Yıldırıcı "Bu Yaşanan Gurur Hepimizindir"

Yıldırıcı yaptığı basın açıklamasında, onurlu ve kararlı bir duruş sergileyen Başbakanımız ve Dış İşleri Bakanımız, uygulamış oldukları dış politika sayesinde, İsrail’e geri adım attırmıştır. Tüm dünyanın şaşkınlıkla karşıladığı bu geri adım, ülkemizin ve AK Parti Hükümetinin gücünü, kararlılığını, gözler önüne sermiştir. Diyerek sözlerine şöyle devam etti. İsrail’in, yolcuları arasında onlarca ülkeden insanların bulunduğu sivil bir yardım gemisi olan Mavi Marmara’ya uluslararası sularda saldırarak 9 Türk vatandaşını öldürmesi çok büyük bir skandaldı. İsrail’in takındığı bu tavır, Türkiye’nin tarih boyunca Yahudilere karşı sergilediği âlicenap tutumla bağdaşmadığı gibi, her türlü soruna rağmen iki devlet arasında var olan ilişkilerin düzeyine de aykırıydı. Nitekim Türkiye halkı ve AK Parti yönetimi her zaman manen ve psikolojik olarak sürekli mazlum Filistin halkının yanında yer almasına rağmen İsrail’e karşı hiçbir zaman düşmanca davranmamış, bazen stratejik düzeye tırmanan iyi ilişkiler geliştirmiş, İsrail’in çevresindeki hasım ülkelerle ilişkisini geliştirmesi için de her fırsatta arabuluculuk yapmıştı.Şimdiye kadar karşılarında güçlü bir Türkiye göremeyen İsrail devleti, özür dilememiş, yine aynı ukala tavırlarıyla işi pişkinliğe vurmuştu. O gün de tavrını net bir şekilde ortaya koyan Başbakanımız, söylenecek sözleri söylemiş, söylediği sözlerin arkasında durmuş ve neticesini de almıştır. AK Parti Hükümeti  'Kuvvetten akıl doğmaz, ama akıldan kuvvet doğar' sözünü haklı çıkaran bir sürece imza atmıştır. Özür süreci bu noktaya gelirken ülkemizin kat ettiği aşamaları göz ardı etmemek gerekir. Son yıllarda, özellikle savunma sanayisindeki yapmış olduğumuz çalışmalar, kendi helikopterimizi, kendi tankımızı, kendi insansız savaş uçaklarımızı, kendi askeri yazılımlarımızı, kendi silahlarımızı üretiyor olmamız, Orta Doğu Ülkeleri arasında örnek alınan bir ülke olmamız ve her yönden güçlü bir Türkiye haline gelmemiz, İsrail’i ve yandaşlarını geri adım atmak zorunda bırakmıştır. O gün;  “İsrail’e kafa mı tutulur”, “Don Kişotluk yapmayın”, “Bu sert tutum Türkiye’ye zarar verecek”, “Siz kim İsrail’e özür diletmek kim” diyen bir kısım kurum ve kuruluşlar, tükürdüklerini yalamak zorunda kalmışlardır. Türkiye’nin dış ilişkilerde yakaladığı başarı süreci sadece Ak Partinin değil tüm Türkiye Cumhuriyetindeki yaşayan vatandaşlarımızdır. Dolayısıyla bu yaşanan gurur hepimizindir.  Türkiye'nin ne kadar güçlü bir ülke olduğunu, dünya bir kez daha görmüş oldu ve kabul etti. Tüm dünyanın kabul ettiği gibi, güçlü ve zengin bir Türkiye, Orta Doğuda, Kuzey Afrika’da, Avrupa’da istikrar demek, barış demek, huzur demek. Böyle bir ülkenin ve böyle bir hükümetin ferdi olduğum için gurur duyuyorum. Çözüm süreciyle beraber, İsrail’in özür dilemesinin aynı döneme denk düşmesini de Allah’ın bir lütfu olarak görüyorum. Allah’ım hep doğrunun, hep haklının yanında olmuştur. Güçlü bir Türkiye de bunun teminatı olmuştur ve olmaya devam edecektir, dedi.