Bak şu samanın yaptığına!

Saman fiyatlarındaki artışın önüne bir türlü geçilemiyor. Yaklaşık bir ay önce 75-80 kuruş olan saman, bugün 1 lira sınırına dayandı. Arpa ve buğday fiyatlarını dahi aşan saman, besiciler için altın kadar değerli bir hale geldi. Yüksek saman fiyatları nedeniyle zor durumda kalan besiciler de samana alternatif ürünlere yöneldi. Önceden besilenen büyükbaş hayvanların ana besin maddesi saman olurken, samana destek olarak da fenni yem ve arpa gibi ürünler kullanılıyordu. Şimdi ise bu durum tamamen tersine döndü. Arpa ve fenni yemler ana besin maddesi olarak kullanılırken, saman da destekleyici besin maddesi olarak kullanılıyor. Besiciler, saman fiyatlarındaki afaki yükselişten yakınırken, saman tüccarları da fiyatların yüksek olmasında çiftçilerin etkili olduğunu belirtiyor. Saman fiyatlarına dur demek için bazı büyük besiciler dışarıdan saman ithalatı da yapar oldu. Öte yandan besiciler artık havuç ve turp gibi ürünleri de besin maddesi olarak hayvanlarına yediriyor.

BİRİLERİ SAMANI DURDURSUN

Besicilik yapan ve Karamanyolu üzerinde bulunan saman pazarına saman almak üzere giden Sefer Demirbağ, uzun süren pazarlıklar sonucu kilosu 95 kuruştan saman alabildiğini söyledi. Saman fiyatlarının alıp başını gittiğini ve önüne geçilemediğini ifade eden Sefer Demirbağ, “Besiciler olarak maliyetlerin yükselmesi nedeniyle zor durumdayız. Bu tamamen hükümetin yanlış politikalarından kaynaklanan bir durum. Pazarda saman var ama fiyatlar çok yüksek. Saman satıcıları da zararına saman satmak istemez. Samanı yüksek fiyatlardan alıyoruz ama beslediğimiz hayvanı kesime götürdüğümüzde 12 liradan kestiriyoruz. Sonra bir de bakıyoruz ki kasapta etin kilosu iki misline satılıyor. Hükümetin bu gidişe acele bir çare bulması, bulamıyorsa da başımızdan gitmesi lazım. Şu an besicinin anası ağlıyor, yarı yarıya zarar ediyoruz. Saman fiyatları yükselince bazı besiciler ek besin maddesi olan arpa, mısır gibi tarım ürünlerini ana besin maddesi olarak kullanıyorlar. Arpa da az değil, 76 kuruştan satılıyor. Fenni yem ise 85 kuruştan olmuş. Kepek dahi 67 kuruş. Gelin siz hesabı yapın işin içinden çıkın çıkabiliyorsunuz” diye konuştu.

ET KRİZİ DE YAŞANABİLİR!

Bu şartlarda besicilerin daha fazla kendilerini idare edemeyeceğini ve birçok besicinin hayvan besleyemez duruma geleceğini söyleyen Demirbağ, bu durumun önümüzdeki yılın sonlarında yeni bir et krizine daha yol açabileceğini ifade etti. Demirbağ, “Devlet millete bedava erzak dağıtıyor. Kimse tarlasını ekmiyor, saman da üretilmiyor. Tarım ülkesiyiz diyoruz ama birçok tarım ürününü dışarıdan alıyoruz. Öncelikle tarım desteklemeleri yapılırken o desteklemenin hakkını çiftçi veriyor mu onu kontrol etmemiz gerekiyor. Yazıktır ülkenin kaynakları bu şekilde heba ediliyor. Ne zaman Türkiye kendi kendisini geçindirebilecek bir hale gelecek bilmiyorum. Biz saman ithal edilsin istemiyoruz, paramız kendi ülkemizde kalsın. Dışarıdan saman alırsak, bize bir faydası olmaz dışarıyı güçlendiririz. Ne kadar desteklerseniz destekleyin bir çözüm oluşamaz, öncelikle çiftçinin daha çok çalışıp daha iyi üretmesi lazım” ifadelerini kullandı.

MANTAR ÜRETİCİLERİ FİYATI YÜKSELTİYOR

Pazarda saman alım satımı yapan Fatih Çini ise, köylerde saman üretimi konusunda bir sıkıntı olmadığını, Konya'ya yetecek kadar samanın bulunduğunu ancak mantar üreticilerinin yüklü miktarlarda saman talep etmesi üzerine fiyatların artış gösterdiğini söyledi. Yapılan haberlerin de fiyatların yükselmesinde etkili olduğunu ifade eden Çini, “Biz burada samanın fiyatının 60 kuruş olduğunu söylüyoruz. Saman almak için köye gittiğimizde köylü samanı bu fiyata vermiyor. Sürekli fiyatları yüksek tutuyorlar. Tok satıcı, almazsan alma diyorlar. Mazot desteği, doğrudan gelir desteği, gübre desteği gibi desteklerle köylü iyice paraya doydu. Şimdi saman satılmazsa kalsın diyor, çünkü ihtiyacı yok” dedi. Çini ayrıca, kar yağdığı zaman saman fiyatlarının biraz daha artabileceğini sözlerine ekledi.

ÇİFTÇİNİN ALTERNATİFİ YEM BİTKİLERİ OLMALI

Ziraat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Özkan Taşpınar ise, geçen yıl aralık ve mart aylarını kapsayan dönemde yağışların yeteri kadar düşmemesine bağlı olarak hububatta verimin azaldığını, sap boyunun 90-100 santimetre olması gerekirken 50-60 santimetrede kaldığını, bunun da piyasadaki samanın azalmasına neden olduğunu söyledi. Besicilerin şimdilerde artan maliyetleri düşürebilmek için saman ithalatı yoluna başvurduğunu kaydeden Özkan Taşpınar, “Hayvancılıkta arpa çok önemliydi. Saman hiç hesapta yokken, arpanın fiyatını dahi geçti. Saman fiyatlarının düşürülebilmesi, besicilerin mağduriyetinin giderilmesi için öncelikle alternatif tarım ürünlerine yönelen çiftçilere yem bitkilerini ekmeleri de teşvik edilmeli. Yaşanan bu durum, Türkiye'nin yem bitkilerine fazla miktarda yer vermesi gerektiğini bir defa daha belgelemiş oldu. Özellikle yonca, korunga gibi bir kısım çok yıllık yem bitkilerinin ekim alanlarının biraz daha destekleri artırılarak yaygınlaştırılmasına ihtiyaç duyulduğu görülüyor. Yine bir kısım güz ayında ekilen macar fiğ, yem bezelyesi gibi bitkilerin bahar ayında hasadı yapılarak bunların yerine de silajlık mısır ekip, kaba yem ihtiyacı da bir nebze karşılanmalı” ifadelerini kullandı.

merhabahaber.com