Başkan Altay: “Gençliği imar etmek önceliğimiz olmalı”
Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından, Prof. Dr. Nabi Avcı, Prof. Dr. Erhan Afyoncu, Prof. Dr. Mücahit Öztürk ve Özhan Eren'in konuşmacı olarak katıldığı "Şehir ve Gençlik Çalıştayı" düzenlendi.
Konya Büyükşehir Belediyesi, bugünün ve geleceğin şehirlerinin oluşumunda gençlerin etkisi, katkısı ve rolünün ele alındığı "Şehir ve Gençlik Çalıştayı" gerçekleştirdi. Selçuklu Kongre Merkezi'nde yapılan çalıştay, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay'ın konuşması ile başladı.
"Çocuklara ve gençlere yönelik çok iyi projeler yapıyoruz"
Başkan Altay, Büyükşehir Belediyesi olarak Konya'da yaşayan her yaştan genç için yeni ve farklı projeler üretmeyi hedeflediklerini belirterek, genç nüfus bakımından Türkiye ortalamasının üzerinde bir şehir olan Konya'da hem üniversite öğrencilerine, hem de ortaöğretimde okuyan öğrencilere ayrı ayrı projeler yaptıklarını aktardı. Altay, "Bugün burada düzenlediğimiz bu toplantı gençlerle ilgili uzun vadeli, kalıcı olarak neler yapabilirizin ilk adımıdır. Çocuklara ve gençlere yönelik şehrimizde uygulanan çok iyi projeler var. Bu projelerde emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Bizler, bu projeleri tek çatı altında toplayıp daha verimli bir hale getirme düşüncesiyle hareket ediyoruz" ifadelerini kullandı.
"Gençliği imar etmek önceliğimiz olmalı"
Başkan Altay, Medeniyet Okulu ve Selçuklu Değerler Eğitimi Projeleri gibi çocukların gelenek-görenek ve geçmişe bağlı olarak yetişmelerini hedefleyen, onların bilgi ve birikimini artıran projeleri Konya genelinde yaygınlaştırmayı amaçladıklarını kaydederek, "Elbette tüm hizmetler önemli ama içinde çocuk ve genç olan hizmetler bizim için ayrıca önemlidir. Geleceği imar edebiliriz ancak gençliği imar etmek bizim önceliğimiz olmalıdır. Şahsım olarak bu konuyu dert edindiğimi ve bu konuyu bizzat takip ettiğimi ifade etmek isterim" dedi. Başkan Altay'ın konuşmasının ardından Milli Eğitim ve Kültür-Turizm Eski Bakanı AK Parti Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Nabi Avcı, Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu, Yeşilay Genel Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk ve Sanatçı-Bestekâr Özhan Eren'in konuşmacı olarak katıldığı çalıştaya geçildi.
"Gençlerle çatışmak yerine onlara özgün mekanlar oluşturulmalı"
Özhan Eren'in moderatör olduğu çalıştayda konuşan Prof. Dr. Erhan Afyoncu, binlerce yıldır gençler ile yetişkinler arasında süren çatışmaları artık bırakıp dünyada son yıllarda oluşan dönüşüme ayak uydurulması gerektiğine vurgu yaptı. Afyoncu, "Şu andaki gençlik bizden ve bizden önceki nesilden çok daha fazla okuyor. 80'lerde Türkiye'de 3 bin 500 kitap basılıyordu. Şu anda yılda 60 bin 500 kitap basılıyor. Hayat artık tamamen cep telefonunun içine girdi. Cep telefonunun içine giremediğiniz takdirde firma olarak o hayatta olmanız mümkün değil. Yeni çağla birlikte şehir aidiyetleri de kayboldu. İnsanların yaşadığı şehirle bir bağı vardı. Bizim bu bağları yeniden kurmamız ve onları belli mekanlara bağlamamız gerekiyor. Onların sosyal hayatlarını yaşayabileceği mekanlar oluşturmamız ve onlara zarar vermeyecek, hitap edecek mekanlar sağlamamız gerekiyor" diye konuştu.
"En problemli çocuğa bile ulaşabiliriz yeter ki doğru kanalı bulun"
Yeşilay Genel Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk de çocuk yetiştirmenin dünyanın en zor işi olduğunu belirterek, şu ifadelere yer verdi: "İnsanı diğer canlılardan ayıran ve farklı kılan en önemli özelliği çok derin bir duygusal yapıya sahip olmasıdır. Vahşeti de merhameti de en geniş olan varlıktır insan. Bunun için biz eğitimciler, en problematik dediğimiz çocuğumuza da mutlaka duygusal bir kanaldan ulaşabiliriz. Yani herkesin ulaşılabilecek bir kanalı vardır ve bu kanaldan girebildiğiniz zaman sonuç almama ihtimaliniz de yoktur."
"Çağın gereklerini yerine getirmeliyiz"
Prof. Dr. Nabi Avcı da insanların şehirleri imar ettiğini ama şehirlerin insanları biçimlendirip etkilediğini kaydettiği konuşmasında çalıştayı düzenleyen Büyükşehir Belediyesi'ne teşekkür etti. Nabi Avcı, sözlerini şöyle tamamladı: "Milli Eğitim Bakanları unutulur ama öğretmenler asla unutulmazlar. Sadece ilkokul öğretmenleri değil; ortaokuldaki, lisedeki tüm öğretmenlerimizi hatırlıyoruz. Bu ne demek? Çocuklarımızın eğitiminde, terbiyesinde ve yetişmesinde öğretmenler herkesten daha fazla etkili olurlar. Dolayısıyla bu da öğretmenlerin çok büyük sorumluluğu var demektir. Evet, öğretmenler unutulmazlar ama bu çok da büyük bir sorumluluktur. Bakanlıktan ayrılmadan önce bir araştırma vardı. Araştırmaya göre dünyada öğretmenlere en büyük toplumsal saygınlığı veren ülke Kore'ydi. İkinci ülke Türkiye, üçüncü sırada da Yunanistan vardı. Saygınlık konusunda sorun yok ama artık yeni teknolojilerle okul ve öğretmen tek bilgi kaynağı değil. Onun için de buna göre hareket etmeliyiz."
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.