Yasal düzenlemeler acilen yapılmalı

Yasal düzenlemeler acilen yapılmalı
İmar yönetmeliklerinin yetersiz olduğunu belirten JMO Konya Şube Başkanı Şükrü Arslan, “Aktif tektonik bir kuşak üzerinde yaşıyoruz. Her afet sonrası büyük yıkımlara uyanmamak için bir an önce gerekli yasal düzenlemeleri yapmalı” dedi

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şubesi, 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremler ile ilgili basın toplantısı gerçekleştirildi. Oda binasında  gerçekleşen toplantıya, Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Şükrü Arslan ve yönetim kurulu üyeleri katıldı.

CİDDİ TEHLİKE İLE KARŞI KARŞIYAYIZ

Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Şükrü Arslan, yıkılan binaların zemin profillerin uyumsuz olduğunu belirterek, önlemlerinin alınması gerektiğini söyledi. Arslan, “Ülkemizde 6 Şubat 2023 gecesi Kahramanmaraş merkezli, 7.7 ve sonrasında 7.6 büyüklüğünde yaşanan iki yıkıcı depremin birinci yıl dönümünü yaşıyoruz. Deprem sonrası devlet millet el ele vererek, yaraların sarılması, bölgenin kalkındırılıp, ihtiyaçlarının giderilmesi adına eşi benzeri görülmemiş bir gayret ve çalışma içerisine girilmesine rağmen afet sonrası ne yaparsak yapalım giden kayıplarımızı geri getirmek acıları dindirmek mümkün olmayacaktır. Vatan topraklarımızın yüzde 98 oranında deprem kuşağında yer alması, bizlerin ne kadar ciddi bir tehlike ile karşı karşıya olduğumuzun açık bir göstergesidir.  Bu acı tablo, 3194 sayılı İmar Kanunu, 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun, Yapı Denetim Uygulama Yönetmeliği ile Planlı Alanlar İmar Yönetmeliklerinde yetersizlikler olduğunu bizlere göstermektedir” diye konuştu.

ZEMİNLER YAPI KADAR ÖNEMLİ

Zemin parametrelerinin en az yapı kadar önemli olduğunu söyleyen Arslan, “Aksi halde deprem merkez üssünden 150 veya 200 kilometre uzaklıktaki Hatay’daki büyük yıkım nasıl açıklanabilir. Zeminin de yapı kadar önemli olduğunu gösteren ortamda bir an önce Zemin Etüt Denetimi Hakkında Kanun ve Yönetmelikler’in çıkarılması gerekmektedir. Zemin ve temel etütlerinde sondajlar ve araştırma çukurları, arazide yerinde yapılan deneyler, zemin etüt denetim firmaları tarafından denetiminin sağlanması, böyle önemli bir konuda inisiyatifin sadece birkaç kişiye verilmemesinin gerekliği açısından bu durum çok önemlidir. Zemin etüt raporlarının ruhsat eki veya proje eki olarak görülmesi anlayışından biran önce vazgeçilmelidir. Etütlerin, uzmanlık alanına uygun meslek mensuplarınca gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Zemin ve temel etüt raporlarının fenni mesuliyeti jeoloji mühendisi tarafından üstlenilmelidir” dedi.

TEDBİR ALMAK DAHA EKONOMİK VE İNSANCILDIR

Her afet sonrası büyük yıkımlarının olmaması için önlemlerin alınması gerektiğini söyleyen Arslan, şunları dile getirdi: “Zemin ve temel etüt raporlarında belirtilen zemin tipi, şev analizi, yer altı suyu gibi parametre konularında, raporda belirtilen önlemlerin alınıp alınmadığı, zemin iyileştirme yöntemlerinin uygun yapılıp yapılmadığı, yerinde denetimi esas alacak şekilde yapılması ve denetlenmesi gerekmektedir. Bu konularda acil düzenlemeler gerekmektedir. Diğer bir önemli husus ise ‘Mühendislik Mimarlık Hizmet Şartnamesi’ olup, bu şartnamenin 1984 yılından bugüne kadar yenilenmemesidir. İvedi olarak zemin ve temel etütlerini de kapsayacak şekilde şartnamenin yenilenmesi gerekmektedir. Unutmamalıyız ki, aktif tektonik bir kuşak üzerinde yaşıyoruz. Her afet sonrası büyük yıkımlara uyanmamak için bir an önce gerekli yasal düzenlemeleri yapmalı, kontrol ve denetimleri sıklaştırmalıyız. Tedbir almak bedel ödemekten daha ekonomik ve insancıldır.”

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.