Bütünlüğümüz tehdit aldında
Saadet Partisi (SP) Konya İl Teşkilatı Şubat Ayı Genişletilmiş İl Divan Toplantısı yoğun katılımla gerçekleşti. İl Binası'nda gerçekleşen toplantıya SP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Latif Öztek, SP Genel Başkan Başdanışmanı Mustafa Özkafa, SP İl Başkanı Mehmet Şen, il yönetim kurulu üyeleri, ilçe başkanları ve çok sayıda parti mensubu katıldı. Toplantının basına açık bölümünde teşkilat adına basın açıklamasını SP Genel Başkan Başdanışmanı Mustafa Özkafa yaptı. Ülke gündemi hakkında değerlendirmelerde bulunan Özkafa, Türkiye'nin 3 büyük sorunu olduğunu söyledi. Özkafa, “Birinci büyük sorun manevi değerlerimizin tahrip edilmesi. Üniversitelerimize, gençlerimize, TV dizilerine baktığımız zaman manevi değerlerimizin ne kadar tahrip edildiğini görmekteyiz. Çamlıcaya cami yapıyoruz, başörtülü avukatların haklarını savunuyoruz gibi 2 yılda bir yapılan tatbikatlara kanmayın. Asıl büyük resim önemli. İkinci sorun ise, milil bütünlüğümüzün tehdit altında olması. Bunu görmek için çok büyük araştırma yapmaya lüzüm yok. 6 ay önce Başbakan idamdan bahsediyordu, 2 ay önce dokunulmazlıkların kaldırılmasından bahsediyordu. Dün akşam takib ettiniz, terörist başının bir basın bürosu eksik artık. Vekiller sayın diyerek terörist başının bildirisini okuyor. Şöyle diyor Apo; 'devletin elinde de tutsaklar var PKK'nın elinde de tutsaklar var' yani Osmanlı'nın torunu, 75 milyon nüfusa sahip, 1 milyonlık orduya sahip Türkiye bir tarafta, Apo bir tarafta basın açıklaması yapıyor. Biz buna Saadet Partisi olarak sadece ve sadece 'yazıklar olsun' diyoruz. Milli birliğimiz ve bütünlüğümüz tehtidi altındadır. Bundan büyük tehlike olmaz. Başkent'in ortasında terörist başının bildirileri okunuyorsa bütünlüğümüz tehdit altına girmiş demektir” dedi.
EKONOMİ HIZLA YABANCILAŞIYOR
3. büyük sorunun ise ekonomik sorunlar olduğunu dile getiren Özkafa, “Bütün hengameler yürütülürken en önemli husus olan ekonomimizin hızla yabancılaşmaktadır. Biz bunları matematiksel olarak ispat ederiz. İMKB'nin yüzde 70'inden fazlası, bankaların yüzde 60'ı yabancıların, kurumlar vergisi sıralamısında ilk 100'e giren şirketlerin yüzde 70'i yabancıların. Ülkenin borcu ise 500 katrilyon olmuş. Dışarıya bu şekilde özel ve resmi borç bağlanmıştır. Her yıl yabancılara 50 katrilyon faiz ödeniyor. Bunun karşılığında yüzde 3+3 emekli ve işçiye veriliyor. Memurun ve işçinin aldığı bu. Öbür tarafta katrilyonlar dönüyor. Türkiye'nin dış ticaret rakamlarına baktığımızdan 1923'den 2002'ye kadar Türkiye 250 milyar dolar dış ticaret açığı vermiş. Son 10 yılda ise 600 milyar dolar açık verilmiş. Bunlar Türkiye İstatistik Kurumu'nun sitesinde var. Ekonomimizin ne halde olduğu ortada. Bu 3 sorunla bu ülke yürümez” diye konuştu.
DEMOKRATUR OYUNU OYNANIYOR
10 yıldır hükümetin ülkeyi nasıl yönettiği noktasında da tespitlerde bulunan Özkafa, şunları kaydetti: “Ülke bu kadar kötü durumdayken bunlar nasıl 10 yıldır idare ediyor diyorsunuz. Şu şekilde; Merhum Erbakan hocamızın siyasi hayatımıza çok önemli kavram ve prensipler kattı. Bunlardan bir tanesi de demokratur oyunu. Demokrasi değil. 10 yılda bu ülke demokraturla yürültüldü. Bu oyunda bir takım barajlar konulmuş. Böyle olunca millete Saadet Partisi'ne oy verilir ama oylar boşa gider deniliyor. Oylar doluya gittide ne oldu? Olanlar, 10 yılda 600 milyar dolar dış ticaret açığı verildi, 3, 14 maaş zammı aldınız, Ankara'nın ortasında resmi sözcüler terörist başının bildirisini okudu. Demokratur işte böyle bir oyundur” ifadelerini kullandı.
SAADET PARTİSİ HER ZAMAN BURDA
Yüksek Seçim Kurulu'nun siyasi partilere verdiği seçim desteği hakkınad da eleştirilerde bulunan Özkafa, şunları kaydetti: “Bakınız geçen bir haberde hazinin siyasi partileri ihya ettiği geçiyordu. Ama kimi ihya ettiler, 80 trilyon verdikleri AKP'yi, 60 trilyon verdikleri CHP'yi, 40 trilyon verdikleri MHP'yi ihya ettiler. Biz önceki belediye seçimlerinde yüzde 6 oy aldık, 2 milyon insan oy verdi. Bize 1 kuruş vermediler. TV'lerde Başbakan hangi toplantıyı yaparsa yayınlanıyor. Biz salonları tıklım tıklım dolduruyor programlar yapıyoruz hiçbirisinden tek kelime bahsedilmiyor. Gazeteci Mehmet Ali Birand'ın cenazesinde Cumhurbaşkanı, bakanlar, siyasi parti üyeleri bulunuyor hepsinin isimlerinden bahsedildi. Cenaze'de bulunan Genel Başkanımız Mustafa Kamalak'dan kimse bahsetmiyor. Dağlardan taşlardan ses geliyor bunlardan ses gelmiyor. Bu da demokraturun oyunudur. Sizi teselli eden bir şey söyleyeyim. Bu barajları icat eden ANAP'dır, bu tatbikatları icat eden de ANAP'dır. Şu anda Ankara'da ANAP'ın genel merkezi var. Ama geçen baktım binasına ANAP ismi inmiş, Demorat Parti olmuş. Parti feshedilmiş. Ama biz Allah'ın izniyle para da pulda vermeseniz işte burdayız.”
MÜSLÜMANLAR KAN AĞLIYOR
Dünyadaki gelişmeler hakkında da değerlendirmelerde bulunan Özkafa, siyonizm devletlerinin güçlü hegomonyalar kurduğunu savundu. ABD, Avrupa gibi yerlerde savaş ve kaos ortamlarının olmadığını dile getiren Özkafa, “Bu yerlerde harp yok. Fakat Müslüman ülkelere baktığımızda, Afganistan'da, Filistin'de, Çeçenistan'da, Suriye'de, Tunus'da, Mısır'da, Irak'da kan ve gözyaşı var. Bu bir tesadüf mü? İktidar da bunları kabul etmediğini söylüyor. Fiilen ne yapacaksın onu söyle. Kıbrıs Barış Hareketi'nde bizim nüfusumuz 45 milyon civarındaydı. Biz Rumlar'a yapma, bizde buranın sahiplerinden birisi, bize işgal yapma, yaşama hakkımızı, namusumuzu ayaklar altına alma dedik. O alıyorum deyince bizde 50 milletvekilimiz olduğu halde ayyıldızlı jetlerimizi Kıbrıs semalarına gönderdik. Bu kadar basit. Bizim planımız vardı İslam Birliği yani D-8. Siz ne yapacaksızınız. Biz Milli Görüş olarak hiçbir yerde zulüm istemiyoruz. Çünkü biz Hakk'ı üstün tutan bir anlayışın içindeyiz” dedi.
İBRAHİM ÇİÇEKÇİ merhabahaber.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.