Biz bu filmi daha önceden seyrettik!
Toplantıya ayrıca Saadet Partisi Genel Başkan yardımcıları Ziyaettin Tokar, Mehmet Karaman ve Yakup Budak da katıldı. Toplantının basına açık kısmında konuşan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Çevre ve Şehircilik eski Bakanı Ziyaettin Tokar, “Irak'ın işgali sırasında 'Türkiye, 1 verip 3 alacak' dediler. Tersine 3 koyduk ama 1 bile alamadık. Vizesiz seyahat Türkiye'nin, AB'nin istediği 72 şartı yerine getirmesine bağlı. Şimdi durum daha da vahim, 1 alıp 72 vereceğiz” dedi.
ZAFER HAVASI ESTİRİLİYOR
Saadet Partisi olarak sahada ve her zaman seçime hazır olduklarını belirten Tokar, şöyle konuştu: “Nisan ayı içerisinde gerçekleştirdiğimiz bölge toplantıları ile Türkiye’nin her tarafını tarayacağız. Son günlerin en çok konuşulan konusu AB ve vizesiz seyahat konusudur. İktidar ve birtakım medya tarafından günlerdir estirilen rüzgarlara bakılırsa hükümet yine birtakım zaferler kazanıyor. Ülkede bayram havası estiriliyor. İktidar yetkilileri vizesiz Avrupa müjdeleri veriyor. Oysa biz bu filmi geçmişte çok seyrettik. Ne zaman bir bayram havası estirilse arkasından tam bir felaket gelmiştir. Bunun en önemli örneklerinden biri, 1996 yılında imzalanan Gümrük Birliği Antlaşması'dır. O zaman da bu antlaşma için tarihi bir zafer deniyordu ama sonucu felaket oldu. Gümrük Birliği’nin Türkiye’ye maliyeti 20 yılda 600 milyar dolar oldu. Türk pazarına AB malları doldu. O zaman bunu zafer gibi gösterenlerin değil, bunun yanlış olduğunu söyleyen Milli Görüşçülerine dediği çıktı.”
BU BİR ZAFER DEĞİL HEZİMETTİR
Yine aynı tiyatronun sahneye konulduğunu ifade eden Tokar, konuşmasına şöyle devam etti: “Vizesiz seyahat yalanıyla Türkiye'yi daha büyük bir felaketin içine sokacaklar. 'Vizesiz seyahat getiriyoruz' diye süslü laflarla televizyon televizyon dolaşanlar, sıra ne vereceğimize gelince tek kelime etmiyorlar. Irak'ın işgali sırasında 'Türkiye, 1 verip 3 alacak' dediler. Tersine 3 koyduk ama 1 bile alamadık. Vizesiz seyahat Türkiye'nin, AB 'nin istediği 72 şartı yerine getirmesine bağlı. Şimdi durum daha da vahim, 1 alıp 72 vereceğiz. Peki bu 72 şart içerisinde ne var? Bunları yazan millete açıklayan yok. Bu bir zafer değil hezimettir. Buradan hükümete sesleniyorum; Hiç laf kalabalığı yapmayın. Dürüstçe açıklayın. Avrupa’ya siz ne veriyorsunuz? İstenen tavizlerin içerisinde Kıbrıs var mı yok mu? Şehit kanlarıyla alınan KKTC’deki egemenlik haklarından vazgeçiyor musunuz, vazgeçmiyor musunuz? Türkiye’nin en önemli su kaynaklarından Fırat ve Dicle’yi İsrail yararlansın diye uluslar arası bir konsorsiyuma açıyor musunuz, açmıyor musunuz? Sınırlarımızı AB’ye açarken İslam ülkelerine açıyor musunuz, açmıyor musunuz? Türk ordusunu İslam ülkelerine karşı AB’nin bir savunması yapıyor musunuz, yapmıyor musunuz? Bu milletin evlatlarına Batı’nın değerlerini kabul ediyor musunuz, etmiyor musunuz?"
İSLAM BİRLİĞİ MÜCADELESİ VERİLMELİDİR
Tokar, Türkiye'nin 57 yıldır kapısında oyalandığı AB macerasından, artık vazgeçmesini istedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD'ye gerçekleştirdiği ziyarete de değinen Tokar, Erdoğan'ın Başbakan ve Cumhurbaşkanlığı döneminde 16 kez ABD'ye gittiğini belirtti. Bunun iyi sonuçlar çıkarmadığını söyleyen Tokar, şunları söyledi: “ABD'ye 16 değil 116 sefer dahi gitseniz, Müslümanların lehine herhangi bir sonuç çıkmaz. Erbakan bir kere İran'a, Mısır'a ve Malezya'ya gitti. Döndüğünde 100 yılın en büyük dış politik hamlesi olan D8'leri kurdu. Bu yüzden tek çare Saadet Partisi'dir. Türkiye tehlikeli maceralarla vakit geçirmek yerine yeniden büyük Türkiye mücadelesi vermelidir. Üreten ekonomi için gerekli alt yapıya öncelik verilmelidir. Batı kulübüne girmenin değil de İslam birliğini kurmanın mücadelesi verilmelidir."
HÂLİD ŞEN
haberfark.net
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.