Ve o da bıraktı, "Koyunculuk nereye gidiyor!"
İlkokuldan beri koyunculuk yaptığını kaydeden Sanlav, "O günden beri mesleğimi yapmama engel sadece askerlik arası oldu, onun harici 37 – 40 senedir çöllerdeydim. Ama artık benden de bu kadar. Artan girdi maliyetleri ve oldukça zor ve zahmetli bir iş olan koyunculuğu bıraktım. Yağmur, kar-kış, sıcak demeden yılın 365 günü adeta körpe çocuk büyütür gibi sürüyle iç içesin. Zor şartlarda üretiyorsun ama ne yazık ki karşılığı yok." dedi.
Koyunculuğun geleceğini hiçte parlak görmüyorum!
Sanlav sözlerini şöyle tamamladı, "Babam ömrünü çobanlık yaparak kazandı. Biz koyunun kuzunun içinde büyüdük. Eskiden 100 koyunu olan adam ağa sayılırdı, mal sahibiydi çünkü. Falan köyde, falan yarın sana dünürcü gelecekmiş dendiği zaman konu kapanırdı. Ama şimdi 300 koyunu olan, 100 büyükbaşı olan adam kız istediğinde, aman hayvancılıkla uğraşana kız verilmez diyorlarmış. Köyde ağa olmasın, şehirde pazarda limon satsın! Bizden sonra bu mesleğe hiç sıcak bakan genç yok. Alttan nesil gelmediği için bu çobanlık nereye gider bilmiyorum. Ben üretmezsem, sen üretmezsen et ve süt ihtiyacını nereden karşılayacak." diye konuştu. haberfark.net
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.