Buğdayın önemi arttı
Yayınlanma:
Dünyada son 6 ay içinde fiyatı 200 dolar seviyelerinden 350 dolara çıkan buğday dünya siyasetinde güçlü bir argüman haline gelirken, ''Sarı Altın'' nitelendirmesini de artık tam anlamıyla hak ediyor.
Yurt içi fiyat artışlarını önlemek için Toprak Mahsulleri Ofisine (TMO) sıfır gümrük vergisi ile 1 milyon ton buğday ithalatı izni verilmesi, gözlerin buğday sektörüne çevrilmesine neden oldu.
Bu karar, Türkiye'nin ''Buğday Ambarı'' olan ve yerli buğdayın kaliteli ithal buğdayla harmanlanıp ihracatlık un haline getirildiği, iç piyasanın buğday ihtiyacının da önemli bölümünü karşılayan Konya'yı şaşırtmadı.
Şuan ekmeklik buğdayın kilosu 0,69 ile 0,77 lira arasında işlem gören Konya'da bu karar ''yerinde bir önlem'' olarak nitelendirildi.
Konya Ticaret Borsası Başkanı Uğur Kaleli yaptığı açıklamada, ithalat kararını ''doğru ve yerinde'' bulduklarını, şuan Türkiye'de kesinlikle buğday kısıntısı yaşanmadığını, sıkıntının ''kaliteli'' buğday azlığı olduğunu vurguladı.
Zaten hemen her yıl, çoğunluğu Konya'da bulunan ihracatçı un fabrikaları için yurt dışından buğday ithal edildiğini dile getiren Kaleli, ''Şuan da TMO'nun elinde yeterli miktarda ekmeklik buğday var. Ancak kaliteli un yapımı için bu buğdayın mutlaka kaliteli ithal buğdayla harmanlanması gerekiyor. Türkiye'nin acil buğday ihtiyacı olmamasına rağmen açılan bu ithalat kapısı, yükselen dünya fiyatları karşısında tüccarı, un fabrikası sahiplerini, fırıncıyı, orta ve uzun vadede de çiftçiyi ve tüketiciyi rahatlatacaktır'' dedi.
''TMO'nun yükselen fiyatları regüle etme adına mutlaka tedbir alması gerekiyordu'' diyen Kaleli, buğdaydaki fiyat artışının sadece Türkiye'de yaşanmadığını, dünya buğday ticaretinin yüzde 30'unu elinde bulunduran Rusya'nın yaklaşık 6 ay önce ihracatı durdurma kararıyla fiyatların tüm dünyada yükselişe geçtiğini dile getirdi.
BU KARAR, FINDIKTA VE ETTE YAŞANAN KRİZİN BUĞDAYDA YAŞANMAMASI İÇİN...
Kaleli, Türkiye'de bir yıl önce dünya fiyatlarının çok üzerinde olduğu için eleştirilen buğday fiyatlarının şuan dünya fiyatlarına eşit ya da altında seyrettiğini belirterek, şunları kaydetti:
''Dünyada buğdayın fiyatı son 6 ay içinde 200 dolar seviyelerinden 350 dolara çıktı, bu çok büyük bir artış. İthal buğdayın bugün Türkiye'ye mal oluş fiyatı 0,8 liranın üzerinde... Herkes bu ithalat kararını anlamaya çalışıyor. Bu karar, fındıkta ve ette yaşanan krizlerin buğdayda yaşanmaması için alınan bir tedbirdir. Üreticiyi ve 73 milyon tüketiciyi korumaya yönelik bir karardır. Dünyada buğday krizi Rusya'nın 'buğday ihracatını yasakladım' demesiyle başladı, devam ediyor, hemen de bitecek gibi görünmüyor. Buğday stratejik bir ürün, son 6 ayda çok daha büyük bir önem kazandı. Buğday, artık uluslararası siyasetin argümanı oldu, uluslararası siyasette bir koz olarak kullanılmaya başlandı. Zamanın ABD Dışişleri Bakanı Kissinger;in meşhur sözüdür 'Arapların petrolü şimdilik önemli, fakat ileride petrolden daha değerli bir şey olacak; Gıda. İşte biz de bunun üzerine çalışıyoruz.; Bu sözün çok iyi etüt edilmesi gerekir.
Dünyada elinde buğday olmayan devlet 'tam bağımsız' değil. Buğday fiyatının artmasının nedeni; dünyada artan nüfusa paralel gıda talebinin artması, beslenme alışkanlıklarının giderek değişmesi, buna rağmen buğday üretiminin aynı oranda artmaması olarak sıralanabilir. Türkiye bu soruna kalıcı önlem olarak buğday üreticisini daha fazla desteklemeli, üreticinin de artık geleneksel üretim anlayışını değiştirerek tarlasını bir işletme gibi görüp, kaliteli buğday üretmesi, işine sahip çıkması gerekir.''
Ziraat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Özkan Taşpınar ise buğday fiyatının dünya piyasalarında aşırı şekilde arttığını, artık ''sarı altın'' nitelendirmesini tam anlamıyla hak eder duruma geldiğini vurguladı.
UCUZ BUĞDAY BULMAK ÇOK ZOR
Bu ithalat kararının dünyada buğday fiyatları yükselmeden 6 ay önce alınmamasının bir eksiklik olduğunu savunan Taşpınar, şunları söyledi:
''Geç de olsa bugün alınan bu ithalat kararı bir önlemdir, yaşanabilecek daha ciddi sıkıntılar için TMO'nun, Türkiye'nin elini güçlendirmiştir. İthalat hemen bir kaç ay içinde tabi ki yapılmayacak, önümüzdeki yaklaşık 1 yıllık dönemi kapsıyor. Bu ithalat kararı çiftçinin ya da esnafın elinde bulunan buğdayın fiyatını düşürmez, düşüremez. Çünkü gelecek olan buğday yerli buğdaydan daha pahalı olacak fakat TMO fiyatı sübvanse edecek. Baş aktör Rusya'nın kararının ardından buğday altın gibi değerli hale geldi. Dünyada buğday stokları eriyor, ucuz buğday bulmak çok zor. Türkiye'nin de ucuz buğday bulma ihtimali yok.''
TÜRKİYE, NASIL BİR ÖNLEM ALABİLİR?
Taşpınar, dünyada buğday fiyatlarının kısa sürede düşmesinin beklenmediğine dikkati çekerek, ''Türkiye'nin bu noktada üretimini artırmak için stratejik kararlar alması şarttır. Türkiye'de buğday üreticisi daha dikkatli ve planlı desteklenmeli, daha fazla ve daha kaliteli üretim için çiftçiye destek ivedi olarak artırılmalıdır. Türkiye buğdayda ithalatı değil ihracatı düşünmelidir. İç Anadolu'da Mavi Tünel gibi çok sayıda proje hayata geçirilip yeni su kaynakları bulunursa, üretimimiz 10 katına çıkabilir. Çünkü şuan dekardan 100 kilogram verim alınan Konya'daki sulanmayan kıraç alana su getirebilirsek, üretimimiz dekarda bir tonu buluyor'' dedi.
Bu karar, Türkiye'nin ''Buğday Ambarı'' olan ve yerli buğdayın kaliteli ithal buğdayla harmanlanıp ihracatlık un haline getirildiği, iç piyasanın buğday ihtiyacının da önemli bölümünü karşılayan Konya'yı şaşırtmadı.
Şuan ekmeklik buğdayın kilosu 0,69 ile 0,77 lira arasında işlem gören Konya'da bu karar ''yerinde bir önlem'' olarak nitelendirildi.
Konya Ticaret Borsası Başkanı Uğur Kaleli yaptığı açıklamada, ithalat kararını ''doğru ve yerinde'' bulduklarını, şuan Türkiye'de kesinlikle buğday kısıntısı yaşanmadığını, sıkıntının ''kaliteli'' buğday azlığı olduğunu vurguladı.
Zaten hemen her yıl, çoğunluğu Konya'da bulunan ihracatçı un fabrikaları için yurt dışından buğday ithal edildiğini dile getiren Kaleli, ''Şuan da TMO'nun elinde yeterli miktarda ekmeklik buğday var. Ancak kaliteli un yapımı için bu buğdayın mutlaka kaliteli ithal buğdayla harmanlanması gerekiyor. Türkiye'nin acil buğday ihtiyacı olmamasına rağmen açılan bu ithalat kapısı, yükselen dünya fiyatları karşısında tüccarı, un fabrikası sahiplerini, fırıncıyı, orta ve uzun vadede de çiftçiyi ve tüketiciyi rahatlatacaktır'' dedi.
''TMO'nun yükselen fiyatları regüle etme adına mutlaka tedbir alması gerekiyordu'' diyen Kaleli, buğdaydaki fiyat artışının sadece Türkiye'de yaşanmadığını, dünya buğday ticaretinin yüzde 30'unu elinde bulunduran Rusya'nın yaklaşık 6 ay önce ihracatı durdurma kararıyla fiyatların tüm dünyada yükselişe geçtiğini dile getirdi.
BU KARAR, FINDIKTA VE ETTE YAŞANAN KRİZİN BUĞDAYDA YAŞANMAMASI İÇİN...
Kaleli, Türkiye'de bir yıl önce dünya fiyatlarının çok üzerinde olduğu için eleştirilen buğday fiyatlarının şuan dünya fiyatlarına eşit ya da altında seyrettiğini belirterek, şunları kaydetti:
''Dünyada buğdayın fiyatı son 6 ay içinde 200 dolar seviyelerinden 350 dolara çıktı, bu çok büyük bir artış. İthal buğdayın bugün Türkiye'ye mal oluş fiyatı 0,8 liranın üzerinde... Herkes bu ithalat kararını anlamaya çalışıyor. Bu karar, fındıkta ve ette yaşanan krizlerin buğdayda yaşanmaması için alınan bir tedbirdir. Üreticiyi ve 73 milyon tüketiciyi korumaya yönelik bir karardır. Dünyada buğday krizi Rusya'nın 'buğday ihracatını yasakladım' demesiyle başladı, devam ediyor, hemen de bitecek gibi görünmüyor. Buğday stratejik bir ürün, son 6 ayda çok daha büyük bir önem kazandı. Buğday, artık uluslararası siyasetin argümanı oldu, uluslararası siyasette bir koz olarak kullanılmaya başlandı. Zamanın ABD Dışişleri Bakanı Kissinger;in meşhur sözüdür 'Arapların petrolü şimdilik önemli, fakat ileride petrolden daha değerli bir şey olacak; Gıda. İşte biz de bunun üzerine çalışıyoruz.; Bu sözün çok iyi etüt edilmesi gerekir.
Dünyada elinde buğday olmayan devlet 'tam bağımsız' değil. Buğday fiyatının artmasının nedeni; dünyada artan nüfusa paralel gıda talebinin artması, beslenme alışkanlıklarının giderek değişmesi, buna rağmen buğday üretiminin aynı oranda artmaması olarak sıralanabilir. Türkiye bu soruna kalıcı önlem olarak buğday üreticisini daha fazla desteklemeli, üreticinin de artık geleneksel üretim anlayışını değiştirerek tarlasını bir işletme gibi görüp, kaliteli buğday üretmesi, işine sahip çıkması gerekir.''
Ziraat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Özkan Taşpınar ise buğday fiyatının dünya piyasalarında aşırı şekilde arttığını, artık ''sarı altın'' nitelendirmesini tam anlamıyla hak eder duruma geldiğini vurguladı.
UCUZ BUĞDAY BULMAK ÇOK ZOR
Bu ithalat kararının dünyada buğday fiyatları yükselmeden 6 ay önce alınmamasının bir eksiklik olduğunu savunan Taşpınar, şunları söyledi:
''Geç de olsa bugün alınan bu ithalat kararı bir önlemdir, yaşanabilecek daha ciddi sıkıntılar için TMO'nun, Türkiye'nin elini güçlendirmiştir. İthalat hemen bir kaç ay içinde tabi ki yapılmayacak, önümüzdeki yaklaşık 1 yıllık dönemi kapsıyor. Bu ithalat kararı çiftçinin ya da esnafın elinde bulunan buğdayın fiyatını düşürmez, düşüremez. Çünkü gelecek olan buğday yerli buğdaydan daha pahalı olacak fakat TMO fiyatı sübvanse edecek. Baş aktör Rusya'nın kararının ardından buğday altın gibi değerli hale geldi. Dünyada buğday stokları eriyor, ucuz buğday bulmak çok zor. Türkiye'nin de ucuz buğday bulma ihtimali yok.''
TÜRKİYE, NASIL BİR ÖNLEM ALABİLİR?
Taşpınar, dünyada buğday fiyatlarının kısa sürede düşmesinin beklenmediğine dikkati çekerek, ''Türkiye'nin bu noktada üretimini artırmak için stratejik kararlar alması şarttır. Türkiye'de buğday üreticisi daha dikkatli ve planlı desteklenmeli, daha fazla ve daha kaliteli üretim için çiftçiye destek ivedi olarak artırılmalıdır. Türkiye buğdayda ithalatı değil ihracatı düşünmelidir. İç Anadolu'da Mavi Tünel gibi çok sayıda proje hayata geçirilip yeni su kaynakları bulunursa, üretimimiz 10 katına çıkabilir. Çünkü şuan dekardan 100 kilogram verim alınan Konya'daki sulanmayan kıraç alana su getirebilirsek, üretimimiz dekarda bir tonu buluyor'' dedi.
Tarım-Hayvancılık
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.