Abdülkadir Selvi: "10 Ağustos saat 22.20'ye kadar koalisyon umudu yoktu"

Abdülkadir Selvi: "10 Ağustos saat 22.20'ye kadar koalisyon umudu yoktu"
Yeni Şafak yazarı Abdülkadir Selvi, koalisyon görüşmeleriyle ilgili çok önemli bir detayı kaleme aldı. Selvi'nin iddiasına göre; Başbakan'ın inisiyatifi sayesinde görüşmenin seyri değişti.

Selvi'nin bugünkü yazısı şöyle...

Dün AK Parti ile CHP arasında “Anlaşmaya varılamayan 7 maddeyi” yazmıştım.
Ama o, iki parti heyetlerinin “anlaşmaya varamadığı” noktalardı.
Ancak iki liderin görüşmesinde, önemli bir ilerleme sağlandı.
AK Parti ve CHP'nin gündeminde, iki alternatifli koalisyon hükümeti var.

1-Kılıçdaroğlu'nun önerdiği gibi 4 yıllık, yüksek profilli güçlü bir AK Parti-CHP koalisyonu mu?

2-Yoksa seçim tarihi önceden ilan edilmiş, süresi ve gündemi belirlenmiş bir AK Parti-CHP reform hükümeti mi?

3-Davutoğlu-Kılıçdaroğlu görüşmesi ile erken seçime endeksli AK Parti-CHP koalisyonu gündemimize girdi. Ancak büyük
beklentiler oluşturmamak gerekiyor. Çünkü büyük beklentiler daha sonra büyük hayal kırıklıklarına yol açabiliyor. Hafta sonuna koalisyon masası kurulabileceği gibi her iki formül de şansını kaybetmiş olabilir.
Davutoğlu ile Kılıçdaroğlu, ilk görüşmeden olumlu izlenimlerle ayrılmışlardı.
O zaman Kılıçdaroğlu bize, ”Ahmet Bey'e kalsa biz koalisyonu kurarız” demişti.
İki liderin mutabakatı üzerine AK Parti ve CHP'nin heyetleri bir araya gelmiş, 35 saat süren bir çalışma yapmışlardı.
Davutoğlu ile Kılıçdaroğlu'nun ikinci görüşmesi de olumlu sonuçlandı.
2 lider yarın tekrar biraraya gelecekler.

4 saat 20 dakika süren görüşmede iki liderin çok hazırlıklı oldukları dikkati çekiyor. Heyetlerin çalıştığı ya da çalışmadığı ama
Türkiye'nin gündeminde olan konular üzerinde kapsamlı değerlendirmeler yapıyor.

Toplantıdan sonra liderlerin, kurmaylarına, ”Zamanlı ve süreli bir şey galiba oluyor” dedikleri söyleniyor. AK Parti, CHP ile 4 yıllık güçlü bir koalisyon hükümetinin kurulmasının kolay ama yürütülmesinin zor olacağı görüşünde. İki parti için de yıpratıcı olacağını düşünüyor. O nedenle süresi sınırlı. Örneğin 1 yıllık bir koalisyon hükümetinin kurulabileceği görüşünde. Bu 1 yıl içerisinde seçim barajı indirilip, bazı reformlar yapılır ve koalisyon iki parti için yıpratıcı olmadan seçimlere gidilir.

CHP ise 1 yılın yeterli olmadığını düşünüyor. “1 yılda hangi icraatı yapacaksın” diye soruyorlar. CHP seçimlere gidince, halka söyleyebilecek bir şeylerinin olmasını istiyor. “En az 2 yıllık bir koalisyon hükümeti kuralım. Eğitim'den çiftçiye ucuz mazota kadar bazı düzenlemeler yapıp, ilk sonuçlarını alarak seçimlere gidelim ki bizim de halka anlatabilecek bir icraatımız olsun” diyorlar.
AK Parti ile CHP heyetleri arasındaki görüşmede eğitim konusu önemli bir yer tutmuştu. CHP'den bu konuda yeni bir adım var. Heyetler halindeki görüşmelerde CHP, 4 artı 4 artı 4'ün değiştirilerek, ”1 artı 8 artı 4'lü sisteme geçilmesini önermişlerdi. Bu durum, 28 Şubat'ın, “İmam Hatip Liselerinin orta kısmını kapatan, 8 yıllık kesintisiz eğitimin yeniden getirilmek istendiği şeklinde yorumlanmış ve AK Parti'de tepkiye neden olmuştu.

CHP'nin dünkü MYK toplantısında bu konu da ele alındı. “Bizim İmam Hatip'leri kapatmak gibi bir gündemimiz yok” denildi.CHP teklifini, 1 artı 5 artı 3 artı 4 olarak revize etti.

Perşembe günkü görüşmeye Kılıçdaroğlu'nun, hükümetin görev süresinden, dış politikadan eğitime kadar üzerinde tartışılan konularda süreci kolaylaştıracak yeni önerilerle gelmesini.

AK Parti ile koalisyon kurarak 13 yıllık icraatlarının yükünü de omuzladıklarını düşünüyorlar. “Bir şeyler yaparak seçimlere gidersek, en azından seçmenlerimize neden AK Parti ile koalisyon kurduğumuzu izah edecek gerekçelerimiz oluşur”düşüncesindeler.

10 Ağustos gece 22.20'ye kadar AK Parti-CHP koalisyon için umutlar neredeyse yok denecek kadar azalmıştı. Ancak iki liderin görüşmesi tekrar denkleme girdi. Hem de “romantik” bir şekilde değil. Tam aksine, “Reel politik”in gereği olarak. CHP'liler bunda en büyük payın iki lidere ait olduğunun altını çiziyorlar. Ama en büyük payı Başbakan Davutoğlu'na veriyorlar. Kılıçdaroğlu'nun sorumluluk bilinciyle hareket etmesinin elbette payı büyük ama Başbakan'ın geliştirdiği inisiyatifin görüşmenin seyrini değiştirdiğini teslim ediyorlar.

Bu süreçte dikkatli izlenmesi gereken bir diğer parti MHP… Davutoğlu-Kılıçdaroğlu görüşmesinden birkaç saat önce Bahçeli yazılı bir açıklama yaparak, görüşmede üçüncü taraf olarak yerini aldı.

Bahçeli, ”Erken seçim tedavülden kalktı. AK Parti-CHP koalisyonu ülkemiz için hayati önemde” açıklamasını yaparak, AK Parti'nin alanını daralttı, seçeneklerini azalttı. Oysa AK Parti, erken seçim kararının alınması ve seçim endeksli bir azınlık hükümetinde umutlarını MHP'ye bağlamış durumdaydı. Bahçeli'nin açıklamasıyla MHP desteğinin çantada keklik olmadığı ortaya çıktı.
Devlet Bahçeli 24 saat arayla birbiriyle çelişir gözüken açıklamalar yapıyor ama değişmeyen tek bir doğrusu var, AK Parti'yi CHP'yle koalisyona zorluyor.

AK Parti CHP ile anlaştığı taktirde 389 milletvekiline sahip güçlü bir koalisyon ortaya çıkacak. AK Parti, CHP ile Anayasa değişikliğini gerçekleştirebilecek.
AK Parti neyin değişmesini istiyor? Seçim barajının yüzde 7'ye çekilmesi, seçmenlerin taşınması gibi değişiklikler yapmak istiyor. Bu CHP ile mümkün.

Ama MHP ile olursa bunların bir kısmını sadece seçim yasasında yapmak mümkün olacak. Anayasa değişikliği için iki partinin sayısı 338'i bulduğu için Anayasa değişikliğine yetmiyor. O nedenle bir AK Parti-MHP koalisyonunun en azından 1 yıl devam etmesi gerekiyor. Anayasa gereği seçimlerle ilgili değişikliklerin seçimlerden en az 1 yıl önce yapılmalı. MHP henüz bu konuda kapıyı aralamış değil. AK Parti'ye ısrarla kapıyı kapatıyor ve adres olarak CHP'yi gösteriyor.

Aslında AK Parti'nin ilk seçeneği MHP ile koalisyondu. Bahçeli daha ilk görüşmede kapıyı kapattı. Ama AK Parti'nin, CHP ile son noktayı koymadan önce MHP'nin nabzını yoklayacağını düşünüyorum.

haberfark.net

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.