10 soruda koalisyon pazarlıkları!
Davutoğlu'nun Pazar günü Ankara'da olması bekleniyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Davutoğlu'na 13 Temmuz Pazartesi günü için saat 14.00'te randevu verdi. Peki süreç nasıl işleyecek, partiler müzakerelere nasıl yaklaşıyor?
İlk turda neler olacak?
Gelecek hafta yapılacak ilk turda Davutoğlu olası bir hükümet için hedeflerini, beklentilerini muhalefet liderleriyle paylaşacak. Onların da görüşlerini alarak partisinin Genel Merkezine dönecek. İlk tur görüşmelerden bir anlaşma çıkma ihtimali oldukça düşük görülüyor. Beklenti daha çok partilerin kendi pozisyonlarını ve 'niyetlerini' muhataplarına iletmeleri. Hem Adalet ve Kalkınma Partisi hem de muhalefet partileri, muhataplarıyla görüşmelerinin ardından ikinci tur görüşmeler için yol haritalarını netleştirecekler. 16 Temmuz Perşembe arefe, ertesi gün ise Bayram. Bu nedenle ikinci tur görüşmeler bayram sonrasına kalacak gibi görünüyor. Bayramın bitişiyle birlikte 20 Temmuz'dan itibaren hükümet kurma girişimleri ivme kazanacak.
CHP'nin müzakere paketinde neler var?
Başbakan Davutoğlu'nun ziyaret edeceği ilk lider olan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu seçimlerden hemen sonra açıkladığı 14 ilkeyi hükümet görüşmelerinde olmazsa olmazı olarak değerlendiriyor. Kılıçdaroğlu, "evrensel kurallar" olarak tanımladığı hukukun üstünlüğünün tesis edilmesinden 12 Eylül hukukunun ortadan kaldırılmasına, Siyasi Ahlak Yasası çıkarılmasından emeklilere dini bayramlarda iki maaş ödenmesi ve asgari ücretin 1,500 lira olmasına kadar uzanan 14 maddelik ilkenin pazarlık konusu edilemeyeceğini her fırsatta dile getiriyor. Davutoğlu görüşmesinde de bu vurgunun öne çıkması bekleniyor. Erdoğan'ın 'anayasal sınırlar' içine çekilmesi ve 17/25 Aralık soruşturmaları da CHP'nin Davutoğlu'yla görüşmesinde gündeme getirmesi beklenen başlıklardan. Davutoğlu'nun bu ilkelere yaklaşımı, sonraki görüşmelerin de yönünü belirleyecek.
CHP'nin istediği bakanlıklar hangileri?
AKP ile olası bir koalisyon için masaya oturma ihtimaline karşı CHP isteyeceği bakanlıkları da büyük ölçüde belirlemiş durumda. CHP'nin diplomasi anlayışını yurtdışına anlatabilmek için Dışişleri Bakanlığına özel bir önem veren CHP, "üzerine gidilmeli" dediği yolsuzluklar için kilit öneme sahip İçişleri ve Adalet Bakanlıklarının kendileri tarafından yönetilmesinden yanalar.
Bahçeli, Başbakan'a ne diyecek?
Ahmet Davutoğlu'nun ikinci olarak ziyaret edeceği isim ise MHP lideri Devlet Bahçeli. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve parti yöneticileri sürekli olarak koalisyon için çözüm sürecinin bitirilmesini ön şart olarak dile getirdiler, görüşmelerde de masaya koyacaklar. Devlet Bahçeli, Ahmet Davutoğlu kendisini ziyarete geldiğinde "Çözüm süreci bir çözülme sürecidir ve hemen bitirilmelidir" diyeceğini kamuoyuyla paylaştı.CHP'de olduğu gibi MHP de yolsuzlukların soruşturulması ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "anayasal çizgiye çekilmesini" pazarlıktaki en önemli talep olarak masaya getirecek. MHP, Bahçeli'nin deyimiyle Erdoğan'ın Saray'dan çıkarak "Çankaya Fanusuna girmesini" istiyor.
Hükümetin pozisyonu ne?
Başbakan Davutoğlu, müzakereler başlamadan önce herhangi bir kırmızı çizgi öne sürmenin 'etkili bir görüşme stratejisi' olmadığını vurgularken, sadece Erdoğan'ın konumu konusunda net bir tavır ifade etti. Başbakan, "Her konuyu tartışmaya açığız ama Cumhurbaşkanlığı makamını konuşturmayız, tartışmayız" dedi.
HDP koalisyon pazarlıklarının neresinde?
HDP bugüne kadar koalisyon tartışmalarında bir adım geride durma stratejisi izledi. Bunda HDP'nin AKP ile bir koalisyon ortaklığı yapabileceği söylemi dillendirildiğinde Selahattin Demirtaş'tan "Söz veriyoruz; içerden ve dışardan AKP'ye destek vermeyeceğiz, muhalefet yapacağız" açıklaması gelmişti. Seçim sonuçlarını "halkın kendilerine muhalefet görevi verdiği" biçiminde okuyan Demirtaş, "Ama koalisyon seçeneğine de kapalı" değiliz diyerek, açık kapı bıraktı. HDP'nin tüm bu görüşmelerdeki önceliği çözüm sürecinin geleceği. Partide süreci sürdürecek bir koalisyona destekten yana bir eğilim var.
Seçim hükümeti nasıl kurulur?
Ahmet Davutoğlu'nun dün görevi almasıyla birlikte anayasada tanımlanmış olan 45 günlük süre için de geri sayım başlamış oldu. 24 Ağustosa kadar bir hükümet kurulamaması ve Erdoğan'ın da yeni bir ismi görevlendirmemesi durumunda erken seçime gidilecek. Yasada öngörülen takvim dikkate alındığında Kasım ayının ikinci yarısına denk geliyor. O zaman da seçim hükümeti gündeme gelecek. Anayasa uyarınca, seçim hükümeti kurulabilmesi için Parlamentoda temsil edilen partiler oyları oranında kabineye üye verecekler. AKP, CHP, MHP'nin yanısıra HDP de hükümete girmiş olacak.
TBMM erken seçim istiyor mu?
Seçimi kazanmanın heyecanıyla Türkiye'nin değişik kentlerinden başkente gelen milletvekilleri, şu günlerde hükümet belirsizliği dışında gelecek belirsizliği de yaşıyorlar. Bu nedenle pek çok milletvekili ya Ankara'nın değişik otellerinde konaklıyor ya da yakınlarının yanında kalıyor. Erken seçime hemen hemen bütün partilerin milletvekilleri kulislerdeki sohbetlerde karşı olduklarını dile getiriyorlar. Bunun en önemli nedeni yasa uyarınca milletvekili emekliliğine ilişkin özlük ve sosyal haklara ulaşabilmek için 2 yıl milletvekilliğini yapmış olmak gerekiyor. Ancak olası bir erken seçim halinde bu olanaktan yararlanamayacaklar. Diğer bir nokta ise oldukça yorucu ve kimi bölgelerde masraflı olan seçim kampanyalarının yeniden yapılacak olması da milletvekillerinin hem bütçesini, hem de kendilerini yoracak olması. Bu nedenlerle milletvekilleri aslında erken seçime oldukça mesafeliler.
Son sözü kim söyleyecek?
Her ne kadar vekiller, hatta kulislerde dile getirildiği kadarıyla Ahmet Davutoğlu bir erken seçim istemiyor olsa da Cumhurbaşkanının anayasada tanımlanmış yer yer boşluklar da içeren takdir yetkisiyle Türkiye yeni hükümetine kavuşacak ya da bir erken seçime gidecek. haberfark.net
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.