hangi devirde yaşıyoruz! Ama nerede yaşadığımızı da itiraf ediyor.
"Alman ordusu nizamında yüremeliyiz" dedi. Bu laf Galatasaray Başkanı'nı devirir. Eğer Galatasaray camiasında doğru dürüst bir güç olsa, düşünen adam olsa... 'Sen ne diyorsun!' diye ayağa kalkacak adam olsa... Gezi Parkı'ndaki gençler kadar kafası çalışan birisi yok Galatasaray'da...
NTV üç haftadır Hitler belgeseli gösteriyor. Alman askerleri nasıl yürüyor görsünler. Galatasaray Kulübü yönetiminin 'Alman askeri' gibi yürümesi ne demek!.. Sağ ellerini de havaya kaldıracaklar mı! 'Heil Aysal!'
Yabancı sınırlaması hakkında Fenerbahçe'nin aslında bir düşüncesi yok. Fenerbahçe, Galatasaray ne yaparsa onun tersini düşünüyor. Görüntü tamamen o hale dönüşmüş. Bunun sebebi de Aziz Yıldırım... Aziz Yıldırım kendi kararsızlığı ve başına gelenler dolayısıyla şaşkınlığı yüzünden kontrolü elinden kaçırdığı için Galatasaray ne söylerse tersini söyleyerek bir muhalefet yarattığını düşünüyor. Onun için Yıldırım'ın dün söylediklerinin bugün tam tersini söylemesini yadırgamıyorum.
Ünal Aysal gelecek sene Türkiye Futbol Federasyonu, 'Haklıymış, yabancı kontenjanının azaltılması lazım' derse Aziz Yıldırım, kıyameti kopartacaktır. 'Artırılması gerekiyor' diye...
"F.BAHÇE'NİN AYSAL HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNMASI..."
Bana da suç duyurusunda bulunsun o zaman!.. Bin defa yazdım, bin defa söyledim. Bundan daha normal bir şey var mı? Şimdi bana, 'Silivri davası ne olacak?' diye sorsan, ben de 'Generaller ceza alacak herhalde', ya da 'Tahmin ediyorum, ceza almazlar', ya da 'Tahmin ediyorum, ceza alırlar ama meclis sonunda af çıkarır' diyebilirim. Bunların hepsini söyleme hakkım var. Bunları söyleyemiyorsam eğer 'bu ülkede ifade özgürlüğü yok' demek ki...
Ama basın toplantısı yapıp şöyle dersem; 'Bu generaller eğer ceza almazsa, bu mahkemelerin hakimlerini asmak lazım.' Bu suç...
Ünal Aysal bir dost sohbetinde olaylarla ilgili görüşlerini açıklıyor. 'Bence Fenerbahçe hem mahkemeden, hem UEFA'dan ceza alacak.'
Bir toplantı değil, bir resmi açıklama değil. Böyle bir konuşma yok. 'Fenerbahçe ceza almalı' da demiyor.
"Görüntülere göre Fenerbahçe ceza alacak" diyor. Ben de öyle diyorum. "Bu görüntülere göre Fenerbahçe ceza alacak." Niye diyorum; Zaten Türkiye mahkemelerinin verdiği bir karar var. Aziz Yıldırım'ı mahkum etmiş. UEFA'nın verdiği bir karar var; Fenerbahçe'yi Şampiyonlar Ligi'nden atmış, yerine Trabzonspor'u almış.
Yine bir ay evvel mahkemenin verdiği bir karar var: Şike teklifi kesin ama sonuç kesin olmadığı için, şüphe de sanık lehine olduğu için Emenike'nin beraatına karar vermiş.
Bütün bunlar meydandayken 'Fenerbahçe ceza alır' demek, tahminde bulunmak niye suç olsun ki... Bu eğer suçsa Türkiye'de bugün dışarıda kalacak bir tane gazeteci yok. Balyoz davası, Ergenekon davası, devam eden bir süre dava var. Fikrini yazmayan, söylemeyen bir tane gazeteci var mı? Bırak yorumları, manşetlerde yorumlar var...
Birileri Aziz Yıldırım'a yaranmaya uğraşıyor.
(Sabah)
Spor
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.